Abhazya Büyükelçisi İbrahim Avidzba: Bağımsızlığımızı dünyaya Perinçek anlatıyor

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Sakarya’nın Hendek ilçesinde düzenlenen “Türkiye Abhazya’yı Tanısın” isimli konferansta yaptığı konuşmada, “Zorlukları birlikte aşacağız. O kahramanlık sizlerde var. Kahraman olacağız. Kolay çözüm yok. Ama cesaret var. Akdeniz ve Karadeniz’de tehdit aynı. ABD kaynaklı… Abhazya Karadeniz’deki kalemiz, KKTC de Akdeniz’deki kalemiz. Her ikisinin de tanınmasına çalışıyoruz. Bakın göreceksiniz Türkiye bir iki yıl içinde Abhazya’yı tanıyacaktır.” dedi.

Hendek Belediyesi Nikah Salonu’nda yapılan konferansa Vatan Partisi Başkanı Doğu Perinçek, Genel Başkan Yardımcısı iş adamı Ethem Sancak, Abhazya Büyükelçisi İbrahim Avidzba, Ayhabılar Heyeti Başkanı Ateyba Ümit, Almanya'daki Abhazya Temsilcisi ve Dünya Abhaz Kongre Delegesi Erkan Yüksel, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu İcra Kurulu Üyesi Handan Aktekin, Vatan Partisi Sakarya Milletvekili Adayı Aylin Kum ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ayrıca bir yakınını kaybettiği için toplantıya katılmayan eski Meclis Başkan Yardımcısı ve Abhazya Dostları Ligi Başkanı Astamur Logua da video ile mesaj gönderdi.

KKTC VE ABHAZYA BİR

Konferansın açılış konuşmasını yapan Vatan Partisi Sakarya Milletvekili Adayı Aylin Kum, Türkiye’de 500 bine yakın Abhazya kökenli vatandaşımızın bulunduğunu, Abhazya’yı 7 ülkenin tanıdığını, Türkiye’nin tanıması halinde dünyanın da tanıyacağını ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğini belirterek, “Abhazya Gürcistan değildir. Abhazya Abhazya’dır. Vatan Partili olmaktan gurur duyuyorum. 30 yıldır bu mücadeleye destek verdi. Abhazya’nın bağımsızlık ve tanınma mücadelesine destek verdiği için ayrıca Vatan Partisi’ne teşekkür ediyorum. Vatan Partisi’nin Mecliste olduğu bir koşulda Türkiye Abhazya’yı tanır. Kardeşiniz olarak sizlerin de desteğini bekliyoruz.” diye konuştu.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ise konuşmasına, “Kafkasların değerli yiğitleri. Aziz kardeşlerim, Sayın Büyükelçimiz… Canlarım benim. Sizleri yürekten selamlıyoruz.” sözleriyle başladı. Abhazya’nın tanınması konusuna ağırlık verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hem can hem kahramansınız. Sizlerin karakteri insan sevgisi dolu. Gönlünüz geniş, bütün dünyayı kucaklayan gönlünüz var. İnsan ve vatan sevginizle şan yapmışsınız. Büyük bir milletin evladısınız. Türkiye ve Abhazya’nın zorluklarının içinden geliyorsunuz. Dağda, taşta hep doruklara tırmanmışsınız. Onun için Türkiye’nin size ihtiyacı var. Türkiye zor bir döneme girdi. Onu sizlerle aşacağız.

'KARADENİZ VE AKDENİZ BİR'

“Kurtuluş Savaşı’nda Ali Fuat Cebesoy ve Rauf Orbay gibi birçok Çerkez asıllı komutan da savaştı. Ben de Kafkasya’dan gelen ailelerden biri olarak kendimi bu davaya adamış oluyorum. 1700’lerde Kuban’dan gelmiş ailem… Hepimiz kahraman olacağız. Karadeniz Akdeniz bir. Karadeniz verici. Akdeniz’e veriyor. Sular Karadeniz’den Boğazlardan geçerek Akdeniz’e akıyor. Sizler fedakâr insanlarsınız. Elinizdeki her şeyi veriyorsunuz. ABD etrafımızı kuşatmış. Tehdit ediyor. Hep birlikte o namlulara göğüs geriyoruz. Hepimiz canlarız. Akdeniz ve Karadeniz arasında bir beraberlik var. Hepimizin ortak kaderi var. Dünyanın geleceğine yönelik ortak kaderi var. Bir kez daha omuz omuza oluyoruz. Daha önce Akdeniz Karadeniz dostluk paktı bildirisini imzaladık. Bölgemizden bütün ABD üslerini temizlemeye ant içtik. Abhazya’nın ve KKTC’nin tanınması için çaba harcayacağımızı söyledik. Abhazya Karadeniz’deki kalemiz. Akdeniz’de de KKTC kalemiz. Bu iki kalede iki devlet kurmak onların hakkı. Büyük mücadele verdiler. Bunun sonunda da devlet kurmuşlar. Tarihi önemdedir. O bildiride ilan ettik ve çalışmaya başladık. Geçenlerde İran, Çin ve Arap ülkeleri, S. Arabistan’ın katıldığı konferansta Batı Asya adına baş konuşmacısı olarak yaptığım açıklamalarda, KKTC ve Abhazya tanınmalı, dedim. Bu dünyanın onlara borcudur. Bu kahraman insanlara, kavimlere karşı bütün insanlığın sorumluluğu, görevi ve borcudur. Bunları işledik. Söz veriyorum. Türkiye Cumhuriyeti önümüzdeki bir iki yıl içinde Abhazya’yı tanıyacaktır. Onu hep beraber burada coşkuyla kutlayacağız. O günler uzak değil. Bizim ellerimizdedir. Bu konuda çaba harcıyoruz. Abhaz kahramanlığı destan yazdı.”

