22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

7 Ağustos Medyanın Halleri

7 Ağustos Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

7 Ağustos Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

AÇMASAK MI ACABA?

HAŞMET BABAOĞLU - SABAH

Havalı bir üniversitenin sosyal medya şampiyonu tuhaf bir profesörü var.

"Instagramı hemen açın" yazdı geçen gün...

Doğrusu... Daha işlevsel ve kreatif bir yol bularak Instagram'ın "terbiye" edilmesinden yanayım...

Bu durum yarısı dolandırıcı vpn şirketlerine ve bazılarının "gayya kuyusu" olduğunu düşündüğüm başka sosyal medya platformlarına yarıyor.

Lakin işe bakın ki...

Bu profesör böyle yazdıysa, Instagram'a erişimin hiç açılmaması gerektiğini düşünmeye başlamanın eşiğine geldim.

Bir de "bu vatan mevzusudur" demez mi!

Bazılarının vatan kavrayışı böyle işte!

İRAN’DAN SONRAKİ HEDEF NERESİ

MEHMET ŞEKER - YENİ ŞAFAK

ABD şu günlerde İran’ın İsrail’e saldıracağını duyuruyor.

Bir vakit önce de “Rusya, Ukrayna’ya saldıracak” mesajlarını peş peşe sallamıştı. Dediği gibi de olmuştu.

İsrail her fırsatta İran’a “gel gel” ediyor. Esnaf lokantası önündeki çığırtkanlar gibi davranıyor.

Savaşa çekmek için yapmadığı kalmadı.

Tahran’ın göbeğinde İsmail Haniye’ye suikast düzenlemek son damlaydı. Daha ne yapsın?

İran’ın uzun zamandır titizlikle çalışma yürüttüğü nükleer tesislerini imha etmek için fırsat kolluyor.

Bulamayınca, kendi fırsatını bombayla, kurşunla, füzeyle oluşturma yoluna gidiyor.

Irak, savaş sonrası parçalandı. Suriye aynı şekilde. Şimdi İran hedefte.

Büyük bir savaşın içine çekmeyi ve akabinde parça pinçik etmeyi başarırlarsa…

Sonraki hedef kim ola ki?

Neto, heybetli koltuğuna yaslanıp “Sıradaki” diye bağırmadan da cevabı tahmin edebiliriz.

MEZHEPÇİ BASIN

SONER YALÇIN - SÖZCÜ

Geçen hafta bir kez daha yaşadık: Filistin eski başbakanı, Hamas Siyasi Büro şefi İsmail Haniye, Tahran’da -muhtemelen- MOSSAD CIA ortak operasyonuyla öldürüldü.

Ülkemizdeki muhafazakâr yayınların çoğu gerek haberlerinde gerekse yorumlarında hedefe İran’ı koydu!

Yayınlardaki “mezhep virüsü”, küresel medyanın bile yapmadığı şekilde İran'ı suçladı. Biri bile suikastin “asıl niyeti” üzerinde durmadı.

Öyle ya, Hamas’ın en barışçıl ismi hem de Tahran’da niçin katledildi? Hiçbiri İran-Hamas ilişkileri üzerinde durmadı. Sanki bu ittifaktan rahatsızlar gibi… (…)

Şii İran-Sünni Hamas ittifakı kimleri rahatsız ediyor?

Türkiye’deki mukaddesatçı yayınların psikolojik harbe yönelik propagandalarının gizli maksadı ne?
Oysa saflaşma belli:

Bir yanda İran, Suriye, Yemen, Hizbullah, Hamas var, diğer yanda İsrail, Suudi Arabistan, Mısır, ABD var.

O YAS İLANI; SOYKIRIMCIYA KARŞI ÖFKENİN HAYKIRIŞIDIR

PROF. DR. YAŞAR HACISALİHOĞLU - AKŞAM

Türkiye'de bir günlük yas ilanını sırf Hamas lideri olduğu için eleştirenler, hâlâ soykırımın acısını, öfkesini hissetmeyenlerdir. Hamas'ın ve Filistin davasının ne olduğunu bilmeyenler, bilip de safını işgalciden, soykırımcıdan yana belirleyenlerdir. İşgalci, soykırımcı, çocuk ve bebek katillerini sevindirenlerdir.

O yas ilanı; katillere, soykırımcılara karşı yüreğimizde biriken acının ve öfkenin gereğidir.

O yas ilanı; insanlık onurunu koruyabilmenin haykırışıdır.

O yas ilanı; mukaddes ve onurlu Filistin halkının direnişine desteğimizin simgesidir.

O yas ilanı; insanlığımızı unutmamamızın çağrısıdır.

Gazze'de insanlık yok ediliyor ve buna karşı direniş gösteremeyenlerin insanlık sınavı yüzkarasıdır. Kim koruyacak o çocukları, bebekleri? BM mi? NATO mu? ABD, Almanya, Fransa, İngiltere mi? Yoksa sömürgeci emperyalizmin kuklalaştırdığı İslam coğrafyasındaki kukla rejimler mi? Hepsinin yüz karası, ibretlik durumu ortadadır. Güçlerini insanlık adına kullanmayanların uygar sayılması mümkün müdür?

Vatanlarını, topraklarını, yaşamlarını yılmadan, teslim olmadan savunanlardır uygar olanlar, medeni olanlar. İşgalciden, soykırımcıdan medeniyet, uygarlık tarifi çıkmaz. İşgalci; gayri ahlakidir, gayri hukukidir, gayri meşrudur ve gayri meşru olanın meşru müdafaa hakkı yoktur.

Yüreği çoraklaşmamış, zihni kelepçeli olmayanlar ayağa kalkın, korkmayın, boyun eğmeyin, teslim olmayın, küresel vicdanı oluşturun, harekete geçirin ve unutmayın kötülere tahammül edildikçe azarlar...

EDİTÖRÜN NOTU:

Sayın Yaşar Hacısalihoğlu’nun, NATO’nun o çocuk ve bebekleri koruyamayacağı vurgusu doğru. Hatta Filistinlilerin kanı, o çocuk ve bebeklerin kanı NATO’nun elinde. NATO, Müslümanları katletme örgütüdür. NATO, Kur’ân-ı Kerim yakma örgütüdür. Peki, Türkiye hâlâ niye NATO’da? Hem Filistin’in yanında olduğumuzu söyleyeceğiz hem NATO’da yer alacağız. Milletimiz bu çelişkinin farkında. Bu tespitleri yapan bütün gazeteciler, köşe yazarları Türkiye’nin NATO’dan çıkması için baskı yapmak zorunda. Bu hem millî, hem vicdani bir görevdir.

Medyanın Halleri