ABD'den Afganistan'daki tahliyelere ilişkin itiraf gibi rapor
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2021 yılında Taliban'ın kontrolü ele geçirdiği Afganistan'dan yapılan tahliyelerde ABD yönetiminin eksikliklerinin ele alındığı bir rapor yayımladı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bir raporda, 2021 yılında Afganistan'da Taliban'ın iktidarı ele geçirmesinin ardından yapılan tahliyelerin yönetiliş biçimi eleştirildi.
"BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ KARMAŞIKLIKTA" BİR GÖREV
Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın talimatıyla hazırlanan raporda, Afganistan'da Eşref Gani hükümetinin 'ani çöküşü' ve Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de Kabil'e girmesiyle ABD Dışişleri Bakanlığının 'benzeri görülmemiş bir ölçek ve karmaşıklıkta' bir görevle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Raporda, Başkan Joe Biden ve selefi Donald Trump'ın Afganistan'dan ABD birliklerini geri çekme kararının, eski ABD destekli Afgan hükümetinin "yaşayabilirliği" ve güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurduğu belirtildi.
"KİLİT SORULAR YANITSIZ BIRAKILDI"
Raporda, Trump yönetimi görevden ayrıldığında ABD'nin Afganistan'daki diplomatik varlığını nasıl sürdüreceği, Afganlara ne olacağı gibi bir dizi kilit sorunun yanıtsız kaldığı dile getirildi. Dışişleri Bakanlığı'nın Afganistan'dan çekilme kararının ardından nasıl çalıştığına dair detaylar verilirken, olası bir krize karşı daha hazırlıklı olunması hususunda ise bazı önerilerde bulunuldu. Bu öneriler arasında krize hazırlık ve yanıt verebilme kabiliyetlerinin geliştirilmesi, krizle ilgilenecek özel bir yönetici kadrosunun belirlenmesi, siyasilerle bu sürede yürütülecek temas ve kriz anında iletişim konularında tavsiyelere yer verildi.
"SÜREÇ İYİ YÖNETİLEMEDİ"
Afganlara verilecek özel vizelerle ilgili Trump yönetiminin süreci iyi yönetmediği ifade edilen raporda, Biden yönetiminin bu kapsamda yaptığı çalışmalardan bahsedildi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken da isim verilmeden eleştirilerin hedefi oldu. Olumsuz bulgular arasında, Taliban ağustos ayında Kabil'e doğru ilerlerken bakanlığın kriz yönetimi görev gücünü genişletmemesi ve "krize müdahalenin tüm unsurlarını denetleyecek" üst düzey bir diplomatın olmaması da yer alıyor.
Raporda, Dışişleri Bakanlığı'nın Blinken ve üst düzey diplomatların ofislerinin bulunduğu en üst katına atıfta bulunularak, "7. kattaki bir yetkilinin isminin verilmesi farklı çalışma alanları arasındaki koordinasyonu geliştirebilirdi." denildi.
Beyaz Saray basın sözcüsü Karine Jean-Pierre ise cuma günü Biden'ın Afganistan'dan çekilmesi konusundaki tutumunu savundu.
Jean-Pierre gazetecilere verdiği demeçte, "Bir karar vermek zorundaydı." diyerek Amerika Birleşik Devletleri'nin "görünürde sonu olmayan bir savaşa milyarlarca dolar akıttığını" ve Biden'ın "buna bir son vermek istediğini" söyledi.
Trump'ın sözcülerinden Steven Cheung ise "Afganistan'dan felaket bir şekilde çekilmenin tek bir sorumlusu var: Joe Biden" açıklaması yaptı.
"DEĞERLENDİRMELER YETERSİZDİ"
ABD destekli hükümetin çekilmesinin ardından Taliban'ın Kabil'deki hakimiyetini pekiştirmesiyle birlikte, son ABD askeri 30 Ağustos 2021'de Kabil'den ayrılmadan önce, aralarında yaklaşık 6 bin Amerikalının da bulunduğu yaklaşık 125 bin kişi Kabil'den uçaklarla tahliye edildi.
Raporda, "her iki yönetim sırasında da (Trump ve Biden yönetimleri) en kötü durum senaryoları ve bunların ne kadar hızlı gerçekleşebileceği konusunda üst düzey değerlendirmelerin yetersiz olduğu" belirtildi.
Üst düzey yetkililerin tahliyeye dahil edilecek "risk altındaki Afganlara ilişkin net kararlar" almadıkları ve tahliye edilen Afganların nereye götürüleceğini belirlemedikleri ifade edildi.