IMF sitesinden itiraflar
IMF’nin haber sitesinde yayımlanan makalede, ABD dolarının hegemonyasının çöktüğüne ve merkez bankalarındaki rezerv payının düştüğüne işaret edildi. Dolardan boşalan yerleri ise Çin yuanı gibi para birimlerinin doldurduğu belirtildi
ABD’nin dolar hegemonyası çözülmeye devam ediyor. Son olarak; 11 Haziran günü, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) internet sitesinde yer alan “Uluslararası Rezerv Sisteminde Dolar Hakimiyeti: Bir Güncelleme” başlıklı makalede de küresel ekonomide dolar hakimiyetinin kademeli olarak çözüldüğü ve Çin yuanı gibi para birimlerinin payının arttığı belirtildi.
FARKLI PARA BİRİMLERİ KULLANILMAYA BAŞLADI
ABD dolarının küresel döviz rezervlerinde geleneksel olmayan para birimlerine yenik düştüğü kaydedilirken ABD ekonomisini odak noktası haline getiren dolar hegemonyasının, ekonomik parçalanma, küresel ekonomik ve finansal faaliyetlerin ayrışması nedeniyle bazı ülkelerin diğer uluslararası ve rezerv para birimlerini kullanmaya başladığı bildirildi.
Makaleye göre IMF'nin Resmi Döviz Rezervlerinin Döviz Kompozisyonu (COFER) son verileri, doların merkez bankaları ve hükümetlerin döviz rezervleri içindeki payının kademeli olarak azalmaya devam ettiğine işaret ediyor.
SON 20 YILDA DOLARIN ROLÜ AZALDI
Son 20 yılda ABD dolarının rolünün azalmasına karşın “büyük” para birimleri olan avro, yen ve sterlinin paylarında da artmadığı vurgulandı. Dolardan boşalan yerleri; Avustralya doları, Kanada doları, Çin yuanı, Güney Kore wonu, Singapur doları ve İskandinav para birimlerinin doldurduğu kaydedildi. Çalışmada; son 20 yılda, ABD dolarının küresel rezervlerdeki payı azalırken, değerinin büyük ölçüde değişmemiş olmasının ise merkez bankalarının kademeli olarak dolardan uzaklaştığına gösterge olduğunun altı çizildi.
Pazar payı kazanan para birimlerinden biri de Çin yuanı olup, bu para biriminin kazançları doların payındaki düşüşün dörtte birine denk geldiğinin bilgisi verildi. Çin hükümeti; yuanın uluslararasılaşmasını teşvik etmek için sınır ötesi ödeme sisteminin geliştirilmesi, takas hatlarının genişletilmesi ve merkez bankası dijital para biriminin pilot uygulaması da dahil olmak üzere birçok alanda politikalar geliştiriyor.
Makalede şöyle devam edildi:
“Aslında bu hareket oldukça geniştir. 2022 raporumuzda, 2020 sonunda geleneksel olmayan para birimlerinde döviz rezervlerinin payı en az yüzde 5 olan ülkeler olarak tanımlanan 46 "aktif çeşitlendirici" belirledik. Bunlar arasında G20 ekonomilerinin çoğu dahil olmak üzere başlıca gelişmiş ekonomiler ve yükselen piyasalar yer almaktadır. 2023 yılına kadar en az üç ülke daha bu listeye katılmıştır.”
MALİ YAPTIRIMLAR DOLARDAN UZAKLAŞTIRDI
ABD’nin uyguladığı mali yaptırımlarının da merkez bankalarının rezerv portföylerini, yaptırım riskinden olmayan altın lehine değiştirmelerine yol açtığı ifade edildi. Çalışma aynı zamanda merkez bankalarının altın talebinin küresel ekonomik politika belirsizliğine ve küresel jeopolitik riske tepki olduğunu ortaya koydu.
Makalede, “Bazı gelişmekte olan piyasa merkez bankalarının daha fazla altın biriktirmesinin ardında bu faktörler yatıyor olabilir. Ancak bu eğilimi çok fazla abartmadan önce altının rezervlerdeki payının hala tarihsel olarak düşük olduğunu hatırlamak önemlidir.” sözleri kullanıldı.
Makalede özetle, dolar hakimiyetinden kademeli olarak uzaklaşma ve yeni dijital ticaret teknolojilerinin sağladığı geleneksel olmayan para birimleri için rolünün arttığına işaret edildi.