AB'de lobicilik zirvede demokrasi nerede? AB'nin karar mekanizmaları şirketlerin elinde
ABD’li teknoloji şirketlerinin ve bankaların başını çektiği 'lobi' faaliyetlerinin parasal miktarı geçen yıl 343 milyon avroyu aştı. Yalnızca lobi faaliyeti için özel çalışan istihdam eden şirketler, Avrupa Komisyonu ile binlerce 'üst düzey' görüşme yaptı.


Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Corporate Europe Observatory (CEO) kendini, “şirketlerin ve onların lobi gruplarının AB politika yapımında sahip oldukları ayrıcalıklı erişim ve etkiyi ortaya çıkarmak ve bunlara meydan okumak için çalışan bir araştırma ve kampanya grubu” olarak nitelendiriyor. CEO, AB kurumları tarafından yayınlanan verileri derleyerek 2024 yılına ilişkin bir “lobicilik” raporu çıkardı.
Rapor teknoloji devlerinin, banka ve finansal kuruluşların, enerji ve kimya şirketlerinin başını çektiği lobi faaliyetiyle AB Komisyonu’nun kararlarına nasıl müdahale edildiğini ortaya koydu. Şirketler AB yöneticilerine doğrudan aktardıkları milyonlarca avronun yanında birçok farklı yöntemle lobi faaliyetlerini sürdürdü.
LOBİCİLİK HARCAMALARI YÜZDE 30 ARTTI
2024 yılında 162 şirket toplamda 343 milyon avronun üzerinde parayı lobi faaliyetleri için harcadı. Geçtiğimiz yıl lobi harcamalarının 343 milyon avroyu aşmasıyla son 5 yılda şirketlerin lobicilik faaliyetine ayırdığı yıllık miktar yüzde 30 artmış oldu. Öte yandan Avrupa Komisyonu’nun “şeffaflık” kaygısıyla yayınladığı “AB Lobi Şeffaflık Sicili” verilerinde yalnızca lobi faaliyeti için yıllık 1 milyon avronun üzerinde harcama yapan şirketler raporlanıyor. Bu sebeple ölçümler, gerçek değerlerin altında kalıyor.
ÖNCE ZENGİNLER, SONRA DEMOKRASİ
Rapora göre lobi faaliyeti için en yüksek harcamayı yapan sektörler ve bu sektörlerin kapsadığı bazı şirketler şöyle: “Büyük Teknoloji (Meta, Microsoft dahil); Bankacılık ve Finans (Avrupa Finansal Piyasalar Birliği, Avrupa Bankacılık Federasyonu dahil); Enerji (Fuels Europe, Shell dahil); Kimya ve Tarım (Avrupa Kimya Sanayi Konseyi, Bayer dahil); sektörler arası ticaret birlikleri (Business Europe, Bundesverband der Deutschen Industrie dahil); ve İlaç (Avrupa İlaç Sanayi ve Birlikleri Federasyonu, Novartis dahil).” Veriler, AB karar alma organları üzerinde büyük şirketlerin etkisini göstermesinin yanında, şirketler arasındaki rekabetin yönünü de gözler önüne seriyor. Rapor bu tablonun, “son dönemdeki lobi mücadelelerini ve eğilimleri yansıtmakta” olduğunun da altını önemle çiziyor.
Raporda, şirketlerin çıkarlarının, demokratik değerlerin önüne konulduğu ifade edildi: “Analizimiz AB'de karar alma mekanizmasının gerçek bir denetim riski ile karşı karşıya olduğunu ve etkili korumaların neredeyse hiç bulunmadığını göstermektedir. Bunun yerine, şirketlerin rekabetçiliğine demokratik değerler ve sosyal ve çevresel korumalardan daha fazla öncelik verilmektedir.”
TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ YİNE DEVREDE
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) bilgi teknolojileri sektörünün en büyük beş şirketine verilen “Büyük Teknoloji” (“Big Tech”) ismi, raporda oldukça öne çıktı. Avrupa Birliği içerisindeki lobi faaliyetlerine 2024 yılında en çok para harcayanlar Google, Amazon, Apple, Meta (Facebook, Instagram ve WhatsApp) ve Microsoft’un oluşturduğu bu “Büyük Teknoloji” grubu oldu. Apple’ın harcamaları 2020-2024 yılları arasında yüzde 206 artarken, onu lobicilik harcamaları yüzde 148 artan Meta izledi. 2024 yılında Meta, 9 milyon avronun üzerinde harcamayla AB lobi faaliyetlerine en çok para aktaran şirket oldu.
Ayrıca Meta, Microsoft ve Apple toplamda 562 kez “üst düzey Komisyon üyeleri” ile toplantı yaparken, üç şirket bu işi yapmak için normal çalışanlarına ek olarak 33 tam zamanlı “lobici” istihdam etti. Finans ve enerjide başı çeken üçer şirket ise, aynı kapsamda, toplamda sırasıyla 182 ve 254 görüşme yaptı.
