ABD'nin Erbil Konsolosluğu'na balistik füze saldırısı

ABD’nin Erbil Başkonsolosluğu, Pazar günü sabaha karşı atılan balistik füzelerle sarsıldı. Erbil Havalimanı yakınında bulunan askeri ve diplomatik kompleksin yakınlarına düşen füze sayısını, yerel kaynaklar 4 ya da 6 olarak söylerken bölgesel yönetime bağlı televizyon sayıyı 12 olarak bildirdi. Saldırı sonucunda ölen ya da yaralanan bir ABD askeri olmadığı açıklandı. Yakınlarda oturan vatandaşlar, evleri sallanırken çektikleri videoları sosyal medyada paylaştı. Konsolosluğa yakın bölgede faaliyet yürüten Kürdistan24 televizyonu stüdyoları ve çalışma ofislerinde ise gözle görülür maddi hasar meydana geldi.

IKBY: TERÖR SALDIRISI
ABD: İRAN KAYNAKLI

İran devlet televizyonunun haberine göre, Devrim Muhafızları Ordusu, Erbil'e gece saatlerinde düzenlenen füze saldırısını üstlendi. Rudaw’a konuşan Erbil Valisi Omed Khoshnaw, “Bu ABD Konsolosluğu’na karşı yapılmış bir terör saldırısıdır.” ifadesini kullandı. Cumartesi günü Antalya Diplomasi Forumu’nda olan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ise, yönetimin resmi sosyal medya hesabından “Erbil korkaklara boyun eğmeyecektir. Erbil’in farklı yerlerine yapılan bu terörist saldırıyı şiddetle kınıyorum.” açıklaması yaptı.

Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ise yapılan saldırıyı “Erbil’i hedef alan saldırı, halkımızın güvenliğine yöneliktir.” sözleriyle değerlendirerek sert bir şekilde kınadı.

IKBY basın sözcüsü Lawk Ghafuri, füzelerin hala inşaatı süren yeni konsolosluk binasına isabet etmediğini ifade etti. Ghafuri ayrıca ABD Konsolosluğu saldırı sonucunda Erbil Havalimanı’nda uçuşları aksatan bir durum yaşanmadığını açıkladı.

Reuters’e konuşan bir ABD yetkilisi, saldırının İran’dan yapıldığı iddiasını dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden biri ise, Al Arabiya İngilizce servisine verdiği yazılı demeçte, “Bu kabul edilemez saldırıyı ve şiddet gösterisini kınıyoruz.” dedi ve hiçbir Amerikalı askerin yaralanmadığını açıkladı.

HEDEF, KONSOLOSLUKTAKİ MOSSAD KARARGAHI

Irak’taki ABD güçlerine yönelik en önemli Ocak 2020’de İranlı General Kasım Süleymani’nin Bağdat Havalimanı’nda şehit edilmesinin hemen ardından gelmişti. Son olarak 5 Temmuz 2021’de ABD’nin Suriye’deki en büyük üssü olan Al Ömer petrol sahası yakınlarındaki tesisi roketlerle vurulmuştu. Aylar süren suskunluğu bozan olayın, İsrail güçlerinin geçen Pazartesi günü Golan Tepeleri’ne yaptığı hava saldırısında İran Devrim Muhafızları’ndan 2 subayı şehit etmesi olduğu ileri sürülüyor. İranlı yetkililer, basına yaptıkları açıklamalarda saldırının intikamının alınacağını vurgulamışlardı. Aydınlık’ın ulaştığı İranlı kaynaklar, saldırının ABD Konsolosluğu’nda yer alan gizli MOSSAD karargahını ve üslerini hedef aldığını vurguladı. İran Devrim Muhafızları’nı destekleyen bazı sosyal medya hesapları da İsrail askeri hedeflerinin vurulduğunu iddia etti. İsrail, misilleme saldırısını Golan Tepeleri’nden bekliyordu.

Erbil Valisi Khoshnaw, Erbil’de MOSSAD karargahı ya da üssü olduğunu reddetti.

Erbil’deki yerel kaynaklar balistik füzenin İran’ın Fetih-110 füzesi olduğunu iddia etti.

ÜÇ KRİTİK SÜREÇ

Bu saldırı, Batı ve bölge kaynaklarında İran’la ilgili üç önemli süreçle ilişkili olarak yorumlanıyor.

Bunlardan birincisi, Irak’ta 2021 Ekim’den beri yeni hükümetin kurulması için süren müzakereler. Irak’taki olağanüstü siyasi bölünme sonucunda 2021’de yapılan parlamento seçimlerinde yüzde 10 oy oranıyla birinci parti olan Sadr Hareketi, Barzani’nin yönettiği KDP’yle anlaşarak İran’a yakın güçlerin dışlandığı bir hükümet kurmak istiyor. Ancak silahlı güce de sahip olan İran dostu partiler, hükümet dışı kaldıkları halde buna silahlı olarak direneceğini ilan ediyor. Batı kaynaklarında bu ihtilaf ‘Sünni-Şii çatışması’ olarak ele alınırken ABD’ye yakın yerel kaynaklar da son saldırının bu konuyla ilgili Sadr-KDP yakınlaşmasına bir ‘gözdağı’ niteliği taşıdığı yorumunu yapıyor.

İkincisi, ABD’nin Irak’tan çekilme süreci. Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, 11 Aralık 2021’de yaptığı açıklamada “Birkaç gün içerisinde Amerikalı askerlerin çekileceğini göreceğiz.” demişti. Ancak ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, ABD’nin Irak’ta muharip misyonuna son verdiğini ve ülkede 2500 ABD askerinin kalacağını söylemişti. General McKenzie, “İran destekli gruplar, ABD güçleri için tehdit olmayı sürdürüyor ve tüm güçlerimizi çekmemizi istiyor ancak Irak’ı terk etmiyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

Üçüncü önemli süreç ise, Viyana’da sürmekte olan nükleer müzakereler. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 10 Mart’ta yaptığı açıklamada Viyana'daki nükleer müzakerelerde ABD'den gelen bazı yeni taleplerin mantıklı bir gerekçesi olmadığını ve bu ülkenin kısa sürede anlaşmaya varma önündeki tutumuyla çeliştiğini ifade etmişti.