Adalet Bakanı Tunç: Cezasızlık algısını ortadan kaldıracağız
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı alanında yapılacak yeni düzenlemelere ilişkin konuştu. 2 yılın altındaki suçlarda cezaevinde kalınmamasının cezasızlık algısı oluşturduğunu belirten Tunç, 'Burada bir oran getirerek bu cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı düşünüyoruz.' dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kanal 7'de yayınlanan "Başkent Kulisi" programına katılarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Bakan Tunç Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından bir yıl geçtiğini hatırlatarak hala bu acının taze olduğunu söyledi. Depremde hayatını kaybedenlerin ailelerine ve bütün millete baş sağlığı dileyen Tunç depremin ardından yargı alanında gerçekleştirilen faaliyetleri anlattı. Tunç şunları söyledi:
"Deprem anından itibaren tüm kamu kurumları harekete geçti. Adalet Bakanlığı olarak bize düşen görevler de vardı. İlk andan itibaren yıkılan binalarla ilgili delillerin toplanması gerekiyordu. Adli tıpa düşen görevler vardı. Bölgede ilk etapta bin hakim ve savcı görevlendirildi. Konteynerlarda, çadırlarda kalarak delil toplama işi yaptılar. Bilirkişiler binalardan karot örnekleri topladı. 8 bin 951 adliye personeli görevlendirildi. Cezaevleri arama kurtarma ekiplerimiz var. Bu ekipler de bölgede görevlendirildi."
DEPREM DAVALARINDAKİ SON DURUM
Depremden etkilenen illerde idare mahkemelerinde depremle ilgili 54 bin 436 dava açıldığını bildiren Tunç şu ifadeleri kullandı:
"Bu davaların 42 bin 359’u hasar tespiti ve yıkım işlemlerine ilişkin olup 24 bin 354’ü hakkında karar verilmiştir. Deprem bölgesinde yıkılan ya da üzerinde imara aykırı değişiklik yapılan binalarla ilgili yürütülen ceza soruşturmalarında 2 bin 825 şüpheli hakkında işlem başlatılmış, şu anda 267 tutuklu bulunurken, 984’ü hakkında adli kontrol kararı devam etmektedir. Yürütülen ceza soruşturmaları neticesinde bugüne kadar 369 iddianame ile ceza davası açılmış olup bunlardan 275’i kabul edilmiş, 94 iddianame hakkında değerlendirme süreci devam etmektedir."
'ÇİRKİN İFADELERİ KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın Can Atalay kararının hatırlatılması ve Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin soru üzerine Bakan Tunç şu değerlendirmeyi yaptı:
"TBMM'de içtüzüğe ve Anayasa'ya uygun bir işlem gerçekleştiriliyor. Bir kesin hüküm Meclise gönderildiğinde divan tarafından okunur. Milletvekillerine yakışmayan bir tutum söz konusu oldu. Kürsünün işgal edilmesi, Anayasa kitapçığının fırlatılması gibi. Meclis başkan vekilimize yönelik çirkin ifadeleri kabul etmek mümkün değil. İşin hukuki boyutu da var. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar 14. maddenin yorumlanmasından kaynaklanıyor. Geçmişte Anayasa Mahkemesi birçok milletvekilinin benzer başvurusunu reddetmişti. Meclis adım atmazsa bu tür tartışmalar gerçekleşir. Bu problemlerin çözülmesi gerekir."
'KANUNİ DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR'
"Bugünkü problemi çözebilmek için gerekli yapılabilecek kanun değişiklikleri var. Bunları yapmak lazım" diyen Tunç şöyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıyken Yargıtay kararlarının da bağlayıcılığı söz konusu. Anayasa Mahkememiz şunu diyor. Ben hak ihlali verdiğimde bu karar mahkeme kararından kaynaklanıyorsa yeniden yargılamaya hükmedelim diyor. CMK ve Anayasa Mahkemesi kanunu arasında bir çelişki var. Bunun düzeltilmesi lazım. İleride bu tartışmaların devam etmemesi için kanuni düzenlemelere ihtiyaç var."
'YARGIMIZA BÜYÜK HAKSIZLIK YAPILIYOR'
Bazı siyasi parti genel başkanlarının verilen karar üzerinden yaptıkları eleştirilerin hatırlatılması üzerine Tunç şöyle konuştu:
"Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin tartışmalarla yargımıza büyük haksızlık yapılıyor. Verilen karar nedeniyle 'Bu bir darbe girişimi' şeklindeki yorumlar çok haksız. Biz Türk yargısının her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız olduğunu söyleyebiliriz. 15 Temmuz gecesi milletimiz, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde darbecilere karşı meydanlara koştu. Yargı mensupları boş mu durdu? Onlar da adliyelere koştu. Hızlı şekilde gözaltıları yaptılar. Darbecilerden hesap sordular. Milletin hakkını savundular. Yargı bağımsızlığına yönelik karalayıcı ifadeleri kabul etmek mümkün değil. Diğer yandan Avrupa Konseyi ve AİHM'de bir önyargı var Türkiye'ye karşı. Maalesef bazı davalar bakımından, özellikle siyasi bir bakış açısı var. Bir önyargı söz konusu. Aynı zamanda yanlış bir propaganda var. AİHM kararlarını uygulamıyor propagandası aslında doğru olmadığı ortada."
'YARGI REFORMU HAZIRLIĞINDA SON AŞAMADAYIZ'
Adalet Bakanı Tunç, yargı alanındaki yeni düzenlemelere ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında önemli düzenlemeler var. Bunların yasalaşma sürecini takip ediyoruz. Cezasızlık algısını ortadan kaldıracak düzenlemeler olacak. 2 yılın altındaki suçlarda cezaevinde kalınmaması cezasızlık algısı oluşturuyor. Burada bir oran getirerek bu cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı düşünüyoruz. Yine Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları doğrultusunda yeni düzenlemeler olacak. Yargı Reformu Strateji Belgemizin hazırlığının son aşamasındayız. O hedefleri tutturabilmek için elimizden geleni yapma gayretinde olacağız."
11 MİLYONDAN FAZLA DERDEST DOSYA
Yargı üzerindeki iş yükünün yoğunluğuna dikkat çeken Tunç şu açıklamayı yaptı:
"Şu anda toplam 11 milyondan fazla derdest yani halen devam eden dosyamız var. Bunları da 24 bin hakim ve savcımızla gerçekleştiriyoruz. Bu yükün üstünden gelmek için teknolojik imkanları arttırıyoruz. Hakim ve savcı sayımızda da artış var. Ancak biraz daha hakim ve savcıya ihtiyacımız var."