İKİNCİ SIRADA BANKALAR VAR
Tahmin edilebileceği üzere, “Büyük Teknoloji” grubunu bankacılık ve finans sektörü izledi. Bu sektörün en büyük üç lobicisi Avrupa Finansal Piyasalar Birliği (AFME), Avrupa Bankacılık Federasyonu (EBF) ve Alman Kamu Bankaları Birliği (VÖB) önceki yıllara göre düşen ya da neredeyse sabit kalan harcamalarıyla, lobicilik faaliyetine sırasıyla 4,5 milyon, 4 milyon ve 3 milyon avro yatırdılar. Bu lobi faaliyetleri içerisinde “sermaye piyasalarının serbestleştirilmesi” talebi ön plana çıktı. Raporu yayınlayan kuruluşa göre bu talep doğrultusunda yüksek riskli finansal ürünlerin alınıp satılabilmesi için “Sermaye Piyasaları Birliği” fikri gündeme getirildi.
Üçüncü sıradaki sektör ise “enerji” oldu. 4,5 milyon, 4 milyon ve 3,5 milyon avro harcamayla bu sektör içerisinde lobi faaliyetine en büyük kaynağı aktaran üç şirket sırasıyla Fuels Europe, Shell ve Exxon Mobil oldu. Toplamda 45 milyon avro kaynağı lobicilik faaliyetine yönelten sektör; 67 milyon avro aktaran “Büyük Teknoloji” ve 53,75 milyon avro aktaran bankacılık ve finanstan sonra üçüncü sırada yer aldı.
AB İÇİN ‘DEREGÜLASYON’ ZAMANI
IMF’nin yıllarca gelişmekte olan ülkelere dayattığı devletsizleşme ya da sık kullanılan ismiyle “deregülasyon” politikaları ABD’nin yanında AB’ye de çeşitli sermaye grupları tarafından dayatılıyor. Rapora göre deregülasyon Avrupa Komisyonu eliyle, büyük şirketlerin talebiyle uygulanıyor: “amansız şirket lobiciliği, Komisyon'un kapsayıcı hedefi olarak sözde 'kurumsal rekabetçiliği' koyan kapsamlı bir deregülasyon gündemi olan Rekabetçilik Pusulası'nı çoktan güvence altına aldı. Gerçekte bu, demokrasi ile sosyal ve çevresel korumalar pahasına yapılan düzenlemelerden oluşan bir şenlik ateşi olacaktır.”
‘DÖNER KAPI’ YÖNTEMİ
Raporda aktarılana göre, şirketlerin özel olarak lobi faaliyeti ile görevli elemanları birçok farklı yöntem uyguluyor: “şirket lobicileri yüz yüze görüşmelerden ve yaptırılan araştırmalardan, paravan gruplar ve mikro hedefli reklamlar yoluyla gizli etkilemeye kadar çok sayıda ikna tekniği kullanmaktadır. 'Döner kapı' yoluyla değerli bağlantıları olan eski politikacıları işe alırlar. Geniş kaynakları ve incelikli stratejileri, AB kurumlarının usulsüz etkiye direnme kabiliyeti konusunda endişelere yol açmaktadır. Bu nedenle AB kurumlarının lobi kurallarını yeniden gözden geçirmeleri gerekmektedir.”
Farklı düşünce kuruluşlarının raporlarında rastlanan “döner kapı” tekniği ile birbirinden farklı zamanlarda emekliliğe ayrılan bürokratlar başta büyük finansal kuruluşlar olmak üzere şirketler tarafından düzenli olarak istihdam edilirken; hükümetler de büyük şirket mensuplarını istihdam ederek siyasi ve mali çıkar sağlıyor. Şirketlerle iyi geçinen politikacılara birer “ödül” olarak örnek olan bu alımlar, lobicilik faaliyetinin önemli bir başka kısmını oluşturuyor.
FAZLASI VAR EKSİĞİ YOK
Raporlamayı yapan kuruluş, verilerin gerçek miktarlardan daha azını yansıttığı işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı: “En önemli araç olan ve Komisyon, Parlamento ve Konsey tarafından yürütülen AB Lobi Şeffaflık Sicili hatalı verilerle doludur. Bu arada Brüksel Balonu'nun en aktif kurumsal lobi gruplarından bazılarının lobi harcamalarını eksik bildirmesi sorunu da yine politika yapıcıların inceleme eksikliğini yansıtmaktadır. Yasal olarak bağlayıcılığı olan bir lobi kaydı, hatalı veri gönderimi için anlamlı yaptırımlar getirmenin ve dolayısıyla AB kayıtlarındaki lobi verilerinin genel kalitesini artırmanın tek yoludur.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.