23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AB’den elektrikli araç ithalatına soruşturma

Avrupa Birliği, elektrikli araçlarda Çin’e olan bağımlılığını azaltmak ve Avrupalı şirketleri geliştirmek için harekete geçti. Çin’den ucuza ithal edilen elektrikli araçlara karşı sübvansiyon soruşturması başlatan Avrupa Komisyonu, temiz enerjiye geçişin ikinci planda olduğunu ortaya koymuş oldu

AB’den elektrikli araç ithalatına soruşturma
TOLGA DİŞCİ

AB, elektrikli araçlarda dışa bağımlılığını azaltmak için harekete geçti. Avrupa Komisyonu Çin’den ithal edilen araçlara yönelik soruşturma başlattı. Financial Times, uluslararası serbest ticaretin AB’nin çıkarlarına zarar verdiği için denetlenmeye başladığını belirtirken; Çinli uzmanlar ise AB’ye ABD’nin güdümünde olmayan bir dış politika izleme çağrısında bulundu

AB’den elektrikli araç ithalatına soruşturma - Resim : 1

Avrupa Komisyonu, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara yönelik sübvansiyon soruşturması başlattı. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Çin’in devlet teşviklerinin Avrupa endüstrileri için tehdit oluşturduğunu ifade etti. Güneş panelleri örneğini veren von der Leyen, sektörün AB’de çok ciddi zararlar gördüğünü ve nitelikli iş gücünün başka ülkelere göç etmek zorunda kaldığını hatırlattı. Von der Leyen, elektrikli araçlar sektöründe de Çinli firmaların maliyet üstünlüğü dolayısıyla benzer bir durumun yaşanabileceğini belirtti. Temiz enerjiye geçiş için çok kritik olan elektrikli araçlar sektöründe AB’nin ciddi bir potansiyel taşıdığını söyledi. Von der Leyen’in iddiasına göre, Çin’in devlet destekleriyle fiyatları düşürmesi AB şirketleri için riski artırıyor. Bu doğrultuda, Komisyon’un Çin’den ithal edilen elektrikli araçlarla ilgili sübvansiyon soruşturması başlattığını açıkladı. İzledikleri bu politikaya Avustralya, Japonya ve ABD’nin de destek verdiğini ifade etti. Açıklamayı takip eden günde ise Çin, AB’nin patates nişastası ihracatına yönelik sübvansiyon vergisi uygulayacağını açıkladı.

AB’den elektrikli araç ithalatına soruşturma - Resim : 2
Ursula von der Leyen

Von der Leyen, “Rüzgar enerjisinden çeliğe, akülerden elektrikli araçlara kadar hedefimiz oldukça açıktır: temiz enerjiye dayalı teknolojinin geleceği Avrupa’da inşa edilmeli.” diyerek, AB’nin yeni teknolojilerin üretiminde bir üs haline gelmeyi amaçladığını belirtti. Birçok politika uygulamasından da anlaşıldığı üzere AB iklim değişikliğinin önlenmesinden ziyade, kendi dışa bağımlılığını bitirmeyi birincil hedef olarak ortaya koyuyor.

İKİNCİ HEDEF: LİTYUM-İYON PİLLER

Reuters’in haberine göre, AB dönem başkanlığı tarafından hazırlanan raporda AB’nin lityum-iyon pillerinde Çin’e olan bağımlılığının bitirilmesinin de önemine dikkat çekildi. Lityum-iyon pilleri elektrikli araçlar ve tüketici elektroniği başta olmak üzere birçok farklı alanda yaygın olarak kullanılıyor. Rapora göre, 5 Ekim’de gerçekleşecek olan AB liderler zirvesinin ana gündemlerinden biri bu olacak. Raporda, 2030 yılında AB’nin Çin’e olan bağımlılığının, savaş öncesi dönemde Rusya’ya olan enerji bağımlılığına benzer bir seviyeye geleceği iddia edildi. AB’de lityum-iyon pillerine olan talebin önümüzdeki yıllarda 10 ile 30 kat artması bekleniyor.

‘ABD’YE TABİİ OLMAYIN’

Çin medyası da konuya genişçe yer verdi. Çinli uzmanlar AB’nin “riski azaltma” stratejisini, ideolojik önyargılara dayanan politik bir hamle olarak değerlendirdi. Uzmanlara göre Çinli şirketlerin maliyet avantajı, Çin’in rekabetçi sanayi zincirinin yıllar içinde yaşadığı gelişimden kaynaklanıyor. Bu yöntemle AB, yalnızca Çin ile ilişkilerine zarar vermeyecek; aynı zamanda kendi karbonsuzlaşma hedefini de sekteye uğratacak. Global Times’e konuşan uzmanlar, AB’ye ABD’nin güdümünden kalmadan kendi çıkarlarına göre bir dış ticaret politikası sürdürme çağrısında bulundu.

Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Avrupa Çalışmaları Bölümü direktörü Cui Hongjian, bazı AB liderlerinin paranoyakça davrandığını ifade etti ve mevcut ticari ilişkilerin pazarın tercihlerinin bir sonucu olduğunu vurguladı. 2023’ün ilk çeyreğinde AB’deki elektrikli araç satışlarının yaklaşık üçte ikisini ise beş firma gerçekleştirdi: Volkswagen, Tesla, Stellantis, Mercedes-Benz and Hyundai-Kia.

AB’den elektrikli araç ithalatına soruşturma - Resim : 3
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Çiang

‘ÇİN SÜBVANSİYON UYGULAMIYOR’

Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Çiang, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile yaptığı görüşmede, Çin’in kalkınmasının Avrupa için bir fırsat olduğunun altını çizdi. Li, iki tarafın da iş birliğine ve kazan - kazan ilişkisine odaklanması gerektiğini söyledi.

