ABD Kongresine Türkiye ve Rusya karşıtı tasarı sunuldu: Karadeniz’den kuşatma adımı
Soğuk Savaş'ın en sıcak günlerinde dahi bir güvenlik adası olarak kalmayı başaran Karadeniz, ABD'nin saldırgan hamleleri ile giderek bir çatışma alanına dönüştürülüyor
ABD Kongresi, Karadeniz’i uzun süreli bir çatışma alanına dönüştürmek istiyor. 16 Mart’ta ABD Senatosu’na “2023 Karadeniz Güvenlik Yasası” adlı bir tasarı sunuldu. Cumhuriyetçi Mitt Romney ve Demokrat Jeanne Shaheen tarafından sunulan tasarı her iki partinin desteğiyle Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde ele alınmaya başladı. Romney, yasanın “bir Rus savaş uçağının Karadeniz üzerinde bir ABD insansız hava aracını düşürmesinin hemen ardından geldiğine” dikkat çekti. Fakat tasarı, 12 Temmuz 2022 tarihinde sunulan teklifin bir devamı niteliğinde.
KIŞKIRTMA GÖREVLİLERİ
Senatör Jeanne Shaheen, Senato Dış İlişkiler Avrupa ve Bölgesel Güvenlik İşbirliği Alt Komitesinin başkanı. Bu görevi sırasında şubat ayında Gürcistan’ı ziyaret etmiş ve ülkedeki “önemli seçimlerin yaklaşmakta olduğunu,” “(bu seçimlerin) demokrasi yanlısı bir gündemi ilerletme fırsatı sunduğunu” ileri sürmüştü. Shaheen ayrıca Ukrayna ve diğer Doğu Avrupa ülkelerini de sık sık ziyaret eden bir isim. Senatörler tarafından sunulan tasarıda “Karadeniz bölgesine yönelik bir ABD stratejisi oluşturulacağı” belirtiliyor.
RUSYA’YI YOK SAYAN COĞRAFYA TANIMI
Tasarının sonunda, “Tanımlar” bölümünde, tasarı kaçınılmaz olarak coğrafyaya yönelik akıl almaz bir yaklaşım ortaya koymaktadır: “‘Karadeniz devletleri’ terimi Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Moldova, Ukrayna ve Gürcistan anlamına gelmektedir.” deniyor. Bu, Rusya Federasyonu’nun da -Kırım’la birlikte ya da Kırım’sız- Karadeniz’e kıyısı olduğu gerçeğini görmezden gelen ya da daha doğrusu dolaylı olarak bir sorun olarak gören, haritaların ve yeryüzü şekillerinin siyasi sebeplerle yeniden tanımlanmasıdır.
KARADENİZ’İN TAMAMI ‘ÇATIŞMA ARENASI’
Rusya Federasyonu’nun “Karadeniz Güvenliği”nin düşmanı olarak görülmesi hiç de şaşırtıcı değil. Tasarının zaten verili olan ABD politikasına eklediği şey, Karadeniz bölgesini “Rus saldırganlığının bir arenası” olarak “tanımaktır” (Bölüm 2 (a) (1)).
Başka bir deyişle, teklifin yasalaşması halinde ABD, “Avrupa’da daha fazla silahlı çatışmanın yayılmasını önleme çabası” bahanesiyle, silahlı çatışmayı tüm Karadeniz bölgesine yaymış olacaktır.
‘RUSLAR AKDENİZ’E ULAŞAMAMALI’
Tasarı, Ukrayna ve Kırım’a ilişkin zaten bilinen politikaların yanı sıra yeni hedefler de formüle ediyor: Rusya’nın Karadeniz üzerinden Akdeniz’e ulaşması “ABD’nin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit” olarak değerlendirilmektedir (Bölüm 2 (a) (3)). ABD, Rusya’nın “bölgede bir nüfuz alanı dayatma” çabalarını “kınamaktadır” (4).
NATO VARLIĞI ARTIRILACAK
Önerilen politika ve eylemlerin iki ayağı var:
1. Tek taraflı ABD / NATO varlığının arttırılması.
2. Kıyı devletlerine müdahalenin ve bu devletlerin kullanımının artması.
Tasarı, ABD politikası olarak “NATO içinde ve NATO müttefikleri arasında Karadeniz’de düzenli, rotasyonel bir deniz varlığı geliştirilmesini savunmayı” önermektedir (Bölüm 3 (3)).
