23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ADKOTURK'te organize işveren baskısı

Sendikal hakları için örgütlenen ve bu nedenle işten çıkarma yasağına rağmen Kod-29 ile 21 işçinin işten çıkarıldığı Indomie Adkoturk, grev için geri sayımda. İşverenin ise Bel Karper ve Döhler fabrikalarıyle iş birliği halinde sendika düşmanlığına devam ettiği iddia edildi.

ADKOTURK'te organize işveren baskısı
A+ A-
Melike Güler

Indomie Hazır Noodle'ın Türkiye’deki üreticisi Adkoturk önünde işten çıkarılan 21 işçi 127 gündür direnişte. Adkoturk, 23 Ağustos'ta Tekgıda-İş Sendikası önderliğinde greve çıkacak.

E-DEVLET ŞİFRELERİ TOPLANDI

Bu süreçte işveren ve işveren vekilleri, çalışma izin belgesi çıkaracakları bahanesiyle işçilerin e-Devlet şifrelerini topladı ancak şifrelerin hangi işçilerin sendikalı olup olmadığının tespit edilmesi için alındığı ortaya çıktı. İşçilere yönelik baskılar artarken bugüne kadar 21 işçi tazminatsız olarak işten atıldı. İşyeri yönetimi her işçinin başına bir postabaşı dikerek sendika ile irtibatını engellemeye çalışıyor, işçilerin kendi aralarında yaptığı yazışmalar kontrol ediyor, kamera olmayan revir bölümüne götürülerek e-Devlet üzerinden sendikaya üye olup olmadıkları kontrol ediliyor.

İŞVERENDEN YALAN RÜZGARI

Durdu, işverenin, greve çıkması halinde işçilerin tazminat alamayacağını, başka yerlerde iş bulamayacağını söyleyerek işçilerin kafasının karıştırıldığını, buna karşı yasal olarak da suç duyurusunda bulundukları bilgisini verdi. Durdu "İşveren, işyerinde sürekli toplantılar yaparak sendikadan ne olduğu belli olmayan bir "örgüt" olarak bahsediyor, greve çıkacak üyeleri etkilemek için kahvaltılar veriyor, makinaların arkasında mangallar yapıyor." dedi.

İşveren, çalışanlara gönderdiği 10 maddelik "ikaz" mesajında yanlış bilgiler verdi. Salgının yarattığı kriz gerekçe gösterilerek "bu dönemde hiçbir maliyet bilmeyen bir örgüt tarafından bugün şirketimiz zorla sözleşme yapmaya çağrılmaktadır. Bu durum şirketin devamını etkiler niteliktedir." ifadeleri işçilere üstü kapalı bir tehdit olarak yorumlandı. Grev kararı ile greve katılan işçilerin, iş yerinden ayrılmak zorunda olduğu öne sürülen mesajdaki "geri dönüşü olmayan bir karar herkesi sadece sizleri değil ailenizi ve toplumu zora sokabilecektir." ifadeleriyle işçilere aileleri kullanılarak göz dağı verildi. Mesajdaki tüm yanlışlara karşı bilgilendirici broşürler, işçiler tarafından herkese ulaştırıldı, broşürler servis duraklarına asıldı.

ÜÇLÜ İTTİFAK

İşverenin sendikal örgütlenmeyi engellemek için Türkiye'deki yasal boşlukları kullandığını belirten Durdu, işletmelerin bu konuda birbirleriyle iletişim halinde olduğuna dikkat çekti. Durdu "Buradaki Adkoturk işvereni ta Karaman'daki Döhler fabrikasının sendikayı nasıl içeri sokmadığını araştırıp Döhler'in avukatlarıyla çalışma aşamasına geldi. Buradaki İnsan Kaynakları Müdürünün Bel Karper'deki İnsan Kaynakları Müdürüyle sürekli temas halinde olması, işveren ve patronların ne kadar örgütlü olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu da sendika ve işçi sınıfının düşünmesi gereken bir şey. Bu hukuksuzluk, bireysel olarak bir işletmenin değil tamamen organize işlenen bir suç." diye konuştu.

Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı firmaların, bu tutumunun arttığını vurgulayan Durdu "Sendika olarak verdiğimiz mücadelenin son aşamasına doğru yürüyoruz. Her türlü hukuk mücadelesini verdik. Biz kazandık. Yargıtay işverenin bütün iddialarını reddetti. Çalışma Bakanlığının yetkisiyle de 126 gündür (dün) buradayız. Biz doğruları anlattık, birileri yalanlar anlattı." dedi.

