ABD’ye direnirsen ‘soykırımcı’ olursun
ABD’nin sözde soykırım suçlaması yönelttiği 3 ülke var: Türkiye-Rusya-Çin. Yetkili mahkeme kararı olmadan suçlanan bu üç ülkenin ortak özelliği ise ABD ve Batı’ya karşı direnç göstermesi.
Soykırım, “Genocid”, “Holocaust” gibi hukuksal kavramlar başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere Batılı siyasilerin, yazarların ve medya kuruluşların sıkça kullandığı tanımlar. Bir de tarihsel kavramlar olarak, katliam, kıyım, kırım gibi kavramlar var. “Genocid”, “Holocaust” gibi kavramların, hukuksal olması sebebiyle bir yetkili mahkemenin kararına dayanması gerekiyor. ‘Soykırım’ suçu bir devlete ya da millete değil, kişilere yüklenebilecek bir suçtur. Yani ‘Almanlar soykırım suçu işlemiştir’ hukuksal tanım açısından doğru değil. Devlet tüzel kişiliği de bu suçtan dolayı yargılanamaz. Ancak, suçun işlenmesine asli veya feri fail olarak katılan, kararları alan veya uygulayan devlet görevlileri soykırım suçundan yargılanır. Almanya’da Nürnberg Mahkemesi’nin kararında Nazi hükümetinin başında olan Adolf Hitler ve kolluk kuvveti olan Schutzstaffel’in (SS) lideri olan Heinrich Luitpold Himmler’in isimleri yer alır.
BATI’NIN KOLAY KULLANDIĞI ZOR TANIM
ABD ve Batı’da, yukarıda en genel tanımlarını verdiğimiz bu kavramlar gelişigüzel kullanılıyor. Soykırım suçlaması bir siyasi baskı olarak öne sürülüyor. Bundan nasibini alan ülkelerin başında ise Türkiye, Çin ve Rusya geliyor. Hiçbir delil ve mahkeme kararına uymayan bu suçlamaların bu üç ülkeye yöneltilmesinin elbette bir nedeni var. Tek kutuplu dünyanın yıkılması ve çok kutuplu dünyanın kurulmasında önemli etkileri olan bu üç ülkenin silahlı bir güç olarak sahneye çıkması belirleyici olan nokta. 1915’te tehcir kararı alan Türk subay ve yetkilileri soykırımcı olarak suçlayan ABD, kendi meclisinde 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyor. Hiçbir yetkili mahkemenin hükmüne dayanmadan alınan bu karar hukuken geçerli olmamakla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin Perinçek kararını da göz ardı ediyor.
ÇİN’E YÖNELTİLEN UYGUR SOYKIRIMI İDDİASI
ABD’nin Çin Halk Cumhuriyeti üzerinde baskı kurma alanlarının başında Sinciang Uygur Özerk Böglesi’nde yaşayan Uygurlar gelmektedir. ABD, Çin’e birçok kez Uygurlara uyguladığı politikalarından dolayı suçlayıcı ifadeler kullanmıştı. Soykırım ifadesini ilk kez 19 Ocak 2021’de resmi belgelerinde de dile getirmiş oldu. ABD Dışişleri Bakan’ı Antony Blinken Ocak 2021'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin, ağırlıklı olarak Müslüman olan Uygurlara ve Sinciang'daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarının üyelerine karşı soykırım ve insanlığa karşı suçlar işlediğini söyledi. Bunu yaparken bazı “kanıtlar” sunan Blinken, tıpkı ABD Meclisi’nin 1915 olaylarını hiçbir hukuksal karar olmadan soykırım olarak değerlendirmesi gibi Sinciang’daki durumu soykırım olarak adlandırdı. Tabi bu kararın sadece siyasi değil, ekonomik bir amacı da var. ABD Gümrük ve Sınır Koruması, Sinciang'dan belirli malların ithalatını yasaklayan altı Stopaj Serbest Bırakma Emri (WRO) ve ayrıca Sinciang Üretim ve İnşaat Birliği’nden tüm pamuk ürünlerinin ve Sinciang'dan tüm pamuk ve domates ürünlerinin ithalatını yasaklayan ek WRO'lar yayınladı. Ayrıca ABD Ticaret Bakanlığı, Sinciang'daki insan hakları ihlallerine karıştığı iddiasıyla 24 Çin kuruluşunu yaptırım listesine ekledi.
RUSYA’YA SOYKIRIM SUÇLAMASI
ABD’nin soykırım suçlamasını kolayca yönelttiği ülkelerden birisi de Rusya. Rusya, Ukrayna’ya 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı askeri operasyon sonrasında birçok ülke tarafından yaptırım listesine alınmıştı. Çok sayıda kalemde yaptırım listesine alınan Rusya, soykırımla da suçlandı. ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna kimliğini ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi. Biden, Rus birliklerinin soykırım eylemlerine dair kanıtların arttığı konusunda ısrar etti. Biden, "Rusların Ukrayna'da yaptığı korkunç şeylerden daha fazla kanıt geliyor ve sadece yıkım hakkında daha fazla şey öğreneceğiz.” ifadelerini kullandı. Soykırım konusunda ise “Bana öyle geliyor ki var.” demekle yetindi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Biden'ın yorumlarının "gerçek bir liderin gerçek sözleri" olduğunu söyledi. Zelenskiy, Twitter'da "Şeylere isimleriyle hitap etmek, kötülüğe karşı durmak için esastır." ifadelerini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise soykırım tanımlamasını kullanmakta isteksiz olduğunu söyledi. Fakat bu iki lider her ne kadar Ukrayna’daki durumla ilgili soykırım ifadesini kullanmakta hukuksal durumu gözetseler de 1915 olaylarını kendi meclislerinde hukuk kararı olmadan soykırım olarak kabul ediyor.