Global Times’ten Ou Shi’nin haberine göre, von der Leyen’in iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Haberde “Çin, elektrikli araçlar sektörüne uyguladığı sübvansiyonları 2022 yılında tamamen sona erdirmişken, Avrupalı araba üreticileri vergi kolaylığı ve hükümet teşviklerini içeren mali desteklerden yararlanmaya devam ediyor.” İfadeleri yer aldı. Ou’ya göre Çinli şirketlerin rekabet avantajı ileri teknoloji, entegre tedarik zinciri ve ölçek etkisine dayanıyor.

AB’den elektrikli araç ithalatına soruşturma - Resim : 4

AB’DE YÜKSELEN KORUMACILIK

Londra merkezli Financial Times’te “Batının korumacılığının gerçek nedenleri” başlığıyla bir makale yayımlandı. Bu makalede, Avrupa’da yükselen korumacı politikaların serbest ticareti sağlamaktan ziyade, AB’nin ekonomik ve siyasi çıkarlarını korumaya yönelik olduğunun altı çizildi. Öte yandan, AB’nin ABD’nin sürdürdüğü gibi bu politikaları sürdüremeyeceğine dikkat çekildi. Makaleye göre Atlantik ülkeleri, uluslararası serbest ticaretin kendilerine zarar getirdiği fikrindeler. Bu nedenle, önlemler almaya çalışıyorlar. ABD’nin kendi ekonomisi için uyguladığı devlet müdahalelerine dikkat çekilen makalede, AB’nin de benzer bir yola girdiği vurgulandı:

“Avrupalılar Amerika'nın korumacılığa ve sanayi politikasına yönelmesi karşısında dehşete düşmüştü. Ancak geçtiğimiz hafta Çin'in elektrikli otomobillerine yönelik sübvansiyon soruşturmasının duyurulması, Avrupa'nın da benzer bir yola girdiğini gösteriyor.”

HEDEF ALMAN EKONOMİSİNİ KURTARMAK

Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya için motor ve otomobil endüstrisi büyük önem arz ediyor. Bu endüstrideki düşüş, Avrupa ekonomisindeki yavaşlamanın en önemli sebeplerinden biri olarak gösterildi. Makalede şu değerlendirmeye yer verildi: “Motor endüstrisi, AB ekonomisinin çekirdeğini oluşturan Almanya'nın en önemli imalat sektörüdür. Avrupa'nın gerçek dünya lideri şirketlerinin bulunduğu birkaç alandan biridir. Dünyanın en büyük dört otomobil şirketinden üçü (Volkswagen, Stellantis ve Mercedes-Benz grubu) AB'de bulunuyor.”

“Ancak Avrupa'nın küresel motor endüstrisindeki üstünlüğü hızla aşınıyor. Çin, bu yıl, dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı olmaya hazırlanıyor. Çinliler özellikle geleceğin otomobilleri olan elektrikli araçlarda güçlüler. Bu avantajın sarsılması zor olacak çünkü Çin, elektrikli araçlar için hayati öneme sahip pil üretimi ve nadir toprak minerallerinin tedarikinde hakim durumda.”

Makalede sübvansiyon soruşturmalarının esas sebebinin AB’nin rekabet korkusu olduğu ifade edildi: “Eğer Avrupa gerçekten de daha korumacı olma konusunda Amerika'yı takip ediyorsa, bunu benzer sebeplerden dolayı yapacaktır: Çin rekabetinin Avrupa'nın endüstriyel tabanını ve bununla birlikte sosyal ve politik istikrarı baltalayacağı korkusu.”

SERBEST PİYASA AB’NİN ÇIKARLARINA AYKIRI

Makalede, normal şartlarda “geleneksel serbest piyasa tepkisinin” ucuz ve güvenilir elektrikli araçları takdir etmek olduğu ama AB’nin sosyal ve politik çıkarlarının buna uymadığı belirtildi. Avrupa bu durumda nitelikli iş gücünü kaybetmekten korkuyor: “Avrupa Komisyonu'na göre otomotiv sektörü AB'deki işlerin yüzde 6'sından fazlasını sağlıyor. Bu Almanya gibi ülkelerde itibarlı ve iyi ücretli bir iş. Bu işçilerin Çin'e göç ettiğini görmek politik ve sosyal açıdan tepkiler doğuracaktır.”

Bu gelişmelerin Avrupa’da “popülist ve milliyetçi” partilerin yükselişine sebep olduğunun iddia edildiği makalede, AB’de korumacı tehditlerin uzun süre devam edemeyeceği ifade edildi. Yine de, Atlantik ülkeleri içinde devlet müdahalesinin yükseleceği vurgulandı: “Ancak nihai sonuç ne olursa olsun, sanayi politikası ve korumacılığın Atlantik'in her iki yakasında da saygınlık kazandığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.”

ALMANYA 4 YILDA 20 YIL GERİLEDİ

New York merkezli Wall Street Journal gazetesi ise konuya ilişkin geçen ay yaptığı bir haberde yer verdiği bilgilerle Almanya ekonomisinin elektrikli araç ticaretinden ne kadar etkilendiğini ortaya koymuştu:

“Yeni nesil otomobiller için akülere ve diğer teknolojilere yatırım yapmayı başaramayan pek çok kişi, şimdi kendilerini Çinli genç girişimlerin eline düşmüş halde buluyor. PwC tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, Alman otomobil tedarikçilerinin 2019'dan bu yana, önceki yirmi yıldaki kazanımları kadar büyük bir küresel pazar payı kaybına uğradıklarını ortaya çıkardı.”

Elektrikli araç elektrikli araç Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Çiang Elektrikli araba serbest ticaret Von der Leyen