8 Ocak Medyanın Halleri
HÜKÜMETE YAKIN YAZARLAR KAZAKİSTAN’DA ÇUVALLADI
KURTULUŞ TAYİZ - AKŞAM
Türk Devletleri Teşkilatı'nın önemli üyesi Kazakistan'da toplumsal gösteriler iç savaşa dönüştü. Olağanüstü hâl ilan edilen ülkede Rusya'dan askeri müdahale istendi. Rusya'nın, bu olayların ne kadar hazırlayıcısı olduğu bilinmez; ama gerçek şu ki, bu çağdaki otoriter rejimleri ayakta tutan ve gerektiğinde kanlı müdahaleleri hazırlayan küresel sistemin muktedirlerinden başkası değil. Yeri, zamanı geldiğinde, gereği icap ettiğinde tek bir kıvılcımla bu otoriter ülkeleri yangın yerine çevirebiliyorlar. Bu otoriter liderlerin iktidarlarının kaynağı da asla millet değil -Rusya örneğinde olduğu gibi- ya komşu güçlü devletler ya da ABD, Çin, Avrupa gibi güçlü ülkelerdir.
YUSUF KAPLAN - YENİŞAFAK
Kazakistan yönetimi, Rusya’yı yardıma çağırdı! ABD’nin müdahalesi bekleniyordu, Rusya çıktı Pandora’nın kutusundan! Gerçek şu ki, gaz zammı bahane, ülkenin Ruslar tarafından işgal edilmesinin zemini hazırlandı aslında. Protestoları hazırlayanlar da, halka silah dağıtanlar da, pencerelerinden ateş açtıranlar da ve sonunda kendilerini “Kazakistan’ı içine düştüğü bu kaostan kurtarmak için” yardıma çağırtanlar da Ruslar olmasın sakın?!
AYŞE BÖHÜRLER - YENİŞAFAK
Rus ordusu bir günde Almatı’ya yerleşti. 1990-2000 arasında yaşananları tersine çeviren gelişmelerle Rusya tekrar gündemimize girdi. Bu dönemde yaşananlara dair bir iki hatırlatmayı Alev Alatlı’dan aktarmak isterim. -Rusya dünyanın en büyük kara parçasını kaplayan bir ülke. “En karanlık karanlığının, en soğuk soğuğunun, en geniş genişliğinin, en yüksek yüksekliğinin yaşandığı ülke. Rusya’nın tarihine kim etkili olmaya çalışırsa çalışsın o herkesi şaşırtarak kendi tarihini yazmış bir ülke. Hem dost hem de düşman olmayı aynı anda başaranlar arasında başı çekiyor….”
İBRAHİM KARAGÜL - YENİŞAFAK
Açık söyleyelim: Çin’den başlayıp, Orta Asya, Güney Asya, İran, Anadolu, Balkanlar, Doğu Avrupa, Basra Körfezi-Kızıldeniz arası, Kuzey Afrika ve Orta Afrika hattı üzerindeki bütün ülkeler böyle bir tehditle yüz yüze. Bu, ABD ve Avrupa ile Çin ve Rusya’nın güç savaşıdır. Paylaşım savaşıdır. Söz konuşu kuşakta, yeni bir siyasi dil, güç, ortaklık inşa edilemezse, çok endişe verici yıkımlar yaşanacaktır.
MERYEM AYBİKE SİNAN - TÜRKİYE
Zamlar geri alındı, hükümet istifa etti! Kazak halkı demokratik hakkını kullandıysa şayet burada durmalıydı! Ancak durmuyorlar! Kazakistan tehlikeli bir dönemece giriyor ve bu hiç hayra alamet değil! Güneyde Çin, Kuzeyde Rusya ellerini ovuşturuyor! Uyan Kazak!
Hazırlayanın Notu: Kuşak Yol’un ilk ilan edildiği yer, Astana sürecinin ev sahibi, Türk Devletleri Teşkilatı ve ŞİÖ üyesi Kazakistan’ı ABD karıştırmak istiyor. Kazakistan Rusya ve bölge ülkelerinden yardım istiyor. Darbe bastırılıyor. Peki hükümete yakın bazı yazarlar bundan neden rahatsız oluyor?
