ABD bilgi paylaşmasa da şüpheli soruşturulacak
Yargıtay, polislere Facebook hesabı üzerinden hakaret eden şüpheli hakkında emsal bir karar verdi. Buna göre, Facebook sitesi ile ilgili yapılan ‘istinabe’ talepleri ABD adli makamlarınca cevaplandırılmadığı için açık kimlik bilgileri tespit edilmeyen şüpheli hakkında takipsizlik kararı verildi.
Yargıtay, takipsizlik kararına yapılan itirazı reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay, şüphelinin tespit edilemediği takdirde daimi arama kararı alınarak dava zamanaşımı içerisinde soruşturmaya devam edilmesi gerektiğini bildirdi.
Yargıtay, "hakaret" suçu kapsamında verilen takipsizlik kararına ilişkin emsal niteliğinde bir karar verdi. Yargıtay'ın internet sitesinde yer alan karara göre, "hakaret" suçu kapsamında bir şüpheli hakkında yürütülen soruşturma sonucunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Karara karşı yapılan itiraz reddedilince dosya Yargıtay'a geldi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünceyi yerinde görerek Denizli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararını bozdu.
TÜRK POLİSİNE HAKARET ETTİ
Yargıtay 4. Ceza Dairesi kararında, müşteki vekilinin, şüphelinin Facebook hesabından, polis teşkilatına yönelik paylaşımı ile müvekkiline hakaret ettiğinden bahisle şikayetçi olduğu kaydedildi. Kararda, bunun üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca, Facebook isimli sosyal paylaşım sitesi ile ilgili olarak yapılan istinabe taleplerinin, sitenin faaliyet merkezinin bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri adli makamlarınca cevaplanmadığı, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen şüpheli hakkında kovuşturma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ifade edildi.
ABD YARDIMLAŞMA TALEPLERİNİ REDDEDİYOR
Yargıtay kararının gerekçesinde şunlar kaydedildi: “Her ne kadar katalog suçlar (intihara teşebbüs, öldürmeye teşebbüs, çocukların cinsel istismarı) hariç yapılan istinabe talepleriyle ilgili olarak ABD adli makamlarınca adli yardımlaşma taleplerinin reddedilip bilgi verilmediğinin bildirildiği ve bu nedenle sosyal paylaşım siteleri aracı kılınmak sureti ile iddia edilen eylemlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği yönündeki bilgilerin elde etme imkanının teknik ve hukuki açıdan mümkün olmadığı, iddia edilen eylemlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespit edilemediği, iddia edilen eylemin kim tarafından gerçekleştirildiğinin de tespitinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişse de, soruşturma dosyası kapsamında hiç bir soruşturma işlemi yapılmadan bu karar verilmiştir. CMK'nın 172/1. maddesindeki, kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinin somut olayda mevcut olmadığı, dolayısıyla şüphelinin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, tespit edilemediği takdirde ise daimi arama kararı alınarak dava zamanaşımı içerisinde soruşturmaya devam edilmesi gerektiği anlaşılmakla, merciince itirazın kabulüne karar verilmesi yerine reddedilmesi hukuka aykırı görülmüştür.”