28 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AB’den yeni ‘Sevilla Haritası’

Sevilla Haritası hakkında ‘yok’ hükmü alındıktan sonra belli ki Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi, AB komite ve dairelerinde çalışan ekiplerine talimat vererek Sevilla Haritası’nı farklı bir isimle yasallaştırmak için bir çalışma başlatmalarını istemiş...

AB’den yeni ‘Sevilla Haritası’! Sevilla Haritası'nı kim yazdı? Sevilla haritası ve Türkiye... Türkiye Sevilla haritası hakkında ne söyledi?
A+ A-
PROF. DR. ATA ATUN / KKTC CUMHURBAŞKANI DANIŞMA KURULU ÜYESİ

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 2014 yılında, deniz ekonomilerinin sürdürülebilir büyümesini, deniz alanları ve kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamak amacıyla “Deniz Mekansal Planlama Yönergesi”ni kabul etti.

İlgili yönerge, denizlere ve okyanusa kıyısı olan 22 üye devletin ulusal bir plan geliştirmesi zorunluluğunu getiriyor. Bu yönergenin kabulünden sonra da “Deniz Mekânsal Planlama (MSP) Platformu” adlı bir çalışma grubu kurdu. Bu platformun aldığı kararların uluslararası bir bağlayıcılığı yok zira sadece Avrupa Birliği içinde geçerli.

AB’den yeni ‘Sevilla Haritası’ - Resim : 1
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 2014 yılında, deniz ekonomilerinin sürdürülebilir büyümesini, deniz alanları ve kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamak amacıyla “Deniz Mekansal Planlama Yönergesi”ni kabul etti. İlgili yönerge, denizlere ve okyanusa kıyısı olan 22 üye devletin ulusal bir plan geliştirmesi zorunluluğunu getiriyor.

Geçen hafta Avrupa Komisyonu, “Deniz Mekânsal Planlama” çalışmaları kapsamında “Adalar Denizi” (Ege) ve Doğu Akdeniz’le ilgili bir harita yayınladı.

Bu harita, son iki asırda olduğu gibi Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin arkalarına Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’ni alarak sözde güç gösterisi ile hak etmedikleri yerleri gasp etmek amaçlı hazırlanmış.

AB’den yeni ‘Sevilla Haritası’ - Resim : 2
Sevilla Haritası’nda Güney Kıbrıs'ın ilan ettiği ‘münhasır ekonomik bölge’nin sınırları ile Yunanistan’ın Türkiye ile siyasi çatışma içinde olduğu Adalar Denizi’ndeki sözde münhasır ekonomik bölgesi, AB'nin resmi sınırları olarak kabul ediliyordu ve bu isteklere göre hazırlanmıştı.

ULUSLARARASI DÜZENBAZLIK ÖRNEĞİ

Harita, tamamen tek taraflı, yanlı ve Yunanistan’ın maksimalist istek ve tezlerine göre hazırlanmış ikinci bir “Sevilla Haritası”; ki Sevilla Haritası tam bir uluslararası düzenbazlık örneği.

Söz konusu bu haritayı 2000'li yılların başında İspanya’nın Sevilla Üniversitesi'nden Profesör Juan Luis Suarez de Vivero, iddialara göre Yunan bürokratların ve diplomatların sunduğu bir takım menfaatler karşılığında hazırlamıştı.

Sevilla Haritası, Güney Kıbrıs'ın ilan ettiği ‘münhasır ekonomik bölge’nin sınırları ile Yunanistan’ın Türkiye ile siyasi çatışma içinde olduğu Adalar Denizi’ndeki sözde münhasır ekonomik bölgesini AB'nin resmi sınırları olarak kabul ediyordu ve bu isteklere göre hazırlanmıştı.

1958, 1960 ve 1982 Deniz Hukuku Konvansiyonu’nun birçok maddesine aykırı olarak ve yasal olarak hak edilmeyen yerleri gasp etmek amacı ile çizilmiş bu harita, “Uluslararası Münhasır Ekonomik Bölge” kurallarını da açıkça çiğnemekte.

