ADD’nin Babacan ziyareti ters tepti

Derneğin emektar üyelerinden, Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, ADD’nin ziyaretlerde Atatürkçülükle bağdaşmayan politikalara karşı tavrını yansıtıp yansıtmadığını sordu.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Demokrasi ve Atılım Partisi’ni (DEVA) kurarak altılı masaya oturan Ali Babacan’ı ziyaret etti. Babacan, ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt ile Genel Sekreter Ayhan Yalçınkaya’nın da yer aldığı heyeti DEVA Partisi Genel Merkezi’nde kabul etti. Görüşmede ADD tarafının 23 Nisan’da duyurduğu “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti Manifestosu”nu sunduğu, Babacan’ın da partisinin projelerinden bahsettiği belirtildi.

Babacan, ADD ile temasını sosyal medya hesabından fotoğraflarla paylaştı. Paylaşımın altında çok sayıda tepki olduğu görüldü. Tepki verenler içinde ADD destekçilerinin de DEVA Partisi üyelerinin de bulunması dikkat çekti. ADD’nin emektar üyelerinden Ceyhan Mumcu buluşmayı “Atatürkçülükle bağdaşmayan politika ve söylemlere karşı tavır hissettirilmeli.” sözleriyle değerlendirdi. Aydınlık’ın ulaştığı ADD Genel Sekreteri Ayhan Yalçınkaya, HDP dışındaki tüm muhalefet partilerine gideceklerini kaydetti.

‘KIRMIZI ÇİZGİMİZ İSİMLER DEĞİL’

Yalçınkaya “23 Nisan’da ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ başlıklı bir manifesto yayınlamıştık. Siyasi partileri manifestomuzu paylaşmak kapsamıyla ziyaret ediyoruz. Ziyaretlerde ADD’nin kırmızı çizgisinin isimler değil, Atatürk Cumhuriyeti’nin yeniden inşası olduğunu anlatıyoruz. Seçimlerde ve sonrasında bu çizgiye göre hareket edeceğimizi bildiriyoruz. DEVA Partisi öncesinde CHP ve Demokrat Parti’ye de gittik. Sırasıyla devam edeceğiz. Önce altılı masayı tamamlayacağız, ardından diğer partilere de gitmeyi değerlendireceğiz. Planımızda HDP’ye gitmek yok. Sayın Babacan’a Atatürkçü düşüncenin temel özelliklerini ifade ettik. Tam bağımsızlıkçı felsefemizi sunduk. Kamucu ekonomiye ve kamucu sağlığa olan ihtiyacın altını çizdik.”

‘KURU KURU ÇAY İÇTİK BOŞ…’

Uzun yıllardır ADD üyesi olan, şehit gazeteci Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, “Tüm partilere yönelik bir çalışmaysa ‘evet.’ Yalnızca Babacan’a yönelik bir durumsa ‘hayır.’ Çünkü Babacan’a Atatürkçülük öğretemezler.” dedi. Mumcu ADD’ye yönelik genel eleştirilerini de ekledi: “Bu ziyaretlerde bazı meselelerin de lisanı münasiple dile getirilmesi gerekir. Örneğin sözde Ermeni soykırımını savunan üst düzey CHP yöneticilerinden duydukları rahatsızlığı dile getirdiler mi? Soykırım iddialarında yalnızca Talat Paşa suçlanmıyor. Atatürk ve İsmet Paşa da suçlanıyor. Babacan’ın ekonomi modeli modern kapitülasyonlardır. Bu ekonomi modelini tasvip etmedikleri anlatılmış mı?”