Temmuz 2022’de sunulan tasarıda, Shaheen ve Romney’nin Türkiye’yi, kıyıdaş olmayan ülkelerin Karadeniz’deki askeri varlığını sınırlayan Montrö Sözleşmesi’ni savunma ısrarı nedeniyle eleştirmiş olmaları dikkat çekicidir.
ÜÇ YILDIZLI KARARGÂH
Buna ek olarak tasarı, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin “Karadeniz’de ortak, çok uluslu üç yıldızlı bir karargâh kurulmasının değeri” konusunda bir değerlendirme hazırlamasını önermektedir (Bölüm 4, (b), (1), (E)).
Tasarı ayrıca, ABD’nin Karadeniz’deki istihbarat ve gözetleme faaliyetlerine “öncelik verilmesini” (D) ve “Rus propagandası ve dezenformasyonuyla mücadele için bir plan” oluşturulmasını (H) önermektedir.
TURUNCU DEVRİM İMASI
Yasaya göre, “Karadeniz’e kıyısı olan devletler Rusya’nın saldırganlığına karşı koymada kritik öneme sahiptir” (Bölüm 2 (a) (1).
Tasarıda ABD’nin Karadeniz ortaklarıyla “demokratik dirençlerini artırmak çabalarını desteklemeyeceği ve güvenlik yardımlarını artıracağı” söyleniyor (Bölüm 4) a)). Tasarının 3 (6). bölümünde şu ifade yer alıyor: “ABD’nin Karadeniz ülkelerinin yolsuzluğu önlemek ve Avrupa-Atlantik topluluğuna ilerlemelerini hızlandırmak için demokratik kurumlarını güçlendirme çabalarını desteklemeye devam etmesini sağlamak” ABD politikasıdır.
Tasarının bütününde, özellikle enerji işbirliği ve ticaret alanında Rusya Federasyonu ile ilişkilerini bozmak açık bir hedeftir.
Bu yazı daha önce İngilizce olarak United World International sitesinde yayımlanmıştır.
‘ANKARA GERİLİMİ TIRMANDIRIYOR’
Karadeniz kıyılarının yaklaşık yüzde 35’i Türkiye’ye aittir ve Türkiye kıyıdaş ülkeler arasında en eski NATO üyesidir.
ABD tasarısında Türkiye’ye yönelik ilginç bir bakış açısı var.
Metinde Türkiye’nin “bazı bölgesel müttefiklerine ve demokratik devletlere” yönelik davranışları “ters tepici” olarak eleştirilmekte ve Ankara’ya “bölgesel gerilimi daha da tırmandıracak eylemlerden kaçınması” çağrısında bulunulmaktadır (Bölüm 2 (a) (9)).
Türkiye’nin tahıl anlaşmasında “önemli bir rol oynadığını” kabul etmektedir (17).
Türkiye’nin “İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımını onaylamakta devam eden gecikmesinin ittifakın gücüne zarar verdiğini ve Rusya’nın Ukrayna’daki kışkırtılmamış savaşına karşı birleşik uluslararası tepkiyi engellediğini” belirtmektedir (20).
Ve çok ilginçtir ki, artırılmış güvenlik yardımı alacak kıyıdaş ülkelerin bir listesi vardır. Burada adı geçmeyen tek ülke Türkiye’dir (Bölüm 4 (b) (1) (C)).
HÜKÜMETİN DİPLOMASİ TRAFİĞİ
Bu arada Ankara ile diplomasi trafiği de oldukça hareketli. İngiltere Genelkurmay Başkanı Tony Radakin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı ziyaret etti.
Basına konuşan Akar, düşürülen ABD İHA’sının enkazını kaldırmak için gemilerin Karadeniz’e erişim konusunun hükümet içinde ve ortaklarıyla tartışıldığını söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ABD’de bir tura çıkarak çok sayıda ABD’li senatör ve temsilciyle görüştü. Bunlar arasında Jeanne Shaheen ve meşhur Neocon Lindsay Graham da vardı.