Sevilla haritasında;

- Yunan kıta sahanlığı, Türkiye'ye ne kadar yakın olursa olsun Yunan adaları temel alınarak hesaplanmış,

- Örneğin Yunan ana karasına 580 kilometre uzaklıkta kayalık parçası olarak nitelendirilebilecek yerler dahi, Türkiye'ye birkaç kilometre yakınlıkta olmasına rağmen Yunanistan'ın hakkı olarak gösterilmiş,

- Adalar Denizi’nde, 6 deniz mili mesafedeki karasularınının ötesinde sınırlandırılmış bir deniz yetki alanı mevcut olmamasına rağmen, tüm Adalar Denizi’ni Yunanistan yetki sınırları içinde olduğunu gösteriyor,

- Ters simetride yer alan Meis Adası'ndan başlayan Yunan kıta sahanlığı, güneye doğru Akdeniz'in ortasına kadar indirilmiş ve Türkiye'ye Antalya Körfezi dışında Akdeniz'e bir çıkış noktası bırakmamış,

- Yunan ana karasına 580 kilometre uzaklıkta olan Meis Adası’nın Yunanistan'a 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı oluşturması sağlanmış.

AB’den yeni ‘Sevilla Haritası’ - Resim : 3
AB’nin “Deniz Mekânsal Planlama Platformu” adlı çalışma grubunun hazırladığı haritalar, GKRY tarafından hazırlanan sözde planlarla örtüşüyor. Bunların, Türkiye ve KKTC tarafından kabul edilmesi söz konusu değildir.

TÜRKİYE: GEÇERLİ DEĞİL

Yunanistan, Sevilla Haritası’nı hazırlattıktan sonra, 2007 yılından itibaren de sümenaltından Avrupa Birliği’nin ilgili komitelerinde sanki yasal bir haritaymış imiş gibi kullandırmaya başlatmış.

2012 yılında da Yunanistan, AB’nin resmi dairelerinde, yazışmalarında ve dosyalarında 5 yıldır kullanılmasından dolayı Sevilla Haritası’nı “Resmi Belge” gibi tanıtmaya ve referans vermeğe başlamış.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bu yanlı haritaya itiraz etmesi ve uluslararası karşı tezlerini ortaya koymasından sonra 2020 yılında Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, AB'nin isteği üzerine Sevilla Üniversitesi'nde hazırlandığı öne sürülen Sevilla Haritası'nın AB tarafından hazırlatılmadığını ve Avrupa Komisyonu'nun Sevilla Üniversitesi'ne herhangi bir harita çalışması yaptırmadığını açıklamak zorunda kaldı.

Söz konusu açıklamada da kurumlar tarafından hazırlatılan dış raporların AB'nin resmi belgeleri olmadığı ve bunların AB için yasal ve siyasi bir değer taşımadığı belirtilerek Sevilla Haritası’nın geçerli olmadığı teyit edildi.

Aynı doğrultuda Amerika Birleşik Devletleri resmi olarak yaptığı açıklamada, Sevilla Haritası’nın hiçbir geçerliliği olmadığını açıkladı.

Sevilla Haritası hakkında “yok” hükmü alındıktan sonra belli ki Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi, AB komite ve dairelerinde çalışan ekiplerine talimat vererek Sevilla Haritası’nı farklı bir isimle yasallaştırmak için bir çalışma başlatmalarını istemiş ve bu doğrultuda da resmi bir faaliyet olan “Deniz Mekansal Planlama Çalışmaları” kapsamına sokulmuş.

FİİLİ VE HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAZ

Gerçekte ve uluslararası hukuka göre AB’nin deniz yetki alanları hakkında planlama yapmak ve karar almak yetkisi bulunmamaktadır.

Avrupa Birliği’ne böylesi bir yetki verilmemiştir. Bu bağlamda, Adalar Denizi (Ege) ve Doğu Akdeniz ile ilgili AB’nin “Deniz Mekânsal Planlama Platformu” adlı çalışma grubunun yayınladığı harita, taraf olmayan Türkiye ve deniz hukuku bakımından yok hükmünde olup, bu kararın ve haritanın fiilen ve hukuken bir sonuç doğurması da söz konusu değildir.

Avrupa Birliği, deniz yetki alanları ve deniz hukuku konularında ilgili merci olmadığı için, egemen ülkeler arasındaki deniz yetki alanları uyuşmazlıkları konusunda görüş beyan etme yetkisi de bulunmamaktadır.

AB’nin “Deniz Mekânsal Planlama Platformu” adlı çalışma grubunun hazırladığı haritalar, geçmiş aylarda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından hazırlanan sözde “Ulusal Deniz Mekansal Planı” ile birebir örtüşmekte ve Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Adası’nın tek meşru sahibi olduğu yönündeki iddialarını destekler nitelikte olup, Türkiye ve KKTC tarafından kabul edilmesi söz konusu değildir.

Avrupa Birliği AB Doğu Akdeniz Ege Yunanistan