22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD’nin planı: Dünyayı Batı ve Doğu dengesine hapsetmek

ONUR SİNAN GÜZALTAN

ABD’nin planı: Dünyayı Batı ve Doğu dengesine hapsetmek
A+ A-

Ukrayna savaşı, Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti ve Yunanistan’ın Ege’deki kışkırtmaları…

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) çok kutuplu dünyanın önüne geçmek için hamlelerini sıklaştırıyor.

Washington’un dünyanın farklı bölgelerindeki hamlelerini bir arada değerlendirdiğimizde şu temel iki çıkarımı yapabiliyoruz:

1. ABD, Avrupa ve Doğu’nun kesişim noktalarını istikrarsızlaştırmayı amaçlıyor.

2. Rusya-Avrupa, Çin-Avrupa, Türkiye-Avrupa ilişkilerini dinamitlemek suretiyle ABD, insanlığın Batı-Doğu açmazından çıkışını engellemeye çalışıyor.

Avrupa şu ana değin ABD’nin çizdiği senaryoda kendisine biçilen rolü, sonu yıkım da olsa hevesle oynuyor.

AVRUPA’NIN İNTİHARI

Ukrayna savaşının patlak vermesi sonrası Avrupa siyasi eliti, ülkelerinin milli menfaatlerine aykırı bir biçimde ABD’nin “Rusya karşıtı yaptırımlar” kervanına katıldılar.

Bu tercihin sonucu kopan Avrupa-Rusya ilişkileri, yaşlı kıtada derinleşen ekonomik kriz ve devrilen hükümetler oldu. (İngiltere’de Boris Johnson, İtalya’da Mario Draghi ve Bulgaristan’da ABD yanlısı hükümetler sonlanırken, Fransa’da Macron Meclis çoğunluğunu kaybetti. Almanya’da da benzer siyasi kırılmaların yaşanması bekleniyor.)

Avrupalı siyasetçilerin, ABD tarafından tırmandırılan Tayvan krizi sonrası bu defa “Çin’e yönelik yaptırım” çağrıları yapması Avrupa’da intihar eğiliminin sürdüğüne işaret ediyor.

De Gaulle’ün “Atlantik’ten Urallar’a” hayaline ihanet eden Avrupa’yı çetin bir kış ve yüksek ihtimalle halk hareketleri bekliyor.

RUSYA’NIN MECBURİYETİ

Ukrayna kışkırtmasının birincil amacı Rusya’yı Kiev yönetimine karşı hamle yapmaya zorlamak ve bu suretle Avrupa-Rusya ilişkilerini kopartmaktı.

Rusya son ana kadar Avrupa’yla diyalog kanallarını açık tutmaya çabalasa da Avrupa siyasi elitinin ABD siyasetlerine teslimiyeti nedeniyle ilişkiler koptu.

Rusya bugün enerji kartını kullanarak Avrupa’yı çıktığı yola geri sokmaya çalışıyor. Fakat Avrupa’daki mevcut iktidarlarla Moskova ve Avrupa başkentleri arasında normalleşmenin yaşanması kısa vadede mümkün gözükmüyor.

Geriye tek bir yol kalıyor, Avrupa’da iktidar değişiklikleri…

Ruslar diğer yandan ABD’nin müttefiki İsrail üzerinde baskı yaratarak Washington’u Ortadoğu’da zayıflatmaya çabalıyor.

Ayrıca Moskova, Suudi Arabistan ve Körfez emirlikleriyle ticari, askeri ve enerji kalemleri üzerinden ilişki geliştirerek bu kuvvetleri ABD’den uzaklaştırmak ve tarafsızlaştırmayı hedefliyor.

Türkiye ise bu noktada Moskova için adeta bir soluk borusu rolü oynuyor.

Önümüzdeki süreçte Batı’nın yaptırımlar yoluyla Türkiye’yi Rusya’yla ilişki kuramaz hale getirme hamleleri beklenebilir.

