ABD’li düşünce kuruluşu: İsrail’in Suriye planları başına bela olabilir
Atlantik Konseyi’nin analizine göre İsrail, Suriye'nin çeşitli bölgelerinde etnik bölünmeyi teşvik ederek ülkeyi parçalamayı hedefliyor. Ancak analizde, bu stratejinin bölgedeki gerilimleri artırarak uzun vadeli çatışmalara yol açabileceği ve İsrail’in güvenliğini tehlikeye atabileceği belirtiliyor


ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi, “Orta Doğu Programları Suriye Strateji Projesi”nde araştırmacı olarak görev yapan Ömer Özkızılcık imzası ile “İsrail Suriye'nin güneyinde yanlış bir hesaplama yapıyor” başlıklı bir analiz yayınladı. İsrail’in Suriye’nin güneyindeki durumu yanlış hesapladığı belirtilen analizde, bölgeyi bölmeye yönelik olası planların geri tepebileceği ve İsrail'in ulusal güvenliğini tehdit edebileceği vurgulandı. Syria TV'nin de gündeme alıp Suriye kamuoyuna aktardığı analize göre, Tel Aviv, Suriye’de Esad Hükûmeti’nin düşmesiyle oluşan güvenlik boşluğunu nüfuzunu artırmak için kullanmak istiyor. Ancak bu stratejinin, bölgedeki gerilimleri yatıştırmak yerine daha da artırabileceği ifade ediliyor. Analizde, İsrail’in hava saldırıları ve bazı gruplara verdiği gizli desteğin, özellikle Dera ve Kuneytra’da halkın tepkisini artırabileceği belirtildi. İsrail’in bölgeye yeni bir düzen dayatma çabasının uzun vadeli bir çatışmayı tetikleyebileceği ve Tel Aviv’i beklediğinden daha büyük risklerle karşı karşıya bırakabileceği uyarısında bulunuldu.
İSRAİL’İN AMACI SURİYE’Yİ PARÇALAMAK
Analizde özetle şu ifadeler yer aldı:
“İsrail, kendini Dürzi toplumunun koruyucusu olarak göstererek onlar için gerekli önlemleri alacağını ilan etti. Ancak bu, bölgenin demografik yapısını ve siyasi gerçeklerini göz ardı eden yanlış bir hesaplamadır. İsrail, Süveyda'daki bazı Dürzi gruplarla seçici bir şekilde ilişki kurarken Dera ve Kuneytra'daki ağırlıklı Sünni Arap nüfusu bir kenara itiyor. İsrail'in amacı Suriye'yi zayıf bir devlet olarak tutmak, etnik hatlara göre çizilmiş özerk bölgelere ayırmak ve yeni Suriye Hükûmeti’nin Suriye'yi birleştirmesini engellemektir. Bu yaklaşım çerçevesinde Dürziler ve Suriye'nin güneyi, Suriye'nin kömür madenindeki kanaryası olabilir. Eğer azınlık grubu özerk bir bölgeye sahip olursa, bu diğer Suriyeli topluluklar için bir emsal teşkil edecektir. Suriye kıyılarındaki Aleviler, Türkiye-Suriye sınırındaki Kürtler, kuzey Halep ve Lazkiye'de yaşayan Türkmenler ve orta Suriye'deki İsmaililer de dahil olmak üzere diğer azınlıkların da benzer talepleri olabilir. Bu talepler ilk etapta İsrail'in çıkarlarına uygun görünmektedir.
MEZHEPSEL BÖLÜNME İSRAİL’İN ALEYHİNE
“Bu talepler İsrail'in stratejik bakış açısıyla örtüşüyor çünkü İsrail bölünmüş bir Suriye'nin bölgesel emellerini ilerleteceğini düşünüyor. Ancak İsrail tarihsel olarak ‘azınlıkların ittifakı’ doktrinini (baskın Arap milliyetçi ve İslamcı güçleri dengelemek için Sünni olmayan gruplarla ittifak kurmak) takip etmiş olsa da Suriye'deki mezhepsel parçalanma dış müdahalelere davetiye çıkaracak ve Irak ve Lübnan'da görüldüğü gibi iç çatışmaları şiddetlendirecektir. Bölünmüş bir Suriye barıştan ziyade uzun vadeli istikrarsızlık yaratabilir. Zayıf bir Şam, İran'ın etkisini yeniden göstermesi ve cihatçı örgütlerin zemin kazanması için alan açacak. Potansiyel olarak İsrail'i daha kaotik ve öngörülemez bir güvenlik ortamıyla yüzleşmek zorunda bırakacaktır.
“Bunlara ek olarak, İsrail'in güney Suriye'deki yaklaşımı mezhepsel bölünmeleri derinleştirme, Dürzi toplumunun Suriye'deki konumunu aşındırma ve daha geniş çaplı istikrarsızlığı körükleme riski taşıyor. Bölgenin siyasi gerçeklerini göz ardı ederek belirli Dürzi gruplarla ilişki kuran İsrail, istemeden de olsa Dürzileri Şam'a yaklaştırabilir ve Suriye'nin savaş sonrası çözümünde müzakere pozisyonlarını zayıflatabilir.
“Genel olarak Suriyeliler için İsrail'in emelleri ciddi bir endişe kaynağıdır. Suriyelilerin çoğu Suriye'yi yeniden inşa edebileceklerini umarken, İsrail kendisini oyun bozucu olarak konumlandırdı. İsrail'in Dürzilere ve güney Suriye'ye yönelik eylemleri, Suriyeli mültecilerin geri dönüşü için elzem olan Suriye'nin güvenliğini torpilleyebilir.
DÜRZİLERİN TAVRI BELİRLEYİCİ
“Eğer İsrail, Dürzileri Şam'a karşı çıkmaya ve siyasi geçiş sürecinden ayrılmaya ikna etmeyi başarırsa, bunun sonuçları on yıllar boyunca yankılanabilir. İsrail, Dürzi toplumu üzerindeki etkisini güçlendirmek için bir milyar dolara varan önemli mali kaynaklar ayırdı. Dürzi liderliğinin bir kısmı Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı İsrail'le aynı safta yer alırsa, toplum hem Suriye içinde hem de bölgede siyasi ve sosyal izolasyon riskiyle karşı karşıya kalır. Böyle bir hareket sadece Suriye'nin geleceğindeki konumlarını zayıflatmakla kalmaz, aynı zamanda dış müdahalenin suç ortağı olarak algılanabilecekleri Lübnan'daki ve daha geniş Arap dünyasındaki meslektaşlarıyla ilişkilerini de gerebilir.
“Öte yandan Dürzi liderlerin yapacağı tercihler, ulusal bütünlük için bir güç mü yoksa daha fazla parçalanmanın kaynağı mı olacaklarını belirleyecek. Dürziler Suriye içinde entegrasyona öncelik verir ve dış aktörler yerine Şam ile diyalog yoluyla bir düzenleme arayışına girerlerse, ülkenin birliği ve istikrarında kilit paydaşlar olarak ortaya çıkabilirler. Siyasi sürece dahil olmaları sadece Suriye'nin toprak bütünlüğünü güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda onları ulusal uzlaşının savunucuları olarak konumlandıracaktır. Her iki durumda da Dürzi liderlerin çoğunun risklere karşı temkinli olduğu görülüyor.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.