ABD’li amiralden Türkiye salvoları
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun ABD ziyaretinde görüştüğü mevkiidaşı Lisa Franchetti, Türk Donanması’na bir kez daha Rusya’yı çevreleme görevini hatırlattı
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, beraberindeki heyetle 4 Kasım’da gittiği ABD’den bugün dönüyor. ABD’de törenle karşılanan Oramiral Tatlıoğlu, ziyareti kapsamında Donanma Bakanı Carlos Del Toro ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Lisa Franchetti ile görüştü. Amiral Tatlıoğlu’nun daha sonra ABD Deniz Harp Okulu ve Yüksek Lisans Okulu’nu da ziyaret ettiği bildirildi. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal'la da görüşen Tatlıoğlu, Washington Askeri Ataşeliği'ni de ziyaret etti.
KARADENİZ VURGUSU
ABD Deniz Kuvvetleri, Tatlıoğlu ve Franchetti görüşmesine ilişkin bir açıklama yayınladı. Görüşmenin ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon)’nda yapıldığı bildirilen açıklamada, ikili ilişkilerin masaya yatırıldığı kaydedildi. Açıklamaya göre Oramiral Franchetti, Türkiye'nin büyüyen savunma sanayisi ve gelişmiş silah sistemleri üretimini de kapsayacak şekilde savunma modernizasyonunun önemini vurguladı. Franchetti ayrıca Türkiye'nin ABD Donanması'nın bakım ihtiyaçlarına yönelik destek teklifinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 2024 yılında yayınlanan “Amerika'nın Savaşan Donanması için Seyrüsefer Planı”nı da Tatlıoğlu ile paylaşan Franchetti, müttefikler ve ortaklarla güçlü işbirliğinin kritik önemde olduğunun altını çizdi.
Görüşmede, “özellikle mayın temizleme çabaları olmak üzere Karadeniz'deki güvenlik zorlukları tartışıldı ve Türk Deniz Kuvvetlerinin SeaBreeze-24 ile Baltops-24 tatbikatlarına katılımıyla vurgulanan birlikte çalışabilirliğe olan ortak bağlılıklar” dile getirildi. Amiral Franchetti, daha sonra sosyal medya hesabından da bir paylaşım yaparak şu ifadeleri kullandı: “Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu'nu ABD'de ağırlamaktan ve iki ülke donanmalarının birlikte çalışabilirliğinin geliştirilmesi konusunda anlamlı görüşmeler yapmaktan heyecan duyuyorum. Bugün Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ile verimli bir görüşme gerçekleştirdim. Türkiye kilit bir NATO müttefikidir ve ABD stratejik ikili ilişkilerine değer vermektedir.”
TÜRK DONANMASI’NA BİÇİLEN GÖREV
Amiral Lisa Franchetti’nin görüşmede yaptığı vurgular dikkat çekiciydi. Karadeniz ve Baltık’ta yürütülen iki tatbikata vurgu yapan Franchetti, böylece Rusya’yı çevreleme görevinde Türk Donanması’na biçtiği rolün de bir kez daha altını çizmiş oldu. Söz konusu SeaBreeze tatbikatı, Karadeniz’de uzun yıllardır icra edilen bir NATO tatbikatı serisi. Asıl amacı Rusya’ya karşı yumruk göstermek. En büyük buluşmasını 2021 yılında yapmıştı. 6 kıtadan 32 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen tatbikatta; 5 bin asker, 32 gemi, 40 uçak ve 18 özel operasyon timi yer almıştı. Böylece Karadeniz, Soğuk Savaş’ta dahi görülmeyen seviyede “militarize” edilmişti. Baltops da Rusya’ya karşı Baltık Denizi’nde icra edilen bir tatbikat serisi olmakla birlikte, 2024 yılında 50’den fazla savaş gemisi, 85 uçak ve 9 bin personelden oluşan dört amfibi görev grubunun katılımıyla çapını daha önce olmadığı kadar genişletmişti. Bu tür tatbikatlarla NATO ve ABD’nin Türk Donanması’na biçtiği rolü, merhum Amiral Soner Polat daha önce şu sözlerle açıklamıştı: “Karadeniz’de yeni görevler üstlenmek, çok büyük yanlış olur. Hatırlayalım, Sovyet tehdidi diyerek Türkiye’yi Karadeniz’e soktular. Ereğli’de denizaltı üssü kurduk. ‘Türk Donanması’nın görev alanı Karadeniz’dir.’ denildi. Ne oldu biz Karadeniz’e kilitlenince, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de tüm inisiyatifi Yunanistan’a bıraktılar. Yunanistan daha sonra NATO görevlerindeki bu alanları egemenlik hakkı olarak bize karşı kullanmaya başladı. Sonra baktık ki biz buraya sıkışıp kalmışız, öyle uyandık, belki Kıbrıs olmasa ona da uyanamayacaktık, hemen Ege’ye açıldık. Karadeniz’e hapsolmanın büyük bedelini ödedik. Şimdi Karadeniz’de yeni görevler almak demek, Rusya’ya karşı görev almak demek. O da büyük bir tuzaktır. Biz zaten o tuzağa düştük ve hayat bize Karadeniz’den Ege’ye çıkmayı öğretti.
