ABD’de İsrail tartışması: Sonu olmayan bir savaş
Washington’da üst düzey yetkililerle yapılan görüşmelerde İsrail’in amacının belli olmadığı anlaşılamayan bir savaşta olduğu belirtildi. Hatta ABD’nin seçim sonrasına kadarki süreçte arabuluculuktan çekilme ihtimali bile ifade edildi
İsrail medyasında çıkan habere göre İsrailli ve ABD’li üst düzey yetkililer bir araya geldi. İsrailli Kanal 12'ye göre "AMAN" Askeri İstihbarat Bölümü eski başkanı Yedek Tümgeneral Amos Yadlin ve İsrail Ulusal Güvenlik Ajansı'nda yetkili olarak görev yapan "MIND ISRAEL" Başkan Yardımcısı Avner Golov, Lübnan cephesi ve Orta Doğu'da devam eden savaşla nasıl başa çıkılacağını tartışmak üzere ABD'de üst düzey yetkililer, gazeteciler, kamuoyu oluşturucular ve araştırma ve çalışma enstitülerinin uzmanlarıyla bir dizi toplantı yaptı.
Toplantılarda ABD’lilerin İsrail'in Gazze Şeridi'nde hiçbir hedefine ulaşamadan bitmek bilmeyen bir savaş yürüttüğünü, tam bir yıllık savaşın ardından HAMAS'ın yok edilmediğini, esirlerin geri dönmediğini ve Hizbullah'ın kuzeyde İsrail’e zarar vermeye devam ettiği belirtildi.
‘WASHINGTON’UN STATÜSÜ EROZYONA UĞRUYOR’
Toplantı İsrail politikasının şekillendirilmesi konusunda çeşitli izlenimler yarattı ve Kanal 12 ilk izlenimin "ABD'nin İsrail'in savaştaki stratejik hedeflerini anlamadığı ve Washington'da bir yandan statüsünün erozyona uğramasına yol açan sonsuz bir savaşla mücadele ettiğine inandıkları" olduğunu söyledi.
Washington'un İsrail'i ve güvenliğini savunmaya kararlı olduğunu ancak bu savunmanın "açık çek" olmadığını belirten kanal, görüşmelerin seçilmiş başkanın yapacağı ilk telefon görüşmelerinin Netanyahu ile olacağını söyledi. O görüşmede, seçilen ABD Başkanı’nın ocak ayında göreve başlamadan önce Netanyahu’ya savaşı sona erdirmesini söyleyeceği belirtildi. İsrail'in savaşmaya devam etmesi halinde, savaşı sona erdirmeyi birinci öncelik olarak görecek, Gazze Şeridi'ndeki mahkumların iadesi olmasa bile bunu İsrail'e dayatan bir başkanla karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.
Kanal 12, Amerikalıların esir takası ve ateşkes anlaşmanın başarısız olmasından HAMAS'ın siyasi büro şefi Yahya Sinvar'ı sorumlu tuttuğunu ancak HAMAS'ın temmuz ayında Netanyahu'nun ABD Başkanı Joe Biden tarafından kabul edilen önerisine olumlu yanıt verdiğini ve Netanyahu’nun bu fırsatı geri çevirdiğini belirterek bunun ABD’lilerin gözünde vahim bir hata olduğunu vurguladı. Kanal, görüşmelerde Amerikalıların, arabuluculuğun başarısızlığının Batı Asya’da bir tırmanışa yol açacağı yönündeki korkularını vurguladığına, bu nedenle Amerikalıların alternatifinin en azından ABD başkanlık seçimleri sonrasına kadar arabuluculuktan çekilmek olabileceğine dikkat çekti.
İRAN’A KARŞI TUTARSIZ STRATEJİ
Toplantıda İran konusunda, ABD'nin tutarlı bir stratejisi olmadığı için şu anda Tahran'la başını belaya sokmak istemediği ve Beyaz Saray'a girecek herhangi bir adayın İran'ın nükleer silah elde etme yolundaki ilerlemesini durdurması ve Ortadoğu'daki yayılmasını engellemesi gerektiği sonucuna varıldı. Toplantıda sonu gelmeyen yıpratma savaşı reddedildi ve ABD'li yetkililerin İsraillilere "eğer çatışmaları bölgesel bir savaşa dönüşme riskiyle sürdürmek istiyorsanız, bu stratejide sizinle birlikte değiliz" dediği aktarıldı.
3 ANA ELEŞTİRİ
Kanal 12 İsrail’de, Washington'da arabulucu Amos Hochstein'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkesten sonra Hizbullah'ı sınırdan uzak tutan Lübnan destek cephesinde bir anlaşmaya varabileceği konusunda iyimserliğin hakim olduğunu söyledi.
Kanal, ABD’li yetkililerin İsrail’e yönelik eleştirilerinin üç ana maddede özetlendiğini belirtti: Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki milyonlarca Filistinli için siyasi bir ufuk tanımlama konusundaki isteksizliği, savaş sırasında öldürülen sivillere karşı kayıtsızlığı ve Batı Şeria'daki yerleşimci terörizmini engellemedeki başarısızlığı. Daha önce İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan bir raporda Gazze'deki savaşın devamından ve İsrail'in savaşı diğer cephelere yayma olasılığından bahsedilerek "Lübnan'la savaşın stratejik faydalarının yol açtığı zarardan daha ağır basacağı" vurgulanmıştı.