ABD iç savaşında ikinci perde
15 kişinin öldüğü saldırıda kullanılan araçtaki DEAŞ bayrağı ve Trump’ın oteli önünde patlayan Tesla marka araç… Yeni yıla girerken ardı ardına yapılan saldırılar, ABD derin devletinin 20 Ocak’ta başkanlık görevini devralacak olan Donald Trump’a ‘Suriye’den çekilme!’ mesajı olarak değerlendiriliyor
ABD’de yaşanan “iç savaş”ın dozu giderek artıyor. Kriz üstüne kriz yaşayan Washington, iç cephede kaosa doğru gidiyor. Yılbaşı gecesi yapılan saldırının ardından Donald Trump’a ait olan bir otelin önünde de Tesla marka Cybertruck patladı. ABD Başkanı Joe Biden, iki olay arasında bağlantı olup olmadığını araştırdıklarını söyledi.
Tüm bunlar yaşanırken New Orleans’taki terör saldırısını yapan 42 yaşındaki ABD vatandaşı Seyfüttin Cabbar’ın arabasından terör örgütü DEAŞ’ın bayrağının çıkması, gözleri Suriye’ye çevirdi. ABD basını, Suriye’de DEAŞ’ın etkili olduğunu, DEAŞ-H’nin de aynı şekilde tek kişilik eylemler yapabilme gücü bulunduğunu pazarlamaya başladı.
‘TEK BAŞINA HAREKET ETMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’
Federal Soruşturma Bürosu (FBI), terör saldırısını yapan Cabbar’ın tek başına hareket etmediğini düşündüklerini bildirdi. Louisiana Eyalet Valisi Jeff Landry, New Orleans Belediye Başkanı LaToya Cantrell, FBI Özel Ajan Yardımcısı Alethea Duncan, New Orleans Polis Departmanından Komiser Anne Kirkpatrick ve Louisiana Eyalet Polisi Başkomiseri Robert P. Hodges, saldırıya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.
FBI Özel Ajan Yardımcısı Duncan, saldırganın aracında DEAŞ bayrağı bulunduğunu anımsatarak, terör örgütüyle bağlantısını araştırdıklarını dile getirdi.
BIDEN DA ORAYA DİKKAT ÇEKTİ
Biden, FBI'nın kendisine saldırganın eylemi gerçekleştirmeden saatler önce sosyal medyadan DEAŞ'tan ilham aldığını belirten videolar paylaştığını bildirdiğini ifade ederek, saldırganın aracında DEAŞ bayrağı bulunduğunu hatırlattı. Öte yandan Trump'ın Las Vegas'taki "Trump International" otelinin önünde Tesla Cybertruck marka bir aracın patlaması olayına da değinen Biden, bunu da yakından izlediklerini belirtti.
‘ESAD SONRASI DEAŞ GÜÇ KAZANABİLİR’
Terör saldırısı sonrasında ABD basını, DEAŞ üzerinden “Suriye’de kalmalıyız!” propagandası yapmaya başladı. Medyaya konuşan uzmanlar, Suriye'de Beşar Esad’ın devrilmesinin siyasi ve güvenlik boşluğundan faydalanmaya çalışan DEAŞ için potansiyel bir stratejik fırsat yaratabileceğini iddia etti.
Küresel güvenlik konularına odaklanan bir danışmanlık şirketi olan Soufan Group'tan Colin Clarke, "New Orleans terör saldırısı, terörle mücadele camiasındaki pek çok kişinin geçtiğimiz yıldan bu yana söylediği şeyi, yani DEAŞ’ın inatçı ve kalıcı bir tehdit olmaya devam ettiğini ve bu tehdidin ortadan kalkmayacağını doğruluyor." ifadelerini kullandı.
Clarke, "DEAŞ’ın olaya ne kadar müdahil olduğunu henüz bilmesek de, bu olay ya gruptan esinlenildi ya da yurt dışından yönlendirildi." dedi.
Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda cihatçı gruplar konusunda uzman olan Aaron Zelin de yayaları hedef almak için araba kullanmanın, DEAŞ radikallerinin son birkaç yıldır Batı'da gerçekleştirdikleri saldırılarda kullandıkları tipik bir "düşük teknoloji" taktiği olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Esad'ın devrilmesinin ardından DEAŞ’ın Suriye'de yeniden güç kazanmaya çalışacağı uyarısında bulundu ve ABD'nin buna izin vermemeye kararlı olduğunu söylemişti.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) pazar günü Suriye'nin orta kesimlerindeki DEAŞ hedeflerine onlarca hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. CENTCOM yaptığı açıklamada saldırıların DEAŞ’ın Suriye'deki mevcut durumdan faydalanmasını engellemeyi amaçladığını belirtti.
‘SURİYE’DEN ÇEKİLMEYİ ENGELLEMEK’
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal yaptığı açıklamada, bu terör eyleminin Suriye’den ABD askerinin çekilmesini engelleme girişimi olabileceğini söyledi.
Ünal şu ifadeleri kullandı:
“New Orleans'taki DEAŞ saldırısı Trump'ın Suriye'den çekilmesini engellemek için yapılmış olabileceği gibi (gizli servis parmağı varsa) bu amaçla da kullanılabilir. Fırat'ın doğusundaki DEAŞ uydurma tehlikesi PKK/PYD'ye ABD desteği teranelerini yeniden gündeme taşıyacaktır.
"ABD/İsrail eliti bunu bir yandan HTŞ'nin oluşturmakta olduğu rejimin DEAŞ’ın yeniden yükselişine sebep olduğu veya HTŞ'nin ülkede yeterince otorite kuramamasının DEAŞ’a alan açtığı gibi üretilmiş argümanlarla PKK/PYD ile ABD ittifakı tartışmalarına hız vermesi muhtemeldir.
"Böyle bir durum Türkiye'ye PKK/PYD konusunu HTŞ'ye havale etmenin pek de doğru olmadığını hatırlatacaktır ama kaçırılan fırsatlar kolay kolay geri gelmez. Bakalım bu olay ABD/İsrail politika eliti tarafından Suriye tartışmaları üzerinde nasıl kullanılacak?”