ABD’yle bağlantılı kuruluştan kritik Afganistan analizi: Biden müdahale etmedi, ABD süper gücünü yitirdi
ABD’nin “Gölge Dışişleri” olarak nitelendirilen Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) Türkiye Şubesi olduğu bilinen Global İlişkiler Forumu (GİF), ABD’nin Afganistan’dan çekilmesine ilişkin bir analiz yayınladı. 22 Eylül’de Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Türkmen imzasıyla yayınlanan analizin başlığı “ABD’nin Afganistan’dan Çekilme Süreci: Nedenler ve Sonuçlar”. Rahmi Koç’un Şeref Başkanı olduğu GİF'in analizinde, ABD’nin süper gücünü yitirdiği belirtilirken, Türkiye’nin de 'ilerleyen dönemlerde Atlantik’le Afganistan arasında bağ olması' isteniyor.
CIA YALANLARINDA ISRAR
Analizin ilk bölümünde CIA merkezli yalanlar dile getirilirken Taliban’ın bizzat reddettiği iddialarda ısrar edildiği görüldü. Taliban’ın iktidarı ele almasının “insan ve kadın hakları, eğitim ve kıyafet kısıtlamaları” açısından “vahim” sonuçlar doğurduğu ifade edilirken Taliban’ın otoriter ve totaliter bir rejim olarak etnik ve dinsel azınlıklara ayrımcılık uygulayacağı iddiası dile getirildi:
“Hazara olmak üzere, Tacik, Özbek, Hintli, ve Sih asıllı Afganlar (yani Sünni ve Paştun olmayan herkes) geçmişte mâruz kaldıkları zulmün korkusuyla Peştun milliyetçisi Taliban’dan kaçarak veya gizlenerek korunmaya çalışmakta ama özellikle Bamyan bölgesinde Hazara’lara karşı kıyım başladığı haberleri gelmektedir.”
‘Z KUŞAĞI HEDEFTE’
Türkmen hazırladığı analizde Taliban’ın Afganistan’da belli kesimler için tehlike yarattığını iddia etti. Türkmen’e göre Taliban’ın hedeflerinden biri “Z kuşağı” olarak adlandırılan gençlik. Taliban’ın özellikle Afganistan Amerikan Üniversitesi öğrencilerine baskı kurduğunu ortaya atan Türkmen, bin 500’den fazla öğrencinin hayallerini yitirmiş olarak can korkusuyla gizlenmeye çalıştığını söyledi.
Türkmen’e göre kısa vadede en büyük tehdit ise, ABD ve koalisyon güçleriyle görev yapmış/hizmet vermiş Afgan vatandaşlarına yönelik.
‘BIDEN'IN MÜDAHALE ETMEMESİ TRAJEDİ’
Türkmen, Taliban’ın Afganistan’da egemenliği sağlamasına ABD Başkanı Joe Biden’in müdahale etmemesini trajedi olarak nitelendiriyor. Türkmen ayrıca, ABD’nin yeni dönemde terörle mücadelede razı olduğu durumu da şöyle aktarıyor:
“Demokrasi Zirveleri düzenleyeceğini belirten Biden, Wilson’cu değer politikalarına dönüşü simgelediği halde Afganistan savaşını sonlandırmaya sadece siyasî gerçekçilik açısından bakarak ilk icraat olarak ister istemez büyük bir insancıl trajediye imza atmış bulunmaktadır.
“Anlaşılan odur ki bundan böyle Amerikan yönetimi, kendi topraklarına ve vatandaşlarına doğrudan dokunulmadığı sürece, uzakta konuşlanmış, şu ana kadar bir miktar zayıf düşürülmüş ve bölgesel ölçekte bir terörizmle yaşamaya razı olmak durumundadır.”
‘YENİ DÖNEMDE ABD-ÇİN REKABETİ’
Türkmen, yeni dönem olarak belirttiği süreçte artık ABD ile Çin arasında rekabet olacağını ifade etti. Öte yandan Türkmen, ABD’nin Afganistan’dan çekilme biçimiyle “süper güç” olma inanılırlığını yitirdiğini söyledi:
“1945’ten bu yana ABD tarafından yürütülen ve Soğuk Savaş’ın bitimiyle ön plana geçen uluslararası liberal düzeni sürdürme ve demokratikleşmeye destek çabalarının yerini jeopolitik rekabetin sert biçimde geri dönüşüne bıraktığı bu yeni dönem, uzmanlara göre topyekûn bir savaştan çok ‘barışsızlık’ (unpeace) şeklinde olacak ve merkezinde ABD-Çin rekabeti yer alacaktır.
“Nitekim bu çözülmenin büyük galibi Çin, ilk günden itibaren uluslararası meşruiyet ve desteğe susamış olan Taliban’ın arkasında olduğunu açıklamış ve Batı’nın bıraktığı boşluğa hızla yerleşmiştir.
“Afganistan’dan çekilme biçimi ABD’nin bir süper güç olarak inanılırlığını büyük ölçüde yitirmesine neden olmuştur.”
'AFGANİSTAN’LA ATLANTİK ARASINDAKİ BAĞ TÜRKİYE’DİR'
Türkmen, Afganistan konusunda bundan sonraki süreçte Türkiye’nin daha aktif rol oynaması gerektiğini söyleyerek ABD’nin çekilmesi sonrası Atlantik dünyası ile Afganistan arasında bağ olmasına işaret etti. Türkmen, ilerleyen süreçteki ilişkilere yönelik şunları kaydetti:
“Türkiye’nin uluslararası sahnenin önemli bir noktasında etkin olması - ki buna son yılın dış politika kriz ve gerginliklerinden sonra ihtiyacı vardır; komşu ve müttefik ülkelerle yeniden dostane ilişkiler kurmak yönündeki iradesine katkı sağlaması; ve iç politikada iktidara artı puan getirmesi...”
“Kanımızca bunlara eklenmesi gereken en önemli nokta, böyle bir iş birliğinin tahliye bekleyen yüzbinlerce insana dolaylı da olsa sağlayacağı insani destek ve bir şekilde sahada kalacak tek NATO üyesi olarak Türkiye’nin şu anda hasım kamplarda bulunan yeni Afganistan yönetimi ile Atlantik dünyası arasındaki tek bağı oluşturmasıdır.”