“Atatürkçülükle bağdaşmayan politika ve söylemlere karşı tavır hissettirilmeli. Yoksa gittik, kuru kuru çay içtik, boş bir çalışma. Benim gördüğüm kadarıyla şöyle bir sorun var. ADD değişen siyasi durumu tam anlamadığı için güncel kavgada yok. Mesela PKK terörüne karşı köşeli tavır alamıyor. ‘Terör nereden gelirse gelsin’ diye geçiştiriliyor. CHP’nin FETÖ bağlantıları nedeniyle kamudan el çektirilen KHK’lıları geri döndürme vaadi var. ADD bu konuda ne düşünüyor? ‘Görmedik, duymadık, bilmiyoruz’ mu diyorlar? Açıklanmalı.”

‘VATAN PARTİSİ’NE TEŞEKKÜR ETMELİLER’

Mumcu, Atatürk’ün her dönem olduğu gibi bu dönem de yükselen değer olduğunu ancak ADD’nin bu sürece katkısının olmadığını savundu. Önerilerde bulunan Mumcu şöyle devam etti: “Anketlerde en çok Atatürk çıkıyor. ‘En çok Atatürkçü olan kazanır’ deniliyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bunu görüyor sanırım son zamanlarda. Bu ise ADD’nin çabalarıyla olmuyor. Milletimiz Atatürk’ün ne yaptığını çok iyi biliyor. Atatürk hiç gidip de Amerika’dan, İngiltere’den ‘Beni cumhurbaşkanı yapın’ diye uğraştı mı? Kendi özgüveniyle ‘Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz arkadaşlar’ dedi ve yaptı. ADD bir dergi bile çıkarmıyor. ADD’ye önerim siyasi partiler ne kadar Atatürkçü düşünceyi destekliyor tartışması açmasıdır.”

Mumcu, ADD’nin Yeniden Atatürk Cumhuriyeti manifestosunun zayıf bir metin olduğunu vurguladı. Vatan Partisi’ne özellikle teşekkür etmesi gerektiğini de aktardı: “Vatan Partisi’ne özellikle gidip teşekkür etmeleri lazım. Bugün Atatürkçülüğü siyasi parti düzleminde net bir şekilde temsil ettikleri için. Ayrıca devletin yapmadığını yaparak Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni (ATABE) bastılar. Türk Tarih Kurumu’nun bile 3 cilt, ATABE 30 cilt. Doğu Perinçek’in 8 kitaplık Kemalist Devrim serisi de öyle.”

İŞTE O TEPKİLERDEN BAZILARI

Ziyaret, Twitter ve Facebook başta olmak üzere pek çok sosyal medya ve haber sitesinin yorumlarında eleştirilerin hedefi oldu. İki tarafın tabanında da buluşmaya ilişkin olumsuz değerlendirmeler yapıldı. Sert söylemler de dikkat çekerken kimi üyelerin ADD’den istifasını yoruma yazdığı görüldü. İşte o tepkilerden bazıları:

“Yazıklar olsun ADD adını kirletenlere! 2000 yılında henüz 18 yaşındayken ilçe gençlik kolları başkanlığı yaptığım dernek, kör kuyularda can çekişiyor.”

“İlk 4 maddeyi de konuştunuz mu?”

“Sayın Babacan, umarım politikalarınıza bir etkisi olmaz. Dikkatli olun başkanım.”

“ADD üyeliğim son bulmuştur.”

“Yolunu şaşırmış olmasınlar, yanlış adres.”

“Derhal görevinden istifa et Hüsnü Bozkurt! Sen kim, o makamda Atatürk’ün düşüncelerini temsil etmek kim? Her köşe başında Atatürk maskelerine bürünmüş sizlerden Türk milleti utanç duymaktadır.”

“ADD kim takip ederse etsin. Ben bu yönetim gidene kadar bıraktım.”

“Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düşüncesizliği işte.”

“Sizi ziyaret edenler gerçek ADD üyeleri olamaz, sanal olmalı bu durum.”

“Yazıklar olsun ADD'ye. Demek ki desteklediğimiz yerleri daha iyi seçmemiz gerekiyor. Bu da bize ders olsun.”

“Adamların il başkanları her yıl dört koldan Şeyh Sait anıyor. Gide gide buraya mı gittiniz?”