ABD ve Avrupa ajanları uyarısı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli'nde açık basketbol sahasında düzenlenen gençlik buluşmasında konuştu. Soylu konuşmasında, Türkiye'nin kurtuluş mücadelesini kazanmasının ve Cumhuriyet’i ilan etmesinin hazmedilemediğini söyledi.

“O günden itibaren kafamıza vurmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.” diyen Soylu, “Ne zaman kafamızı kaldırdık, o zaman bizi geri düşürebilmek için birçok problemleri ortaya çıkarttılar. 'Kürt, Türk' dediler, bizi bölmeye çalıştılar. 'Alevi, Sünni' dediler, bizi bölmeye çalıştılar. Başı açık, başı kapalı dediler, insanların bir bölümünü ötekileştirdiler, bizi bölmeye çalıştılar.” diye konuştu.

Bakan Soylu, yapılan çalışmalarla gençlere 21. yüzyılın altyapısını kurduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Altyapınız güçlü olursa düşmezsiniz arkadaşlar, düşmeyin. Bugün ayakta kalmamızın temel sebebi budur. Doğu Akdeniz'de doğal gaz var. ‘Giremezsiniz.’ Niye giremeyiz? Yani Doğu Akdeniz sizin olduğu kadar bizim de denizimiz. Bizim de orada alanımız var. Sen hangi hukuku kullanıyorsan ben de kullanıyorum. Fırsatını bulduk, Alpaslan'ı da gönderdik, Abdülhamit'i de gönderdik. Şimdi orada arıyoruz. Bulacağız. Onlar gene tıpış tıpış bize gelecekler ve bizden gaz alacaklar.”

AVRUPA’NIN STRATEJİK EKSİKLİĞİ

Soylu, Kırklareli Polisevi Sosyal Tesisleri'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile de bir araya geldi. Avrupa'nın bu kış doğal gaz sıkıntısı çekeceğini öngöremediğini kaydeden Soylu şöyle konuştu: “Enerji çeşitliliğini çok bilen, bizlerle konuşurken 'Yüzyıllık planlar yapıyoruz' diyen Avrupa, her meseleyi burnundan kıl aldırmayacak şekilde yönetmeyi kendisine bir maharet olarak ortaya koyan ama akıllı bir şekilde bütün sorunlarını doğuya yıkan Avrupa, ne pandemi meselesinde, ne de enerji meselesinde burnunun önünü göremeyecek derecede bir stratejik eksikliğin içine düşmüştür.”

'KÜRESELLEŞME ABD İÇİN İCAT EDİLDİ'

“Küreselleşme” denen kavramın Amerika’yı dünyada egemen kılmak için icat edildiğini belirten Bakan Soylu, Avrupa'yı da Amerika'nın vagonu haline getirebilecek bu anlayışın artık iflas ettiğini söyledi. Soylu, İçişleri Bakanlığının dış teması fazla olan bakanlıklar arasında olduğunu, bu nedenle pek çok ülkeyi gözlediğini belirtti. Adını vermek istemediği bir ülkenin içişleri bakanının Amerika'dan yakınmasını örnek veren Soylu, şöyle devam etti:

“İçişleri Bakanı kulağıma 'Arkaya geçebilir miyiz?' dedi. Geçtik, dedi ki; 'Bu Amerika sosyal medya üzerinden bizi istikrarsızlaştıracak. Ne olursunuz bize yardım edin. Adamlarınızı gönderin, bizim ülkemizde kalsınlar.' Yani elindeki bütün aparatlarla birlikte Amerika ve Avrupa dünyada ne kadar ülke varsa bunu istikrarsızlaştırmaya çalışan küreselleşmeyi de bize böyle yutturmaya çalışan bir anlayışı ortaya koymaktadır. Biz de ne yaptık? Bakın biz bugün Libya'da varız. Orayla en iyi ülkelerin yöneticileri bile siz orada ne düşünüyorsunuz diye soruyorlar.Bizi Libya'daki kardeşlerimiz çağırdılar. Biz başka ülkelerdeki gibi oraya demokrasi getirmeye gitmedik bizi güvenlik için çağırdılar. Çünkü bize itimat ediyorlar ve güveniyorlar. Hiç endişe etmeyin, Ukrayna ile Rusya arasında bunlar Türkiye'yi kesinlikle bir çözüm merkezi olarak görmek istemezlerdi. Bugün görmelerinin yegane bir sebebi vardır. Kendi milletlerinden ödleri patlıyor onun için.”

'ABD BİR TEZGAH HAZIRLAMA İÇERİSİNDE'

Avrupa ve Amerika'nın ajanlarının Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili çeşitli oyunlar sergilemeye çalıştıklarını anlatan Soylu, şunları kaydetti: “Avrupa ve Amerika kendi ajanlarını Türkiye'ye sokuyor. 'Bu Suriyeliler buradan gitsin' diyor. Ya adamlar zaten kalmak istemiyorlar ki gitsinler. Ben İdlib'de 75 yaşındaki bir teyzeyi gördüm. 'Evlat ben memleketime dönmek istiyorum.' dedi. 'Memleketindesin.' dedim, 'Hayır ben Halep'e dönmek istiyorum.' dedi. Kendi toprağına dönmek istiyor. Buradakilere de 'gider misiniz?' diye soruyoruz. 'Hemen gideriz.' diyorlar. Ama gidip orada ölüme mi gitsin. Bir bölümü rejimin elinde. Bir bölümü DEAŞ'ın elinde, bir bölümü PKK, PYD'nin elinde. Öbür tarafına Amerika gelmiş 12 tane de üs kurmuş. Yunanistan'da üs kuruyor. Bir tezgah hazırlama içerisinde. Bunları görmüyoruz zannediyorlar. Peki bu insanlar nereye gidecekler?”