05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AB ile üst düzey siyasi diyalog başlayacak

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in ziyaretiyle yeni bir dönemin başlayacağına işaret ediliyor. İlişkilerin normalleşmesinin kolay olmayacağı, AB’nin sert tehdit havasını rafa kaldırdığı kaydedildi. Masada, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs başlıkları da olacak.

AB ile üst düzey siyasi diyalog başlayacak
A+ A-

Uzmanlar, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in bugün Türkiye'ye yapacağı ziyaretinin yoğun bir gündemi olacağına, göç ve ekonominin yanı sıra Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki gelişmelerin gündemde bulunacağına işaret etti. Başkanlar ziyarette ele alacakları konuları AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Türkiye ile ilişkiler hakkında hazırladığı raporda belirtti.

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zuhal Mert Uzuner, Türkiye'nin bir komşu ülke olarak ele alındığı, ilişkilerin iyileştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Uzuner, “Aday ülke statüsünden bahsedilmemektedir. Bu da AB açısından ilişkilerin stratejik bir gözlükle ele alındığını ve işbirliği yapılabilecek alanlarda ilerleme sağlanmasının ilk hedef olduğunu göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

STRATEJİK BAKIŞ AÇISI

Türkiye ve AB arasında çatışma konularında ise diplomasinin ve çok taraflılığa öncelik verilmesi gibi hedeflerin varlığından söz edilebileceğine işaret eden Uzuner, şöyle devam etti:

"Türkiye ile göç, ekonomi ve ticaret, Gümrük Birliği'nin yenilenmesi gibi başlıklar yanında bölgesel sorunlar, Doğu Akdeniz, Güney Kafkasya, Libya ve Suriye gibi başlıklar ele alınmaktadır. Buralarda Türkiye ile müzakere yürütülmesi esas hedef gibi görünmektedir. Bu bağlamda AB üyelik sürecinden alışık olduğumuz değer temelli bir yaklaşımdan ziyade stratejik bir bakış açısının ön plana çıkacağını söylemek mümkün.”

TÜRKİYE'YE GELMEME GAYRETLERİ VARDI

Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Başkan Yardımcısı Dr. Can Baydarol, "Bu çok önemli bir ziyaret çünkü bugüne kadar iki lider de Türkiye’ye gelmemeye gayret gösteriyordu; Türkiye’ye gelmelerinin taviz verici bir hava ortaya çıkaracağı yönünde bir inanış vardı" diye konuştu.

Baydarol, 25-26 Mart'ta gerçekleşen AB Liderler Zirvesi’nden Türkiye için koşullu bir pozitif gündem maddesi ortaya çıktığını ifade ederek bu çerçevede başta Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunun gündeme geldiğini belirtti. Komisyona bu çerçevede yetki verildiğini vurgulayan Baydarol, haziranda düzenlenecek AB Liderler Zirvesi’nde Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin mümkün olabileceğine işaret etti.

ÜST DÜZEY SİYASİ DİYALOG

Baydarol, zirveden aynı zamanda üst düzey siyasi diyalog meselesinin ön plana çıkarıldığını hatırlatarak "Her iki başkanın Türkiye gelmesi, üst düzey siyasi diyaloğun başladığının bir göstergesi. Tahmin ediyorum ki 6 Nisan sonrasında yeni bir dönemin başlaması mümkün olacak" değerlendirmesinde bulundu.

TEHDİT HAVASI RAFA KALKTI

Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi ve Rektör Danışmanı Emre Gönen, AB’nin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tek taraflı provokasyonlar yapmamasını ve Kıbrıs görüşmelerinde yapıcı bir tutum sergilemesini talep edeceklerini öngördü.

AB’de ciddi bir siyasi irade eksikliği bulunduğunu ve Birliğin çifte standartlı bir tutum takındığını ifade eden Gönen, bu nedenle ilişkilerin normalleşmesi sürecinin kolay olmayacağını vurguladı. Gönen, "Ancak AB’nin sert tehdit havası rafa kaldırıldı" dedi.

TÜRKİYE'NİN KIBRIS'TAKİ VARLIĞI

Emekli Büyükelçi ve Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Zeki Bulunç da AB'nin öncelikli hedefinin üye ülkeleri Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin çıkarlarını korumak olduğuna işaret etti.

Bulunç, "AB, esasen Doğu Akdeniz'deki durumu zamana yaymak ve Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığına son vermek istiyor" değerlendirmesinde bulunarak Kıbrıs'ta uzlaşı olamadan Doğu Akdeniz'deki sorunların da çözülemeyeceğine işaret etti.

AB Avrupa Türkiye Kıbrıs Doğu Akdeniz