ÇİN’İN SABRI

Ukrayna savaşının patlak vermesinden sonra Çin “Rusya lehine tarafsızlık” politikasında ısrar ederek, bir yandan baş tehlike olarak gördüğü ABD’ye karşı Rusya’yı desteklerken diğer yandan Avrupalı partnerleriyle ilişkilerini koparmama stratejisi izledi.

Pekin’in bu stratejisi ABD’nin dünyayı Batı-Doğu denklemine hapsederek çok kutupluluğu boğma denklemine verilen bir cevaptı. ABD’nin hamlesi ise Nancy Pelosi’yi Tayvan’a göndererek Çin’i cevap vermeye zorlamak oldu.

Çin, hinterlandı içinde yaşanan kışkırtmalara sınırlı bir cevap vererek, ABD’nin “kopuş hamlesini” şimdilik boşa çıkartmış gözüküyor.

PİYONLAŞAN YUNAN HÜKÜMETİ

ABD’nin Batı-Doğu arasındaki noktalarda istikrarsızlık yaratma stratejisinde rol oynayan bir diğer kuvvet ise Yunan hükümeti.

Milli egemenliğini ABD ve Brüksel’e teslim eden Yunanistan, Ege ve Akdeniz üzerinden Türkiye’ye yönelik kışkırtmalarını arttırdı.

İkili ve uluslararası anlaşmalara göre silahlandırılmaması gereken Ege adaları, Yunan siyasi eliti tarafından sistematik olarak silahlandırılıyor.

Diğer yandan Yunanistan toprakları, özellikle Türkiye sınırı, ABD’nin üssü haline gelmiş durumda ve bu alanlara mütemadi silah yığınağı devam ediyor.

Yunanistan Doğu Akdeniz’de de ABD’nin stratejisi çerçevesinde bölgeyi istikrarsızlaştırma ve Türkiye’yi savaşa zorlayan hamlelerini sürdürüyor.

Yunan halkı ağır bir ekonomik krizle boğuşurken Atina’nın bu hamleleri yapmasının altında yatan neden, Yunan hükümetinin ABD piyonu haline gelmesidir.

ABD’nin planı tıpkı Ukrayna üzerinden Rusya’ya yaptığı gibi Türkiye’yi de Ege Denizi üzerinden kışkırtıp, Avrupa ve Asya’nın kesişen noktası Avrasya’da ikinci bir istikrarsızlık alanı yaratmaktır.

Maalesef Yunan hükümeti, tıpkı Ukrayna’daki Zelenski iktidarı gibi ülkelerini büyük bir yıkıma sürüklediğinin farkında değildir.

ABD’NİN GERİ DÖNÜLMEZ YOLU VE NÜKLEER KIŞKIRTMA

Gelişmeler ABD’nin yenilgiyi kabul etmediğini ve Avrupa başta olmak üzere dünyadaki etki alanlarını kaybetmemek için her türlü yola başvurabileceğini gösteriyor.

İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Sovyetler Birliği’nin Doğu’ya ilerleme ihtimaline karşı Japonya’ya iki defa nükleer bomba atan bir kuvvetin, bugün de benzer bir yola başvurması şaşırtıcı olmayacaktır.

Nükleer sabotaj veya savaş ihtimali hiç olmadığı kadar yakında…

Rusya ve Ukrayna arasında çatışmaların sürdüğü alanda bulunan Zaporijya Nükleer Santrali’nin sadece 500 metre yakınına Ukrayna ordusunun intihar İHA’larıyla yaptığı saldırı sadece bir işaret fişeğidir.

ABD emperyalizmine sert bir cevap verilmediği takdirde önümüzdeki dönem düşük yoğunluklu/sınırlı bir nükleer savaşı yaşama ihtimalimiz yüksektir.

Ukrayna ABD Moskova Suudi Arabistan Pekin Çin batı ve doğu dengesi