Aydınlık Gazetesi’nde detaylarını okudunuz. İlk olarak 2019’da ABD’nin darbeye hazırlandığını yazdık. Sivil toplum örgütleri aracılığıyla kendi elamanlarına milyonlarca dolar aktardı. FETÖ hücrelerini harekete geçirdi. Son olarak kalkışmanın arkasındaki isimlerin Ukrayna’yı üs haline getirdiğini yazdık. Bütün mesajlarını buradan Dünyaya ulaştırdılar. Daha önce Ukrayna için Karadeniz’in Yunanistan’ı demiştik. Ukrayna’nın Kazakistan’daki rolüne bakılırsa bu tarifimiz az bile kalmış. Ukrayna Pentagon olmuş. Türkiye ortak tehdide karşı bütüncül bir strateji izlemedikçe bu yazarlar daha çok çuvallar. ABD’nin Ankara’daki adamımız dediği Davutoğlu’nun Karar gazetesi ile birlikte Rusya düşmanlığına devam ederler.
CUMHURİYET YAZARI KİTABI TERSTEN TUTMUŞ
EMRE KONGAR - CUMHURİYET
Sevgili okurlarım bugünkü yönetim, içteki gafillere ek olarak, dıştan da ABD ve AB’nin desteğiyle iktidara geldi... Onların desteğiyle güçlendi... Onların işbirliğiyle, ülkenin bütün kaynaklarını sömürdü. Şimdi de artık sömürülecek ulusal, milli kaynak kalmadığı için toplumsal “çarpmaya” ve “çökmeye” yöneldi. Ama Neoemperyalizm, eski ilkel Emperyalizmin çok kaba yöntemlerini artık pek kullanmıyor. (Örneğin Afganistan’dan ve Ortadoğu’dan da çekiliyor.) Ayrıca bu iktidarın arkasındaki “Ilımlı İslam” modeli de hem Kuzey Afrika’da hem Ortadoğu’da hem de Türkiye’de çöktü. Özetle, geliyor, gelecek olan!
MUHALİF YAZARDAN MUHALEFETE SOKAK TEPKİSİ
BARIŞ YARKADAŞ - KORKUSUZ
İşin ilginç yanı; CHP, İYİ Parti ve Deva Partisi de sanki bu açıklamayı bekliyormuşçasına, Erdoğan’ın çizdiği sınıra razı olduğunu gösterdi. Üç partinin temsilcileri, “Biz zaten sokağa çıkmayacağız ki’’ diyerek, bu sınırı kabullendiklerini ilan etti. Muhalefetin bu tavrı, iktidarın üzerinde artık hiçbir caydırıcılıklarının kalmayacağı anlamına geliyor. Toplumsal talepleri için sokağa çıkmayacağını ilan eden bir muhalefet, iktidarı nasıl etkileyecek ve nasıl durduracak acaba? İktidar, seçime kadar istediği her şeyi yapacak; muhalefet de “seçim günü”nü bekleyecek, öyle mi? İlginç bir demokrasi anlayışı doğrusu…
ÇÖLAŞAN ÇİZGİSİNİ BOZMADI. DÜN: CEMAATİ SAVUNMA ZAMANI. BUGÜN: DİREN İMAMOĞLU!
EMİN ÇÖLAŞAN - SÖZCÜ
Şu anda güvendikleri bir tek husus var Yargıyı da (eğer mümkün olursa) devreye sokup İmamoğlu'nu açığa almak. Bu yapılırsa yeni başkanı İBB Belediye Meclisi seçecek ve orada çoğunluk AKP'de. Ekrem İmamoğlu dirençli adammış. Bütün bu baskıların ve yalanların karşısında doğrusu iyi mücadele veriyor. Hırsızlığı, yolsuzluğu, peşkeşi yok. Diren İmamoğlu diren, mücadelende ve haklı olduğun her konuda seninleyiz.
SICAK PARA 17 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE
ABDURRAHMAN YILDIRIM - HABERTÜRK
Sıcak paranın Türkiye’den göçü 4 yılını buldu. 2013’te başlayan ve 2018’de hızlanan tersine göçte sıcak para stoku geçen yıl 16.7 milyar dolar daha azalarak 46 milyar dolara indi.Bu tutar 2004 sonrasının en düşük rakamı. 2021 öncesinde en düşük kapanış 52.7 milyar dolarla küresel kriz yılı 2008’e ait. 2004 yılında ise 20.8 milyar dolarlık sıcak para stoku varken, 2005 yılında 58 milyar dolara yükseldi ve şimdiye kadarki en hızlı artışı gerçekleştirdi.