Türkiye seçimlere gidiyor ve ABD Kongresi’nde Türkiye’ye karşı duyulan düşmanlık iyi biliniyor. Diğer taraftan, tasarının yasalaşması için önünde uzun bir yol var.
Bu sürece rağmen, tasarının iki partili olarak sunulması, ABD’nin tüm Karadeniz bölgesini bir çatışma alanına dönüştürmek istediğini şimdiden ortaya koyuyor.
‘ASYA ÜLKELERİ BU OYUNU BOZMALI’
İstinye Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel, ABD’nin yeni savaş kışkırtma hamlesini gazetemize değerlendirdi:
“En son yaşanan ABD’nin İHA’sının Kırım'ın 60-70 kilometre açığına giderek düşürülmesi için her türlü çabayı sarf etmesi, Amerika'nın bütün dünyada uyguladığı bir yere müdahale için gerekli koşulları yaratmanın bir parçasıdır.
‘GENİŞLETİLMİŞ KARADENİZ’ PLANI
“Çin’in akılcı ve düzen kurucu bir aktör olarak bölgede boy göstermesi Amerika içinde panik yaratıyor. Bunlar panik içinde yapılmış hamlelerdir. Diğer yandan Rusya'yı güneyden kuşatma ve oradan da Kafkaslar üzerinden Orta Asya'ya gitmesi, ‘Genişletilmiş Karadeniz’ projesinin bir ayağıdır. ABD, iki yıl önce ortaya attığı bu konsepti NATO’ya dahil etmek istemiş, ancak Türkiye’nin direnciyle karşılaşmıştır. Karadeniz, Türkiye’nin Rusya'yla yakın işbirliği sayesinde hiçbir sorunun yaşanmadığı dünyadaki nadir denizlerden biridir.
“Şimdi ABD, bu hamleyle, Montrö’nün de etrafından dolanarak Karadeniz’de bir güç oluşturmak peşindedir. Rusya ağırlıklı olarak filosunu yumuşak karnı olan Baltık ve Arktik bölgesinde toplamıştır. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya dahil edilmesinin en büyük nedeni de Rusya’nın buradan çıkmasını engellemektir.
KARARGÂH, BULGARİSTAN VEYA ROMANYA’YA KURULABİLİR
“Karadeniz’de Rusya’nın komşuları Ukrayna ve Gürcistan, tamamen Amerika eksenli hareket ediyor. Gürcistan'da da birtakım hareketlenmeler yaşandı. Rusya Kafkaslar'da bir kısım güçlerini buraya sevk ettiğini açıkladı. Ermenistan’ın Rusya’yla ilişkisini bozmak için Amerika ve Fransa’nın baskısını da biliyoruz. Bulgaristan ve Romanya ise ABD’nin tam güdümü altındadır. Rusya’nın Karadeniz’de az sayıda gemisi vardır ve görece zayıftır. NATO gemilerinin bandıralarını değiştirerek süreç içinde Bulgaristan ve Romanya donanmasına dahil edilmesi mümkündür. Söz konusu karargâhı da bu ülkelere kurabilir.
‘TÜRKİYE KUZEY’DEN KUŞATILIYOR’
“ABD’nin burada bir güç merkezi oluşturmasının esas nedeni, Karadeniz’in kontrolü için Türkiye’ye güvenmemesidir. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin kuzeyden kuşatılması anlamına gelmektedir. ABD bizi yalnızca Orta Doğu’da, Doğu Akdeniz’de, Ege’de değil, daha rahat nefes aldığımız Karadeniz’de de sınırlamak istemektedir. O yüzden Türkiye, bölge ülkeleriyle birlikte, ABD’nin bu oyununa asla ve asla müsaade etmemelidir.
“Asya ülkeleriyle ortak tatbikatlar yapılıyor. Bu noktada Çin’in Astana Dörtlüsü’ne beşinci olarak davet edilmesi çok önemlidir. Çin’in de desteği alınarak Karadeniz’in asla bir Amerikan gölü haline getirilmesine izin verilmemelidir.”
ÇİN’E ÖZEL VURGU
Karadeniz Güvenlik Yasası 2023 de tekrar tekrar Çin’in Karadeniz ülkelerindeki “zorlayıcı ekonomik arayışlarına” “karşı koyma” iddiasındadır (19).