Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Bile isteye stokçuluk yapanlara cezayı artıracağız
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Süresiz nafakanın uzun zamandır Adalet Bakanlığının gündeminde olduğunu belirten Bakan Bozdağ, şu anda sorunun dengelenmediğini, çözüm için zamana ihtiyaç olduğunu söyledi. “Bir ay evli kalınıyor uzun süre nafaka ödeniyor.” tartışmalarının hatırlatılması üzerine Bozdağ, “Bir ay evlilikte ömür boyu nafakayı adil de doğru da hiç görmedim, görmüyorum da. Bunun adil olması ve hakkaniyete uygun olması son derece önemlidir. Bu konularda Bakanlığın hazırlıkları sürüyor, çözüm önerileri de var, somuta dönmüş durumda ama bu adımın zamanlaması konusunda zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Bozdağ, “Bir gün evli kalana ömür boyu nafakayı benim vicdanım da kimsenin vicdanı da kabul etmez.” dedi.
'FETÖ'NÜN YARGIDAKİ İŞGALİNE SON VERDİK'
Bozdağ, şöyle devam etti:
“FETÖ'nün yargıdaki işgaline ve nüfuzuna son verdik. Bağımsız ve tarafsız hareket edemeyen, vicdanı anayasayla, kanunla, dosyayla, delille bağlı olmayıp da bir terör örgütüyle bağlı olandan adalet beklememiz mümkün değildir. Adalet terazisinin ayarları doğru olmalıdır. Bozulmasına da devlet izin vermemelidir. Adalet Bakanlığının, hükümetlerin asli görevlerinden biri bu terazinin ayarlarını korumak, bozulmasına ve bozmak isteyenlere asla izin vermemektir. Biz izin vermedik ve onları temizledik. Türkiye'ye çok büyük bir iyiliği yaptık.”
CEMAL KAŞIKÇI DAVASI
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrine ilişkin eleştirilere yönelik soru üzerine Bozdağ, siyasi nitelikli eleştirilerden öte hukuka bakılması gerektiğini belirtti. Bozdağ, Kaşıkçı cinayetinin tasvip edilecek bir şey olmadığını ve bu konuda en etkin, kararlı ve onurlu davranışı koyan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, “2018'den bu yana geçen süre içerisinde yargılamada bir milim ilerleme sağlanamadı. Çünkü 26 sanık var, bu sanıkların yargılanabilmesi için Türk mahkemesinin huzuruna getirilmesi lazım ve bunlar Suudi Arabistan vatandaşı oldukları için bugüne kadar mahkeme huzurunda hazır bulundurulamadılar.” diye konuştu.
'YARGI YETKİSİNİN DEVRİ DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL'
Bugüne kadar adli yardım taleplerine de cevap verilmediğini aktaran Bozdağ, “Davanın durdurulması ve yargılamanın Suudi Arabistan'a nakledilmesi tamamen yasaya uygundur. 6706 sayılı yasanın 24'üncü maddesi, '1 yıldan daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda soruşturma ve kovuşturma sırasında eğer şüpheli veya sanığın yabancı devletin vatandaşı olması nedeniyle mahkeme huzurunda bulundurulamıyorsa ya da adli yardım yoluyla savunması alınamıyorsa soruşturmanın veya kovuşturmanın nakline karar verilebilir. Bu kanun burada böyle dururken ve bu kadar açık yazarken, Adalet Bakanı nasıl hayır diyebilir buna?” şeklinde konuştu. Bozdağ, Suudi Arabistan'ın alacağı karara göre Türkiye'deki davanın seyrinin belirleneceğine işaret ederek, "Burada Türkiye'nin yargı yetkisini devretmesi diye bir şey söz konusu değildir. Yargı yetkisi Türk milleti adına Türk yargısına aittir.” değerlendirmesini yaptı.
'ADIM ATMAYI DÜŞÜNÜYORUZ'
Stokçulukla ilgili yeni çalışma yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soru üzerine, kanundaki maddeleri paylaşan Bozdağ, şu bilgileri verdi:
“Şimdi normalde bu cezaların artması lazım. Bizim yeni çalışmamızda bu cezaları artıran bir adım atacağız. Hem yalan yanlış haberlerle piyasada fiyatların artmasına, daha yüksek fiyatla malların ve hizmetlerin satılmasına neden olan kişilerle ilgili hem de bile isteye stokçuluk yapanlarla ilgili cezayı artıracağız. Şu anda tutuklanamıyorlar da. 2 yıldan alttaki suçlarda tutuklama yasağı var, 2 yıl olduğu için böyle bir şey de yok. Onun için hem bunun üst sınırını hem alt sınırını değiştiren bir adım atmayı düşünüyoruz ve bu adımdan sonra da stokçuluk yapanlarla ilgili eğer tespit edilirse adliye olarak da delillendirilirse onlarla ilgili gerekli hukuki süreçler işletilecektir.”