ABD'den kışkırtıcı rapor

ABD Dışişleri Bakanlığı 2020 yılı Dini Özgürlükler Raporunu yayınladı. 200 ülke ve bölgenin değerlendirdiği raporda Türkiye’de yer alıyor. 25 sayfalık Türkiye raporunda, suçlayıcı ifadeler mevcut. 3 bölümden oluşan raporda, Türkiye’nin dini demografik yapısı, hükümetin dini özgürlüklere saygı konusundaki durumu ve hükümetin pratiği yer alıyor. Türkiye’de azınlık dine sahip olanların devlet tarafından baskı gördüğü iddia edilirken bu gruplara karşı saldırıların arttığı vurgulanıyor.

RAPORDA PKK DİKKAT ÇEKİYOR

Hükümetin pratikleri bölümünde, farklı dine mensup insanların ve din adamlarının uğradığı saldırı, soruşturma ve tutuklama gibi vakalardan bahsediliyor. Tür Ceza Kanununa göre ceza sayılan suçların dini özgürlüklere karşı bir baskı oluşturduğu algısı yaratılan vakalar yer alıyor. Bunlardan en önemlisi ise Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan Mor Yakup Manastırı rahibi Sefer Bileçen ile ilgili. Raporda farklı dine sahip olan bir din adamının uğradığı soruşturma din ile ilişkilendiriliyor. Gerçek ise çok farklı. Sefer Bileçen, PKK terör örgütü üyelerine yardım ve yataklıktan yargılanıyor. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan soruşturma dosyasında, 28 Eylül 2018'de dağ kadrosundan gelen ve biri elebaşı 2 teröristi, Bagok bölgesinden takip eden İnsansız Hava Araçlarınca (İHA), rahip Bileçen'in teröristleri görevli olduğu Mor Yakup Manastırı'nda sakladığı tespit edildi. İtirafçı teröristler ifadelerinde, Sefer Bileçen’e çok güvendiklerini söylemişlerdi.

HENDEK ÇATIŞMALARI

Bir başka dikkat çeken nokta ise, Türk ordusunun ve Türk polisinin PKK’ya karşı yürüttüğü operasyonlarda bazı kilise ve manastırların zarar gördüğü. PKK başlattığı hendek çatışmalarında Diyabakır’ın önemli tarihi değerlerine zarar verdi. Birçok tarihi eser, kilise, manastır ve cami PKK’lı teröristlerin başlattığı çatışmalarda harabeye döndü. Vakıflar Genel Müdürlüğü zarar gören kiliselerin restorasyonunu üstlendi. Fakat raporda bu zararların PKK’ya karşı verilen mücadelede ortaya çıktığının vurgulanması dikkat çekiyor.

ABD’NİN SÖZDE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ

Raporun son kısmında ABD’nin din özgürlüğü politikalarına yer veriliyor. ABD’nin Türkiye’de dini özgürlük adı altında yürüttüğü faaliyetlerin yer aldığı başlıkta Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ve Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslümanların durumuna dikkat çekiliyor. Ayasofya’nın tekrardan müze olması yönündeki taleplerin yansıtıldığı raporda, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin “hayal kırıklığıyla” karşılandığı vurgulanıyor. ABD Büyükelçiliğinin Diyarbakır ve Mardin’de kamulaştırılan kiliselerin iadesi için Türkiye’ye baskı uyguladığı belirtiliyor.

FETÖ 'DİNİ CEMAAT' OLARAK TANIMLANIYOR

Raporda, Türkiye’nin terör örgütü olarak tanımladığı FETÖ’yü dini bir cemaat olarak tanıyan ABD’nin, Türkiye’ye Sinciang bölgesinde Müslümanlara uygulandığı iddia edilen baskıya karşı gelmesi için defalarca çağrıda bulunduğu vurgulanıyor.

ABD Büyükelçi ve konsoloslarının sürekli Türkiye’de yer alan dini azınlıkların etkinliklerine katılmaları da dikkat çekici noktalardan birisi. Daha önce de eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo İstanbul'a gelmiş ve St. George Kilisesinde Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşmüştü.