ABD'li siyahi eski polis Aydınlık’a konuştu: Irkçılık sistemli
ABD’de ayrımcılığın her biçimiyle karşılaştığını söyleyen eski polis Andre Fields, ırkçılığın ülkede bir sistem sorunu olduğunu vurguladı. Fields, siyahilerin eğitim hayatından başlayarak işgücüne, yaşadığı çevreye, oradan da polisle ilişkisine kadar sistemli bir ırkçılığa maruz kaldığını belirtti
Siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestoların tüm ülkeye yayıldığı ABD'de ırkçılık tartışmaları sürüyor. 3 gün önce ise yine başka bir siyahi vatandaş Rayshard Brooks Atlanta’da polis tarafından gözaltına alınmak isterken vurularak öldürüldü. Floyd’un öldürülmesinin üzerinden henüz iki hafta geçmişken yaşanan bu polis şiddeti halkı yeniden ayağa kaldırdı.
Irkçılık karşıtı protestolar devam ederken, yaşanan gelişmeleri siyahi Amerikalı, eski askeri polis Andre Fields ile konuştuk. Protestoların alt yapısı ne? Eylemlerdeki ana talepler neler? Eylemler nereye varacak? Seçimleri nasıl etkileyecek? Kendi hayatında karşılaştığı çarpıcı örnekler üzerinden de ABD’deki ırkçılığı anlatan Andre Fields sorularımızı yanıtladı.
‘EŞİM DE BEN DE ORDUDA GÖREV ALDIK’
- Öncelikle bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
Çoğunluğu siyahilerin oluşturduğu bir şehirde polistim ve aynı zamanda orduda askeri polislik de yaptım. Şu an ise azınlık öğrencilerin çoğunlukta olduğu bir ilkokulda müdür yardımcısıyım. Aynı zamanda yerel bir kolejde muhasebe ve iş hukuku dersleri veriyorum. İşletme ve finans, ceza adaleti üzerine lisans derecem, eğitim yönetimi üzerine master derecem var. Şu anda da örgütsel liderlik üzerine doktora yapıyorum. Illinois eyaletinde Şikago şehrinde doğdum ve büyüdüm. Ancak eşimle birlikte Teksas’ta Fort Hood üssüne yakın bir yerde yaşıyoruz. Eşim Türk uyruklu ve o da benim gibi daha önce ABD ordusunda görev aldı. 5 yaşında bir kızımız var.
ADIM ADIM POLİS ŞİDDETİ
- Tüm dünya ABD’deki George Floyd protestolarını izliyor. Bize protestoların bu kadar büyümesinin altında yatan sebepleri anlatabilir misiniz? Eski bir polis olarak, ülkedeki polis şiddetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Protestolar aslında ülkedeki azınlık ırkların (özellikle de siyahlar ve Latinler) eşitlik taleplerinin bir haykırışı, dışa vurumu. Ancak polis şiddeti ile alevlenmiş oldu. Polis şiddeti azınlıkların maruz kaldığı eşitsizliklerden sadece bir tanesi. ABD’de polis şiddeti, polisin varlığının, gücünün ve yetkilerinin ve polisler üzerindeki denetimin azaltılmasının bir sonucu. Polisin vatandaşlarla, iddia edilen suçlar şiddet içermese bile, şiddeti tırmandırabilecek çok fazla etkileşimi var. Çoğu büyük şehirdeki suç oranları diğerlerinden daha yüksek olduğundan ve nüfusun çoğunluğunu azınlıklar oluşturduğundan, ki bu azınlıkların çoğu yoksul insanlar, polis bu azınlık gruplarını ‘şiddet eğilimli suçlular’ olarak hedef alma eğilimindedir. Bu yüzden bazı polisler siyahların ve Latinlerin şiddet eğilimli olduğuna inanırlar. Dolayısıyla azınlık biriyle etkileşime girdiklerinde bu tarz bir farkındalıkla hareket ederek, olayı sakinleştirmek yerine tırmandırırlar. Bu sistemik sorun çok uzun süredir devam ettiğinden, azınlıklar yanlış bir şey yapmasalar bile polis tarafından sıklıkla durdurulmaktadır. Polisi masum olduklarına dair ikna etmeye çalışırlar ancak polis daha en baştan onların yalan söylediğine inanır. Tartışma yükselir, polis tutuklamakla tehdit eder, kişi kaçmaya çalışır. Sonuç olarak da o şiddet eylemi gerçekleşir. Bu noktadan itibaren, polis kişiyi küçük bir şey için durdurmuş olsa bile, tutuklamaya direnmek gibi başka önemli suçlamalar da yöneltir. Çünkü polisler üzerinde yeterli bir denetim yok ve azınlıklar sesini duyuramıyor.
TALEP POLİS SİSTEMİNDE REFORM
- Protestocuların ana talebi nedir? Sizce bu iş nereye varacak?
Ana talep polis sisteminde reform. Polis departmanda yukarıda bahsettiğim anlayışın değişmesini istiyorlar. Tabii ki çok daha geniş boyutta ülkeyi saran bir eşitsizlik var. Azınlıklar bazı beyazların gözünde ikinci sınıf vatandaş, hukukta, eğitimde, politikada… İnsanlar bunun değişmesini istiyor. Bence bu hareket sonunda bazı değişimler olacaki yol alacağız, ancak herlesin eşit olacağı daha belirleyici değişimler için daha kat etmemiz gereken çok yol var. Polislikle ilgili ülke çapında reformlar duyurulduğunda protestoların duracağını düşünüyorum, ancak ülke çapında eşitlik sağlanana kadar mücadele bitmeyecek.
BEYAZLARLA AYNI OKULA GİDEMİYORDUK
- Siz hiç ırkçılığa maruz kaldınız mı? Irkçılığın ABD’de hala yaygın olduğunu söyleyebilir miyiz?
Hayatımda ırkçılığın her türlü biçimi ile karşı karşıya kaldım. İlk olarak iyi bir ilkokula girişim reddedildi, gerekçe olarak da ‘siyah öğrenci kotasının dolduğu’ söylendi. Bir keresinde yasa dışı bir şekilde polis tarafından durduruldum çünkü beni beyaz kız arkadaşımla gördüler. Beni suçlayarak gözaltına almaya çalıştılar. Sadece beyaz bir kızla gördükleri için. Polislik yaptığım dönemde de başka bir polis memuru tarafından rahatsız edildim, çünkü yaşadığım mahalleye ait değilmişim gibi gödündüğümü söyledi. Bunlar sadece birkaç örnek, ancak çok daha fazla olay var ayrımcılığa maruz kaldığım. Yazmaya zamanım bile yetmez.
Irkçılık ülkede hala önemli bir sorun ancak birkaç yıl önceki kadar aleni değil. Bugün ise sistemli bir ırkçılıkla karşı karşıyayız. Yani azınlıklara ilişkin bazı sistemler yıllar öncesine dayanmaktadır ve bugün hala kaldırılmamıştır ya da düzeltilmemiştir. Polis sistemi bunlardan sadece biri. Daha çok uzak olmayan bir geçmişte siyahların okula gitmesine izin verilmiyordu. Sonrasında beyazlarla aynı okula gitmemize izin verilmedi, çünkü “onlar kadar zeki değildik.” Onlar kadar zeki olduğumuz düşünülmedi çünkü, sadece kendi yerel bölgemizdeki yetersiz eğitim sistemine sahip olan okullara gidebiliyorduk. Orada yaşamak, oraya gitmek zorundaydık. Bu okullara fon ayrılmazdı çünkü siyahların gittiği okullardı. Eğer iyi bir okula gitmezseniz o zaman da düşük ücretli işlerde çalışmaya zorlanırdınız. Bu da size yoksulluğa ve suç dolu bölgelerde yaşamaya iterdi. Ve bu sistem bugün hala var. Bazı yönler daha iyi hale gelse de, hala siyahilere ve Latinlere yönelik ayrımcılık ve eşitsizlik ortadan kalkmadı. Pek çok siyahi ve latin hala eğitim sisteminde bu sorunlarla karşı karşıya.
SALGINDAN EN ÇOK BİZ ETKİLENDİK
- Kovid-19 salgını döneminde bu durum nasıldı? Sağlık sisteminde ya da diğer alanlarda siyahiler ve latinlere yönlik ayrımcılık uygulandı mı?
Pandemi sürecinde Siyahiler ve Latinler en yüksek risk grubuydu. Televizyonlarda yayınlanan istatistiklere göre virüsten en yüksek etkilenme ve ölme oranına sahibiz. Çünkü siyahiler ve latinler en yoksul, sağlık sistemine en az erişimin olduğu ve sosyal mesafe imkanlarının en sınırlı olduğu bölgelerde yaşıyor. Çünkü kalabalık ailelerle küçük evlerde birlikte yaşamak zorundalar. Yine bu süreçte siyahlar ve latinler zorunlu olarak yapılması gereken işlerin çoğunda çalıştılar çünkü seçme şansı yoktu. Ulaşım, restoran işçiliği, temizlik işçiliği, bakım işçiliği gibi sahnenin arkasındaki işlerde azınlıklar çalıştı. Ailelerine bakmak için çalışmak zorundaydılar. Dolayısıyla işe gittiler ve virüsten etkilendiler, hayatlarını kaybettiler. Başka şansları yoktu.
HÜKÜMETİN TUTUMU UTANÇ VERİCİ
- Tüm bu olaylar karşısında hükümetin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Federal hükümetin tepkisi utanç verici. Protestocuların ne istediğini anlamak, dinlemek, empati kurmak yerine, Başkanımız daha fazla polis şiddetini kullanmayı seçti. Politik olarak kendisine katılmasam bile, eğer protestocuları kötülemek yerine onlarla anlaşmaya çalışsaydı, çok fazla saygı kazanırdı. Ancak şimdibir ıkrçı gibi görülüyor. Ve bu noktada söyleyeceği her şey ikiyüzlülük olarak görülecek.
SEÇİMLERDE TRUMP OY KAYBEDER
- ABD’de Başkanlık seçimleri yaklaştı. Bazı yazarlar da Demokratların protestoları kendi çıkarları için kullanmaya çalıştığını söylüyor. Ne düşünüyorsunuz? Sizce bu eylemler seçimlere nasıl yansır?
Demokratların bu olayları kendi çıkarlarına kullandığını düşünmüyorum. Bunlar zaten Demokratların daima mücadele verdiği konular. Bu Cumhuriyetçiler tarafından Trump’ın oylarının düşmesini engellemek için uydurulan bir söylem. Cumhuriyetçiler zaten sosyal adalete ve eşitliğe inanmıyorlar. Onlar için para ve ekonomi insanlardan daha önemli. Ben bu olayların Başkanlık seçimlerinde Trump’a zarar vereceğini düşünüyorum. Bu olaylarla başa çıkmada başarısız oldu, koronavirüs salgını ile başa çıkmada başarısız oldu. Ve azınlıkları umursamadığını gösterdi. Bu hareketleri onu destekleyen Beyazların bile oyunu kaybetmesine yol açacaktır.
IRKÇI OLAN İNSANLAR DEĞİL, SİSTEM
- Benim sorularım bunlar. Sizin eklemek istediğiniz bir huhus var mı?
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu ülkede çoğu insan ırkçı değil, ancak hala kökelik döneminden kalma bazı sistemler devam ediyor. Ve bu sistem bugün siyahilere zarar veriyor. Bu eğitimden başlıyor. Okullarda eşit eğitim verilmeli. Tüm devlet okulları herkes için eşit olmalı ve hepsine eşit bütçe ayrılmalı. Öğrenciler bu okullarda kültürel hassasiyeti, nasıl davranılacağını, nasıl saygı duyacağını öğrenmeli. Sonra işgücünde eşitlik sağlanmalı. Polisin eşit müdahalesi de suç oranlarını düşürecektir. İyi işe sahip insanların artması suç oranını düşürecektir. Suç oranları düştüğünde, eğitimli insanların oranı arttığında daha az polise ihtiyaç olacaktır. Böylece devlet bütçesinde de daha fazla para kalır.
Dolayısıyla eşit davranmak ülkemizin yararınadır. Ancak küçük bir grup beyaz adam ülkeyi, parayı ve gücü yönettiğinde, halkın çoğunluğu acı çeker. Bugün sistemli ırkçılık sebebiyle azınlıklar acı çekiyor.
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim, umarım bu bilgiler gazeteniz için ve farkındalığın artırılması için faydalı olmuştur. Bu sadece ABD’nin sorunu değil, küresel bir sorun. Herkes bunu ciddiye almalı ve tüm insanlar eşit muamele görmeli.