ABD’den Türkiye’ye ‘insan hakları’ iki yüzlülüğü
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından tüm ülkelerle ilgili yıllık “insan hakları uygulamaları” raporu yayımlandı. Türkiye ile de ilgili birçok “insan hakları ihlali” yapıldığını iddia eden rapor, özellikle Çin, Rusya, Suriye, Yemen ve Venezüella üzerine yoğunlaşıyor.
Raporun giriş bölümünde ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın yazdığı önsöz “Hong Kong’tan Beyaz Rusya’ya, Nijerya’dan Venezuela’ya insanlar sokaklarda toplandı. İnsan haklarının ve temel özgürlüklerinin hükümet tarafından korunması, özgür ve adil seçimler için güvenceler ve ayrımcılığın sona ermesi çağrısında bulundular.” ifadeleri ile başlıyor. Bu girişin ardından Blinken, Çin, Suriye, Rusya ve Venezüella ile ilgili şu iddiaları dile getiriyor:
“Çin’de hükümet yetkilileri, Uygurlara ve diğer dini ve etnik mensuplara karşı hapis, işkence, zorla kısırlaştırma ve zulüm dâhil olmak üzere insanlığa karşı suçlar ve çoğunluğu Müslüman olan Uygurlara karşı soykırım gerçekleştirdi. Esad’ın Suriye halkına yönelik zulmü hız kesmeden devam etti ve bu yıl Suriye halkının onur ve özgürlük içinde yaşama mücadelelerinin 10. yılına işaret ediyor. Yemen’deki savaş, milyonları aşırı insani ihtiyaçlara yönelterek, temel haklarının çoğunu kullanmalarını engelledi. Rus hükümeti siyasi muhalifleri ve barışçıl protestocuları hedef alırken, resmi yolsuzluk yaygın olarak kaldı. Nicolas Maduro’nun yolsuzluğu Venezuela halkına yönelik korkunç insani krizini artırdı.”
Nikaragua, Küba, Zimbabwe ve Türkmenistan’da çeşitli “insan hakları ihlallerinden” bahseden Blinken’ın yazdığı önsözde, Türkiye ile ilgili herhangi bir ifade bulunmuyor.
TÜRKİYE’YE SERT ELEŞTİRİLER
Raporun Türkiye kısmında ise HDP’ye yönelik operasyonlar, ifade özgürlüğü, adil yargılanma, uzun tutukluluk süreleri, gösteri ve yürüyüş, akademik haklar, LGBTİ’ye yönelik tutum ve kadın hakları konularında Türkiye’ye “eleştiriler” bulunmakta. (1)
TSK VE POLİSE ‘İNSAN HAKLARI’ ELEŞTİRİSİ
Raporda, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin teröre karşı mücadelesini “insan hakları ihlali” olarak gören iddialar mevcut.
Hükümetin temel özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye attığını iddia eden ABD insan hakları raporunda, yine önceki yıllar olduğu gibi FETÖ ve PKK’ya yönelik mücadele, bir “insan hakları sorunu” olarak belirtilmekte. Öyle ki, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası güvenlik güçleri içerisindeki FETÖ temizliği ile ilgili yine şu ifadeler iddia edilmekte:
“2018’de kabul edilen geniş kapsamlı terörle mücadele mevzuatı uyarınca, hükümet temel özgürlükleri kısıtlamaya devam etti ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye attı. 2016 darbe girişiminden bu yana yetkililer, 60 bin’den fazla polis ve askeri personeli ve yaklaşık 125 bin memuru görevden aldı, yargı mensuplarının üçte birini işten çıkardı, 90 binden fazla vatandaşı tutukladı veya hapse attı ve bin 500’den fazla sivil toplum örgütünü ‘terörle mücadele’ kapsamında kapattı.” Ayrıca bütün bunların FETÖ bağlantılı olduğu “iddiasıyla” yapıldığı belirtilen raporda, Türkiye’nin terörle mücadelesini bir “insan hakları sorunu” olarak gösterme çabası bulunmakta.
PKK ile mücadelede tipik bir Amerikan yalanı olan “siviller de öldürülüyor” iddiası da her sene olduğu gibi bu sene de eklenmiş. Fakat bunların “önceki senelere göre azaldığı” ifade edilmiş.
‘ABD’Lİ ÇALIŞANLAR TERÖRLE İLİŞKİLENDİRİLİYOR’
Raporda Türkiye’de insan hakları sorunu ile ilgili şu iddialar dile getirilmiş:
“Gözaltındaki kişilerin şüpheli ölümleri, zorla kaybetmeler, işkence, muhalefet ve eski milletvekilleri, avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve ABD misyonu çalışanları da dâhil olmak üzere on binlerce kişinin ‘terörist’ gruplarla bağlantılı olduğu veya barışçıl konuşma yaptığı gerekçesiyle keyfi olarak tutuklanması ve devam eden gözaltına alınma olayları, seçilmiş görevliler de dâhil olmak üzere siyasi mahkûmların varlığı, ülke dışında bulunan kişilere karşı siyasi amaçlı misilleme, yargı bağımsızlığıyla ilgili önemli sorunlar, gazetecilere yönelik şiddet ve şiddet tehditleri dâhil olmak üzere ifade özgürlüğü, basın ve internet üzerindeki ciddi kısıtlamalar, medya kuruluşlarının kapatılması gazeteciler ve hakkında haksız tutuklamalar veya cezai kovuşturmalar, toplanma, dernek kurma ve dolaşım özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlanması, bazı mültecilerin geri gönderilme vakaları ve kadınlara, LGBTİ kişilere ve diğer azınlık üyelerine yönelik şiddet.”
HDP ADI 46 KERE GEÇİYOR
Raporun önemli bir bölümünü, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik terör soruşturmaları oluşturuyor. HDP’ye yönelik soruşturmaların (özellikle Ömer Faruk Gergerlioğlu) ABD’de ciddi bir rahatsızlık oluşturduğu bu raporda da belirtilmiş. FETÖ ve PKK soruşturmalarında olduğu gibi HDP’ye yönelik terör soruşturmalarını da ABD raporu “keyfi, insan hakları ihlali ve demokrasiye zarar veren” eylemler olarak ifade ediyor.
(1) https://www.state.gov/reports/2020-country-reports-on-human-rights-practices/turkey/