Abla-kardeş kavgası! İmamoğlu'ndan 'ablası' Akşener'e öfke cevabı
Ekrem İmamoğlu'nun aralarındaki hukuku 'abla-kardeş' olarak tarif ettiği Meral Akşener'e yönelik sert sözleri gündem oldu. Akşener'in 'öfkeli' açıklamalarına dair açıklamalarda bulunan İmamoğlu 'Bir araya gelememenin, oturup konuşamamanın vermiş olduğu bir psikolojik durum' dedi.
Sözcü gazetesinden İpek Özbey'e konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisine yönelik "öfkeli" açıklamalarına cevap verdi.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Aslında kendime dönük öyle bir öfke hissetmiyorum Sayın Akşener’de. Bir kez böyle bir açıklaması oldu ve ondan sonra bunu sürdürmediğini, en azından şahsıma dönük sürdürmediğini görüyorum. Kaldı ki siyasi partiler kendi yol ve yolculuklarını tariflemekte özgürdür. Ben bu ittifak süreci başladığında hem Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde hem Sayın Akşener’le sohbetimde ‘iktidar dönemim bitene kadar bu ittifak sürecek’ demiştim. Bizim ittifakımız 31 Mart’a kadar sürüyor. Dolayısıyla bu ne ifade eder? Bu, nezaketi, karşılıklı dayanışmayı, demokrasiye bakışı, İstanbul’a hizmet konusunda sağlıklı iletişimi ifade eder. 2023 seçimlerine gelirsek, muhalefetin müzakere ve münazara yapması talebim tam da bunun içindi.
'PSİKOLOJİK DURUM'
Belki onu yapamamanın, bir araya gelememenin, oturup konuşamamanın vermiş olduğu bir psikolojik durum diye de tarifleyebilirim. Biz belki partimizle ilgili geçirdiğimiz süreçle bunu farklı atlatabildik. Diğer partiler de atlatacaktır. Yerel seçimden sonra bunlar tekrar konuşulacaktır ama umut ederim ki Türkiye’deki muhalif düşünce, muhalif bakış büyüsün. Çünkü şu an Türkiye’deki mevcut rejimin önümüze koyduğu süreç, bize ödettiği bedeller ve ülkemizin geleceğine dair çizdiği yolun gösterdiği tehlike sinyalleri ayrışmamızı değil birlikte bir bakış büyütmemizi söylüyor. Bu, illa sandıkta müttefik olma anlamına gelmiyor. Konuşabilme, müzakere edebilme kabiliyetini son derece yüksek seviyede tutabilmemiz lazım. Bunun adı ister İYİ Parti olsun, ister Türkiye İşçi Partisi olsun, ister Deva Partisi ya da Saadet Partisi olsun hiç fark etmiyor. Bütün partilerin bu anlamda Türkiye’nin geleceği için konuşabilmeleri lazım. Bunun illa ittifak anlamına gelmediğinin altını çizeyim."
Aralarındaki ilişkiyi "abla-kardeş" hukuku olarak tarif eden Ekrem İmamoğlu, "Abla-kardeş, baba-oğul, hep aile üzerinden tanımlandı ilişkileriniz. Biraz aile dağıldı sanki." yorumuna da şu yanıtı verdi:
"Abla-kardeş ve baba-oğul duygusunun bana tariflendiği biçimiyle dağıldığını hissetmiyorum. Ama tek yönlü bir dağılmışlık var ise o benim irademle tarifleyebileceğim bir durum değil. Benim şahsımda, ruhumda böyle bir duygu yok. İşimi yaparken geçmişe dönük birbirimize minnet duyacağımız ya da teşekkür edeceğimiz, şükran duyacağımız anlar vardır. İster adı Sayın Kılıçdaroğlu, ister Sayın Akşener olsun. Yine minnet duygularımı dile getiriyorum. Ama bir yanıyla da koltuğun hakkını vermemle ilgili mutlu olduklarını, gurur duyduklarını düşünüyorum. Dolayısıyla burada en önemli resim bu olsa gerek. Diğer detaylar zaman içinde konuşulur."
LÜTFÜ SAVAŞ AÇIKLAMASI
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın yeniden aday gösterilmesine yönelik gelen tepkilere ilişkin de açıklama yapan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Savaş, zor bir deprem döneminin belediye başkanı olmuştur. Türkiye tarihinin en trajik deprem felaketlerinden birisini yaşamış bir şehrin belediye başkanıdır. Böylesi bir durumda yargılamanın ya da tümden eksiltmenin sıkıntılı bir tarafı vardır. Çünkü çok objektif olamayabilir oradaki insanlar. Büyük acılar yaşadılar. Varsa karşılıklı bu soğumayı görmemiz ve buna göre tedbir almamız gerekir. Bu alınacak tedbir ve yapılacak iş/ işlemlerde elbette ki Sayın Lütfü Savaş’ın yanında olacağız. Bir yıla yakındır biz elimizi Hatay’dan hiç çekmedik, çekmeyeceğiz. Kendisine destek olmaya, Hataylılara destek olmaya devam edeceğiz. Bu konuda da bir soğukluk ya da bir eksiklik ya da bir problem varsa gidermeyle ilgili elbette Lütfü Bey de bunu düşünecektir. Biz de düşüneceğiz. Kendisine katkı sunacağız."