“Karadeniz’de zaten Münhasır Ekonomik Bölgeler belirlenmiş, deniz yan sınırları çizilmiş, sorun olmayan bir deniz. Türkiye’nin askeri olarak bir çıkarı yok. Türkiye, askeri olarak güçlenecekse Doğu Akdeniz’de güçlenecek, mücadele alanı orası. Karadeniz özel statüsü olan bir deniz, sadece sahildar ülkelere açık. Başka ülkelerin savaş gemileri girse bile 21 günden fazla kalamıyor, toplam tonajı aşamıyorlar. Dolayısıyla burada Türkiye’ye yeni görevler vermek, Türkiye’yi Rusya’ya karşı konumlandırmak demektir.”
BİR BARDAK SU VERMEYELİM
Amiral Soner Polat’ın uyarıları, Lisa Franchetti’nin salvolarını daha iyi kavramamızı sağlıyor. Nitekim Türk Deniz Kuvvetleri de ABD’den gelen tehdidi görerek söz konusu tatbikatlara katılımını düşük seviyede tutuyor. Ancak son görüşmedeki ABD Donanması’na bakım hizmeti verme önerimiz, bazı çelişkileri içinde barındırıyor. Sonuç olarak ABD Donanması, bölgemizde İsrail katliamlarının desteklenmesi, Kürdistan adı altında bir İkinci İsrail devletinin kurulması, Rusya’nın çevrelenmesi ve Türkiye’nin Antalya Körfezi’ne hapsedilmesi gibi görevler yürütüyor. Öyleyse ABD gemilerine değil bakım-onarım hizmeti vermek, bir bardak su vermeyi bile tekrar tekrar düşünmemiz gerekir.
TATLIOĞLU: ABD/NATO'YU İSTEMİYORUZ
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, bundan tam bir sene önce “Deniz Astsubay Okullarının Kuruluşunun 133'üncü Yıl Dönümü” etkinlikleri kapsamında Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığında çok konuşulan bir konuşma yapmıştı. “Bildiğiniz gibi NATO Karadeniz'de bazı tedbirler almaya çalışıyor.” diyen Tatlıoğlu, “Ancak Karadeniz'de bu tedbirleri biz kendimiz alacağımızı ifade edip NATO'yu veya Amerika'yı Karadeniz'de istemediğimizi beyan ediyoruz.” ifadelerini kullanmıştı. Ukrayna-Rusya savaşından dolayı 400'ün üzerinde mayının Karadeniz'e döküldüğünü belirten Tatlıoğlu, “Bu mayınlardan 17 tanesi sahillerimize geldi. 2 tanesini tespit edemedik. 1 tanesi Kastamonu Cide'de, diğeri de Karadeniz Ereğli Liman girişinde patladı. Bu mayınlar çok tehlikeli. Karadeniz'de bu mayınlarla mücadele ediyoruz. Amacımız, Montrö'ye uyulsun. Karadeniz'de biz bütün güvenliği sağlarız Türkiye olarak. Karadeniz'i bir Orta Doğu'ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz'e herhangi bir ülkenin veya NATO'nun girmesini istemiyoruz.” demişti.
Yunanistan'ı da gerilimi artırmakla suçlayan Oramiral Tatlıoğlu, şunları söylemişti: “Bildiğiniz gibi Yunanistan'la aramızda 8 temel sorun var. Bunların 7 tanesi bizimle ilgili. Denizcilikle ilgili. Bunların çözülmesiyle ilgili çaba harcamak yerine Yunanistan sürekli olarak gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerde bulunuyor. 23 tane gayri askeri statüde adalar var. Bunların 19 tanesini silahlandırdılar. Egemenliği, aidiyeti tartışmalı adalarımız ve kayalıklarımız var. Bunlara kendi adalarıymış gibi ziyaretler tertipleyerek kendilerininmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bir taraftan uygun ortam bulunca kendi stratejilerini dikte etmeye çalışıyorlar. Örneğin Yunanistan, batısındaki karasularını 2020 yılında 12 mile çıkardı. Şu mesajı vermeye çalışıyor; 'Fırsatını bulursam Ege'de de 12 mile çıkaracağım'. Avrupa Birliği'ni arkasına alarak Ege'deki adaları ve kayaları sahiplenmeye çalışıyor. Özetle Yunanistan'ın amacı bölgesel liderlik rolünü ele almak.”