AB’den Trump'a rest: ‘Önce Avrupa’ diyeceğiz

Fransa eski Dışişleri Bakanı olan ve Emmanuel Macron’a yakınlığıyla bilinen Séjourné, Londra merkezli Financial Times gazetesine verdiği demeçte Avrupa’nın uluslararası ticaret stratejilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

‘AVRUPA SALDIRIYA GEÇMEK ZORUNDA’

Avrupa'nın stratejik ticari çıkarlarını desteklemek ve uluslararası rekabetçiliği artırmak adına “saldırıya geçmek” zorunda olduklarını ifade eden Séjourné aslında Avrupa’nın açık bir ekonomiye sahip olmaktan kazançlı olacağına inandığını ancak dünya ticareti açısından ulusal önceliklerin yükseldiğini ifade etti: “Çin ‘Çin Malı’ ibaresini kullandığında ya da ABD ‘Önce Amerika’ dediğinde, biz de ‘Avrupa Malı’ ya da ‘Önce Avrupa’ ifadelerini kullanarak hareket etmeliyiz.”

1 Kasım itibariyle yeni üyeleriyle işe koyulan Avrupa Komisyonu, beş yıl içinde AB’nin rekabet gücünü yeniden tesis etme sözü vermişti. Blok’un sanayi stratejilerinden sorumlu olan Komisyon Başkan Yardımcısı Séjourné de burada önemli bir rol oynuyor. Séjourné, “Avrupa’nın küresel bir ticaret savaşının ikincil kurbanı olmasının” en büyük korkusu olduğunu söyledi. “Eğer tüm dünya pazarları kapanırsa, geriye kalan tek açık pazar Avrupa pazarı olamaz” ifadelerini kullanan Séjourné şunları söyledi: “Amerika Birleşik Devletleri Latin Amerika'ya kapanırsa, Hindistan'a kapanırsa, Çin'e kapanırsa, Avrupa pazarı dünyadaki tüm fazla üretimin varış noktası olamaz, aksi takdirde kendimizi kısa vadeli bir ekonomik kriz durumunda buluruz.”

KORUMACI TİCARET POLİTİKALARI ARTACAK

Avrupa’nın “korumacı” bir politikasının olmadığını söyleyen Séjourné’nin ifadeleri korumacı politikalara dönüleceğinin bir göstergesi oldu: “Bu hiç de korumacılıkla ilgili değil çünkü Avrupa'nın küresel bir ticaret savaşında gerçekten hiçbir çıkarı yok. Kendi endüstrilerimizi geliştirmek, istihdam yaratmak ve büyüme yaratmak için stratejik ve teknolojik bir çıkarımız var, bunu düşünüyoruz.”

AVRUPA ‘YEPYENİ BİR SANAYİ POLİTİKASI’ İZLEYECEK

Séjourné, tarihsel olarak güçlü seyreden endüstrilerin korunması gerektiğini çünkü yeşil dönüşüm için kritik öneme sahip temiz teknolojilere çok önemli destek sağladıklarını savundu: “Çelik üretimi stratejiktir çünkü çelik olmadan rüzgar türbini olmaz. Çelik olmadan araba üretimi de olmaz. Dolayısıyla, eğer diğer endüstrileri geliştirmek istiyorsak, çelik endüstrisine ihtiyacımız var.”

Séjourné, “Şimdiye kadar sahip olmadığımız bir Avrupa sanayi politikasına ve bir ekonomi doktrinine hayat vermek istiyoruz” dedi.

KAMUNUN YÖNLENDİRİCİ ROLÜ ÖNE ÇIKIYOR

Séjourné yatırımcılara “Avrupa'nın batarya sektörünü terk etmeyeceği” konusunda güvence vermek istediğini söylerken, kamunun yönlendirici rol oynayacağını da yeniden ifade etmiş oldu: “Bu sektörü kurduğumuz, onlara yardım ettiğimiz ve sübvanse ettiğimiz için pişmanlık duymamalıyız ve her şeyden önce teknolojik bir sorun yaşadıklarında geçmişte yaptığımız her şeyin sadece ilk zorlukla yok olmasına izin vermemeliyiz.”