Son kararı işçi arkadaşlarının vereceğini belirten Durdu "Buradaki mücadelenin Türkiye'de hem işçi sınıfı hem sendikalar hem de hukukçular ve Türkiyeyi yönetenlerin doğru okuması gerektiğine inanıyorum. Biz dünyanın öbür ucundan gelmiş bir firmanın kanunsuzluklarını buradaki Türklere yapmalarını asla içimize sindiremiyoruz." diye konuştu.

KADININ GÜCÜYLE PAZARTESİ GREVE

Adkoturk, neredeyse 600 çalışanı olan işçilerinden yaklaşık 450'sinin kadın olduğu bir fabrika. 127 gündür direnişte olan kadın işçilerden Pınar Hanım, kadın işçiler olarak yılmadan cesaret ve onurla mücadeleye devam ettiklerini ve pazartesi günkü grevde kadının gücünü göstereceklerini vurguladı. "O kadar şaşırmış durumdalar ki ne yapacaklarını bilmiyorlar. Biz elbete yılmıyoruz! Kadın olarak sonuna kadar direniyoruz." diye konuştu.

Sendikaya üye oldukları için işten çıkarma yasağına rağmen işten çıkarıldıklarını ifade eden Pınar Hanım şunları kaydetti:

"Biz hakkımızı arayama devam ediyoruz. Sendikaya üye olma amacımız çalışma ortamımızı iyileştirmek, daha iyi şartlarda çalışmak. Kadın olarak çalışmak zaten zor. Bir de herkesin çocuğu var. Biz bunu biraz daha hafifletmek, şartlarımızı iyileştirmek istedik."

Taleplerini önce işverene ilettiklerini, sonuç alamayınca sendikaya yöneldiklerini belirten Pınar Hanım "Hakkımızı aradığımız için suçlu durumuna düşürülüp Kod-29 ile işten çıkarıldık. Haksız ithamlarda bulundular, çeşitli mobbingler (bezdiri-yıldırma) uyguladılar. Seni önce iki üç ay sıkıştırıyorlar. ‘İşine bak Pınar’ yapıyorlar, insanları size karşı dolduruyorlar. Sendika çok kötü bir şeymiş, vatana ihanet etmişiz gibi muamele gördük. Biz diş gösterdikçe onlar da baskıyı arttırdı. En sonunda baktılar ki ya işten çıkartacaklar ya da istifa etmemizi sağlayarak gönderecekler. Bunu yapmadığınızda da Kod-29’u yapıştırıp dışarı çıkartıyorlar."

Pınar Hanım fabrika işveren ve yöneticilerinin tavrını ise şöyle aktardı:

"Bize çeşitli ithamlarda bulunuyorlar işte ‘sizi otobanlara attık layık olduğunuz yere koyduk’, ‘Bunlar zaten hakediyordu’ söylemlerinde bulunuyorlar. Namusumuzla, onurumuzla burada mücadele ediyoruz. Diğer işçilere söylüyoruz hep 'Bizim kadar yürekli olun azıcık dışarıya çıkın.' Biz onlara bir şans getirdik. Kapının önüne kadar gelsinler, yapmaları gereken sadece bize birer adım atmak."

'GREVLE TAÇLANDIRIYORUZ'

Yine 126 gündür fabrika önünde olan Aynur Hanım da yağmur çamur demeden mücadele ettiklerini vurgulayarak "Ayın 23’ünde yapacağımız bu mücadeleyi de grevle taçlandırıyoruz. Ayın 23’ünde yapacağımız bu emek dayanışmasına, bu greve bütün sınıf arkadaşlarımızı, işçi dostlarımızı bekliyoruz. Bizler birlik olursak güçlü oluruz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Tekgıda-İş Sendikası, uluslararası yatırımcıların iştiraki ve yüzde 100 yabancı sermaye ile 2010 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Indomie Hazır Noodle'ın Türkiye’deki üreticisi olan ADKOTURK'te, 4 yıl önce örgütlenmeye başladı. Ancak işveren işçilerin anayasal haklarına saygı duymayarak yetki tespitine itiraz etti. 4 yıl süren hukuk mücadelesini 2021 yılının şubat ayında kazanan sendika, Çalışma Bakanlığı tarafından taraflara gönderilen toplu iş sözleşme yetki belgesi sonrasında toplu sözleşme sürecine girdi. Ancak işveren toplu sözleşme sürecinin hiçbir aşamasına uymadı, masaya gelmedi, taslağı kabul etmedi. Ve sendika, yasal sürecin sonunda zorunlu olan kanuni grev kararını aldı.

Son Dakika Haberleri