ABD’ye rağmen Avrupa’nın istikameti Moskova
ABD, Ukrayna krizini Avrupa ile Rusya’nın arasını açmak için kullanmaya istiyor. Ancak Avrupalı liderler, sorunun çözümü için soluğu Moskova’da alıyor. 7 Şubat’ta yapılan Putin-Macron görüşmesinden de ‘Avrupa’nın güvenliği Rusya’yla ortak’ vurgusu öne çıktı
Ukrayna krizi, uluslararası gündemin ilk sırasında yer almayı sürdürüyor. ABD’nin başını çektiği Rus karşıtlığı, Atlantik medyasında geniş yer almasına rağmen devletler nezdinde aynı karşılığı bulmuyor. Avrupa liderleri soruna diplomatik çözüm bulmak için Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’le arka arkaya görüşmeler yapıyor. Bu ziyaretlerden sonuncusu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan geldi. İki lider arasında 5 saatten fazla süren bir görüşme yapıldı.
‘RUSYA’YLA SAVAŞMAK MI İSTİYORSUNUZ?’
Görüşmenin ardından gece yarısı kameralar karşısına geçen Putin ve Macron, önemli mesajlar verdi. Putin, NATO’nun 2019 strateji belgesiyle birlikte Rusya’yı doğrudan düşman ilan ettiğini vurguladı. NATO’nun Rusya sınırında silahlandığına dikkat çeken Rus lider, bunu “NATO, Rusya’ya ders vermeye kalkıyor” sözleriyle değerlendirdi. “Eğer güvenlik herkesin arzu ettiği bir şeyse, Rusya sınırına silah konuşlandırma fikrinden neden vazgeçmiyorlar?” diye sordu.
Ukrayna’nın resmi belgelerine “Rusya düşmanlığı ve Kırım’ın askeri yollardan geri alınmasını” yazdığına işaret eden Rus Devlet Başkanı, bu ülkenin NATO’ya alınmasının Rusya’ya yönelik bir “savaş ilanı” anlamı taşıyacağını söyledi. Putin bu bağlamda, Macron’a “siz Fransa’nın Rusya’yla savaşa girmesini mi istiyorsunuz?” sorusunu yöneltti ve Ukrayna’nın ittifaka alınması halinde yaşanacak senaryonun bu olacağını net bir şekilde ifade etti.
‘MİNSK DIŞINDA ALTERNATİF YOK’
Putin, basın toplantısında Kiev yönetiminin Minsk Anlaşması’nı feshetmeye yönelik çalışmalar yürüttüğünü kaydederek bu anlaşmaların dışında bir alternatif olmadığını vurguladı. Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’nın, toprak bütünlüğünü Donetsk ve Lugansk ile diyalog yoluyla sağlamak yerine tüm barış imkanlarını yok saydığını ifade etti.
Macron da siyasi çözümün adresi olarak Minsk Anlaşması’na işaret etti. “Ukrayna meselesinin çözümü ancak siyasi olabilir ve bu çözümün temeli Minsk Anlaşması’dır.” diyen Macron, bu görüşünü yakında yapılacak olan ikili görüşmede Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy’e de söyleyeceğini ifade etti.
‘GÜVENLİK SORUNUMUZU NATO’YLA ÇÖZEMEYİZ’
Macron, Avrupa’nın güvenlik endişelerini karşılamakta NATO’nun yeterli olmadığını savundu. “NATO, kolektif güvenliğimizle ilgili tüm sorunları çözebilir mi?” sorusunu ortaya attıktan sonra bunu, “Ben buna inanmıyorum” diye yanıtladı. Soğuk Savaş sonrası güvenlik anlaşmalarının yeniden ele alınması gerektiğine işaret eden Fransa Cumhurbaşkanı, “Avrupa’da istikrarı sağlamak ve yeni bir güvenlik düzeni inşa etmek için birlikte çalışmalıyız” dedi ve ekledi: “Bu mevcut anlaşmaları revize ederek mümkün olmaz.”
‘RUSYA İÇİN GÜVENLİK YOKSA AVRUPA İÇİN DE YOK’
The New York Times’ın aktardığına göre “Rusya, Avrupalıdır” ifadesini kullanan Macron, “Avrupa’ya inanan herkesin Rusya’yla nasıl çalışacağını bilmek ve Avrupalılar arasında ortak bir gelecek inşa etmek zorunda” olduğunu söyledi. Fransız lider, hem Batı’nın hem de Rusya’nın geçmişin travmalarından sıyrılarak “işleyen çözümler” ortaya koyması gerektiğini vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı, “Rusya için güvenlik yoksa Avrupalılar için de güvenlik yoktur” ifadelerini kullandı.
UKRAYNA’YA FİNLANDİYA MODELİ
Macron, görüşmeden önce gazetecilere verdiği mülakatta Ukrayna krizinde “Finlandiya modelinin masadaki seçeneklerden biri” olduğunu söyledi. Finlandiya, Sovyetler Birliği’nden kopmasına rağmen Batı bloğunun parçası olan herhangi bir örgüte dahil olmamıştı. Macron’un bu çıkışı, NATO seçeneğinin tamamen bertaraf edilmesine yeşil ışık olarak yorumlandı.
‘PUTİN BENİ TESKİN ETTİ’
Görüşmeden önce Lukaşenko’nun Belarus’a nükleer silah konuşlandırılabileceğiyle ilgili sözlerinden ötürü ciddi endişeler taşıdığını söyleyen Macron, Putin’in güvence vererek kendisini teskin ettiğini söyledi.
BİDEN KIŞKIRTMAYA DEVAM ETTİ
Putin-Macron görüşmeleri sürerken Almanya’nın yeni göreve başlayan Başbakanı Olaf Scholz ABD’deydi. Joe Biden ile görüşmelerinden sonra iki lider kameralar karşısına çıktı. Biden, gerilimi tırmandıracak açıklamalar yapmaya devam etti: “Putin’e çok doğrudan ve dobra bir şekilde tarihte görülen en ağır yaptırımları uygulayacağımızı söyledim.” Biden, “Rus askerleri Ukrayna sınırını geçtiği an Kuzey Akım 2 diye bir şey kalmayacak, sonunu getireceğiz” dedi.
AVRUPA-MOSKOVA ARASI DİPLOMASİ TRAFİĞİ
ABD’nin baskılarına rağmen Avrupa’da üç ülke, Bulgaristan, Macaristan ve Hırvatistan, Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı çıktığını belli etti. Ayrıca Ukrayna sorunuyla ilgili geçen haftalarda Moskova’ya çok sayıda üst düzey ziyaret yapıldı.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock 18 Ocak’ta Rus mevkidaşı Lavrov’la Moskova’da buluştu. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da 1 Şubat’ta Putin ile görüşmek için Rus başkentindeydi. İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss’ın ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un da önümüzdeki günlerde Moskova’ya birer ziyaret yapacağı açıklandı.
PUTİN’İN TEK YURTDIŞI ZİYARETİ TÜRKİYE’YE
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna krizinde Batı’nın çözüme çomak soktuğunu söyleyerek Minsk müzakerelerini İstanbul’da devam ettirme teklifini taraflara sunduğunu söylemişti. Zelenskiy’in bu teklife sıcak baktığı açıklandı. Erdoğan, Putin’i de Türkiye’ye davet etmişti.
Kremlin Sözcüsü Peskov ise söz konusu temas ve etkinliklere sıcak baktıklarını aktararak “Putin, Erdoğan’ın bu davetini memnuniyetle kabul etti. Salgın ve takvimler izin verir vermez bu davetin yerine getirileceği konusunda anlaştılar.” ifadesini kullandı.