AB’de petrol ambargosu baskısı

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Strazburg'da gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda "Rusya-Ukrayna Savaşının AB için Ekonomik ve Sosyal Sonuçları" başlıklı oturumda konuştu.

Rusya'ya karşı uygulanması planlanan 6. yaptırım paketinin içeriğini açıklayan von der Leyen, paket kapsamında Buça'da savaş suçları işleyen ve Mariupol şehrinin kuşatılmasından sorumlu yüksek rütbeli subayları ve diğer kişileri yaptırım listesine ekleyeceklerini belirtti.

"Rusya'nın en büyük bankası olan Sberbank'ı ve diğer iki büyük bankayı SWIFT'ten çıkarıyoruz." diyen von der Leyen, söz konusu bankaların SWIFT'ten çıkarılmasıyla Rus finans sektörünün küresel sistemden tam anlamıyla izolasyonunun sağlanacağını ifade etti.

Rus devletine ait 3 kanala yayın yasağı getireceklerine işaret eden von der Leyen, bu kurumların AB ülkelerinde, kablo, uydu, internet veya akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla herhangi bir şekilde faaliyet göstermelerine izin verilmeyeceğine vurgu yaptı.

‘RUS PETROLÜNÜ YASAKLAYACAĞIZ’

AB liderlerinin, Versay toplantısında Rus enerjisine olan bağımlılığı bitirme konusunda anlaştıklarını söyleyen von der Leyen, 5'inci yaptırım paketine kömürü dahil ettiklerini anımsattı. Von der Leyen, “Rus petrolüne olan bağımlılığımızı ele alıyoruz. Açık olmak gerekirse bu kolay olmayacak. Bazı üye ülkeler Rus petrolüne bağımlı. Şimdi, Rus petrolünün yasaklanmasını teklif ediyoruz. Bu, bütün deniz ve boru hattıyla taşınan ham ve rafine Rus petrol ürünleri için tam bir ithalat yasağı olacak." diye konuştu.

Rus petrolünün alternatif tedarik yolları güvence altına alınarak ve küresel piyasalar üzerindeki etkisi en aza indirilerek düzenli ve aşamalı biçimde sonlandırılacağını anlatan von der Leyen, "Rusya'nın ham petrol tedarikini 6 ay içinde ve rafine ürün tedarikini de yıl sonuna kadar aşamalı olarak kaldıracağız." dedi. Komisyon teklifinin yürürlüğe girmesi için üye ülkeler tarafından onaylanması gerekiyor.

ALMANYA HİZAYA MI GELİYOR?

Almanya, Rus doğalgazına ve petrolüne yönelik bir ambargoya en başından beri karşı çıkmıştı. Ukrayna’ya tank göndermeyeceğini de ilan eden Berlin, bir ay süren savaş, yoğun ABD baskısı ve Buça gibi provokasyonlardan sonra dümen kırdı ve Alman tankları sevkiyatını başlattı. Bunun ardından aynı durumun petrolde de yaşanacağına dair Washington’un ümitleri yeşerdi. Alman Ekonomi Bakanı Robert Habeck geçen hafta yüzde 35 düzeyinde olan Rus petrolüne bağımlılığın iki ayda yüzde 12’ye düşürüldüğünü söylemişti. Alman Finans Bakanı Christian Lindner de “Almanya petrol ambargosu dahil yeni yaptırımlara hazırlanıyor.” dedi.

Ancak Almanya’nın zorlandığı bu yaptırımlar ve silah yardımında gönülsüz olduğu bir sır değil. Örneğin gönderilen silahların eski ve mühimmatların eksik olduğu kaydedilmişti. Ukrayna da Berlin’e karşı rahatsızlığını açığa vurmaktan çekinmiyor. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Kiev’i ziyaret etmek istediğini ancak orada istenmediği için bundan vazgeçtiğini dile getirmişti ve bu tutumu eleştirmişti. Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Andriy Melnik, Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tepkisini “buluttan nem kapmak” ve “devlet adamlığına yakışmıyor” gibi küçültücü bir ifadelerle suçladı.

Eurotopics sitesinin derlemesine göre Alman basını da 6. dalga yaptırımlarda yer alması beklenen petrol ambargosunu kuşkuyla karşılıyor. Der Tagesspiegel, “Moskova’nın parasının ne zaman biteceği salt Batı’nın Rus enerjisine uygulayacağı boykota mı bağlı?” diyerek tüm dünya ölçeğinde uygulanmadığı takdirde “petrol ambargosunun Putin’den çok Batı’ya zarar vereceğini” söylüyor.

Handelsblatt gazetesi ise petrol ambargosunun sonunda yine Putin’e fayda sağlayacağını söylüyor: “Ambargonun sonucunda, dünya piyasalarındaki fiyatlar yükselebilir. İşler kötüye giderse, Putin hızla başka alıcılar bulması halinde gelirlerini artırabilir bile. Avrupalılar, diğer devletlerin de dayanışma sergileyerek ucuz Rus petrolünü satın almaktan kaçınacağına dair safça umutlar besliyor. Petrol ambargosu, sonucu belirsiz bir deney olur. Avrupalılar, kontrolün ellerinde olduğu izlenimini vermeye çalışıyor. Ama görünüş aldatıcıdır.”

MACARİSTAN VE SLOVAKYA KATILMIYOR

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, petrol talebinin yüzde 65’ini Rusya’dan karşıladıklarını belirterek, "Ülkenin enerji güvenliğini garanti altına almanın bizim tarafımızdan somut adımlar gerektirdiğini açıkça söylüyoruz. Bu nedenle, Rusya’dan Macaristan’a gaz ve petrol tedarikini sınırlayacak yaptırımlara oy vermiyoruz." dedi.

Slovakya Ekonomi Bakanı Richard Sulik, ülkesinin Rus petrolünden bir çırpıda vazgeçemeyeceğini söyleyerek muafiyet istediklerini belirtti. Ülkenin yegane petrol rafineri firması Slovnaft, Sovyet döneminden kalma Druzbha boru hattından gelen ham petrole tamamen bağımlı durumda. Sulik, “Yeni kaynak ve teknolojilerin geliştirilmesi yıllar alır.” diyor.