‘ZORLUKLARDAN BİRLİKTE ÇIKACAĞIZ’

Perinçek, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağını hatırlatarak bu zorluklardan birlikte çıkılacağını belirtti. Perinçek bu konuda Partisinin çözümlerini ise şöyle sıraladı:

“Hem bizim kurtuluş savaşı hem de Abhazya’nın kurtuluş savaşı… Önümüzdeki yıllarda yazılacak destanlarda siz de varsınız. Türkiye’nin zorluklardan çıkması birlikte olacak. Bu sorunlar 1980’den sonraki sorunlardır. Bu sistem bitmiştir. Bugün mazot, soğan, kira konuşuluyor. Bunların hepsi çözülür. Oysa Türkiye’nin çok zengin kaynakları var. Bu kaynaklarla sorunlar çözülür. Bizim emeğimizle üretilen kaynaklar Türkiye’ye yatırılmıyor. Tarım ve sanayiye yatırılmıyor. Batı bankalarına yatırılıyor. Sonra da yüksek faizle bize verin diye dileniyoruz. Türkiye’nin yurt dışında 500 milyar doları var. O 500 milyar doların sahiplerine 3 ay içinde Türkiye’ye getireceksiniz, diyeceğiz. Plan vereceğiz. İmara mı, gübre, tarımsal üretime mi, enerji üretimine mi yatırırsınız tercih et diyeceğiz. Buralarda üretirsek dış ticaretimiz kapanacak, yerli üretimle zenginleşeceğiz. Paralarına el koyamayacağız; buraya getireceksiniz, diyeceğiz. Devletin otoritesini kullanarak o paralar getirilecek ve Türkiye’de yatırılacak. Bakın geçen yıl banka kârları 4 kat attı. Halkın gelirleri ise daralıyor. Bankalar 433 milyar lira kâr etmiş. O zaman 433 milyar liranın yüzde 80’ini kurumlar vergisi olarak alacağız. İşte size kaynak! Türkiye’de havadan kazanılan paralar var. Bankaların faiz geliri, dolar, borsa kazançları. Bunlar da havadan kazanılan paralar. Ayrıca devletten ihale kayırmalarıyla kazanılan paraları Türkiye’nin yatırım sermayesine dönüştüreceğiz. Fabrikalar açılır üretim desteklenir.”

‘BİZİM ALTIN BİLEZİĞİMİZ İŞ’

“Seçim vaadlerine de değinen Perinçek, kendilerinin üretim ve iş vaad ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Herkes Türkiye’de bir şey dağıtıyor. Herkese altın vereceğim diyen var. Bizim ekonomi programımızın özü şu: Herkese altın bilezik dağıtacağız. Herkes iş güç sahibi olacak. Gençlerimiz işsiz kalmayacak. Ülkenin zenginleşmesi, iş sahaları açmak, tarıma yatırmak için de kaynak var. Kaynakları doğru kullanacak, üretime yatıracak, iş sahası açacak, altın bilezik dağıtacak hükümet yok. O biz olacağız. Hepimiz iş güç sahibi olacağız. Türkiye’mizin de zenginleşmesine çalışacağız. Diğer vaadlerin içi boş. Kaynak gösteremiyorlar. Çünkü havadan kazananlara dokunmaları gerekiyor. Dokunamazlar! Bu durum her iki ittifak için de geçerli. Dokunamayacakları için sorunları çözemezler. Vatan Partisi’nin Meclise girmesi sorunların çözülmesi demektir. “Dağları aşan insanlarla Türkiye önümüzdeki sorunları çözecektir. Sizlere öncü olmaya, yüreklerinizdeki cesareti elinize almayı ve ortaya koymayı teklif ediyorum. O kahramanlık ananızdan, babanızdan, tarihinizden geliyor. Kolay çözüm yok. Ama ufkunda aydınlıklar var. Üreten ve bereketli bir Türkiye var. Elimizi Abhazya’ya uzatacağımız Türkiye var. Sizleri karar vermeye, cesur olmaya davet ediyoruz. Cesur olma sizde var. Türkiye’de cesur ve erdemli insanlar var. Bu duygularla yürekten selamlıyorum. Aziz kardeşlerim.”

Perinçek’e konuşma sonrası 1992-1993 yıllarında gerçekleşen Abhazya - Gürcistan savaşını konu eden ve Sımsın Selçuk Samsun’un yazdığı bin sayfalık “Başka Bir Vatanımız Yok- Abhazya’nın Özgürlük Savaşı” isimli kitap hediye edildi. Perinçek kitap için teşekkür ederek şunları söyledi: “O savaşı, o kahramanlığı bu kitaba nasıl sığdırdınız? Helal olsun size. On binlerce sayfaya sığmaz. Bu arkadaşlara da helal olsun diyorum.”