ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey'den S-400 açıklaması: Yapılabilecek en iyi şey, hasarı sınırlandırmak
ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 satın almış olmasını egemenlik kararları çerçevesinde değerlendirdiğini ama ABD yasalarına göre bu satın alımın bir ihlal olduğunu yineledi; "Sanıyorum şu anda yapılabilecek en iyi şey, hasarı sınırlandırmaktır" dedi.
ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi ve eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Türk-Amerikan ilişkilerinin son durumunu, yeni yönetim döneminde ilişkilerin muhtemel seyrini ve Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri almış olması nedeniyle ABD'den baskı görüyor olmasını değerlendirdi.
S-400 konusunun son yıllarda ikili ilişkileri tıkayan en önemli konu başlıklarından biri olmasına ilişkin soru üzerine Jeffrey, bu konuda iki başkentin uzlaşma ihtimalinin pek olmadığını düşündüğünü dile getirdi.
Anadolu Ajansı'na konuşan Jeffrey, pratikte bu sorunun çözümünün pek kolay olmadığına işaret ederek şunları söyledi:
"Türkiye'nin gözünde bu tamamen bir egemenlik kararı: Neden egemen bir devlet, başka bir devletten silah alamasın? Fakat ABD yasalarına göre, bu bir ihlal; 2017'deki CAATSA yasasının ihlali. Aynı zamanda bizim en önemli askeri ve diplomatik programlarımızdan birine tehdit. Dolayısıyla sanıyorum şu anda yapılabilecek en iyi şey, hasarı sınırlandırmaktır.
Türkiye S-400'leri elinde tutar ve bunun gibi kayda değer büyük başka Rus silahları almaz; ABD yaptırımları korur, şu an zaten var ki Türk ekonomisi üzerinde ciddi bir etkisi olmadı. Bu şekilde devam eder, konu gündeme gelirse iki taraf da pozisyonunu korur."
ABD'NİN YPG/PKK'YA DESTEĞİ
Türk-Amerikan ilişkilerinde ABD'nin YPG/PKK'ya olan desteğinin en önemli sorunlardan biri olduğu ve ABD'nin neden YPG/PKK'yı desteklediğine ilişkin soru üzerine Jeffrey, ABD'nin DEAŞ'la mücadele bağlamında Suriye'de bulunmasının kendi ulusal çıkarları olduğunu ve bunu sahada gücü olan bir ortak olmadan yapmasının mümkün olmadığını belirtti.
Jeffrey, "Oraya gitmemizin nedeni, sadece Suriye'ye, Türkiye'ye ve Irak'a değil bölgenin tümüne ve hatta Avrupa'ya tehdit oluşturan DEAŞ idi. Ve sahada DEAŞ'la savaşabilmek için tek partnerimiz YPG idi." dedi.
Bu süreçte Türkiye ile de her zaman irtibat halinde olduklarını aktaran Jeffrey, ABD ile Türkiye arasında bölgedeki güvenliğin nasıl sağlanacağı konusundaki çeşitli görüşmelerden Ankara'nın memnun olacağı bir sonucun çıkmadığını dile getirdi.
'SİYASİ SÖZLER VERMEDİK'
Jeffrey, YPG/PKK'nın bölgede bir devlet kurma hayali olduğu ve Amerikalı yetkililerin bu konuda örgüte siyasi herhangi bir söz verip vermediği konusundaki soru üzerine şunları söyledi:
"Hayır vermedik. Bunu kendilerine her defasında söyledik. Hatta onların otonom sistemleriyle irtibat kurarken dahi temkinliydik. Eğer Suriyeli iseniz Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde yürüyen bir siyasi süreç ve yeni anayasa dahil belli koşullar olacaktır. Referandum, demokratik seçimler vesaire. Ne yapacaksanız Suriye muhalefeti ve Esed rejimi ile yaparsınız, bu sizin işiniz, bizim değil. Bu şekilde bunu herkese açıkça söyledik."