12 Eylül 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mücbir sebep: Türk Donanması

İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan arasında su altı elektrik kablosu döşeme projesinin ana yüklenicisi olan ADMİE firması, eğer Türk Donanması’nın müdahalesi nedeniyle proje yarım kalırsa, yatırımlarının telafi edileceği garantisini istiyor

ADMİE temsilcilerinin katıldığı konferansta ilerleme kaydedilememesinin ana nedeni Türkiye mi? Mücbir sebep: Türk Donanması!
A+ A-
HABER MERKEZİ

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde yayın yapan “Stockwatch” adlı internet sitesi, geçen pazartesi günü söz konusu elektrik ara bağlantısıyla ilgili Avrupa Komisyonu, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve ana yüklenici olan ADMİE temsilcilerinin katıldığı bir konferans düzenlendiğini duyurdu. Bu konferansın, ağustos ayı içinde yapılan üçüncü görüşme olduğu bildirilen haberde, “Raporlara göre toplantıda çok az ilerleme kaydedildi. Bir sonraki görüşme ise ağustos sonunda.” denildi.

Üst üste yapılan toplantılarda ilerleme kaydedilememesinin ana nedeni olarak ise Türkiye gösterildi. Çünkü Türkiye, Kıbrıs ile Girit arasında planlanan elektrik hattının, kendi kıta sahanlığından geçtiğini bildirmiş, izin alınmaması durumunda ise projenin devam edemeyeceğini duyurmuştu.

Stockwatch'a göre bu “jeopolitik risk” konusu, pazartesi günü ilgili taraflar arasında düzenlenen konferansın da ana gündemi oldu. Haber şöyle devam etti:

Mücbir sebep: Türk Donanması - Resim : 1

ŞİRKET GARANTİ İSTİYOR

“Proje finansmanının yüzde 67'si Kıbrıs'a, yüzde 33'ü Yunanistan'a ait. Kıbrıs aslan payını üstleniyor çünkü projenin, Ada’nın enerji konusundaki izolasyonunu sonlandıracağı düşünülüyor. Ancak ADMİE, Türk Donanması’nın müdahalesi gibi ‘mücbir sebep’ler nedeniyle projenin durması durumunda, kendilerinin sorumlu tutulmayacağına ve o ana kadar yaptığı tüm masrafları geri alacağına dair sağlam garantiler istiyor.

“Aslında bu husus, 2023 yılında Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumu tarafından alınan bir kararda belirtilmişti. Kararda, mücbir sebep halinde yüklenicinin, projeyi durdurma anına kadar yaptığı harcamaları ‘telafi edebileceği’ belirtiliyordu. Ancak ‘edebilir’ kelimesi muğlak olduğu için ADMİE yazılı olarak daha açık bir taahhüt istiyor. Kıbrıs tarafı ise bu ifadeyi kesinleştirmek konusunda isteksiz.

“Uygulamada, Türkiye’nin projeyi engellemeyi başarması halinde, yüklenicinin o zamana kadar yaptığı harcamaların yüzde 63'ünü kaybedeceği düşünülüyor. Bu da bankalar gibi yatırımcıların, daha sıkı garantiler olmadan böyle bir projeyi finanse etmek istemeyecekleri anlamına geliyor. ADMİE’nin havlu atması halinde ise Avrupa Komisyonu yeni bir proje destekçisi aramak zorunda kalacak.”

RUM VE YUNAN HALKINDAN VERGİ TOPLAMA ÖNERİSİ

Bağımsız Enerji İletim Operatörü (ADMİE) adlı şirketin yüzde 51’i Yunan devletine, yüzde 24’ü de Çin devlet şirketine ait. Bu da şirketin, gerekli garantileri almadan projeye devam etmesi ihtimalini zorlaştırıyor.

ADMİE’nin geçen ay Rum Enerji Bakanlığına sunduğu fizibilite raporuna göre, söz konusu elektrik ara bağlantısının toplam maliyeti 1,9 milyar avro tutuyor. Proje için şu ana kadar Avrupa Birliği fonlarından 657 milyon avro, Rum Enerji Bakanlığından da 100 milyon avro taahhüt edildi. ADMİE, kalan 1,14 milyar avronun bir kısmının ise şimdiden vergiler yoluyla Rum ve Yunan halkından toplanmasını istiyor.

Söz konusu talebi duyuran Cyprus-Mail gazetesi, haberine de şu başlığı atmış: “Bizim görüşümüz: Elektrik ara bağlantısı maliyetli bir kumar olabilir.”

Habere göre ADMİE, maliyetin bir kısmını karşılamak üzere Rum ve Yunan tüketicilerin faturalarına şimdiden kilovat/saat başına 0,6 sentlik vergi konulmasını istiyor. Ancak bu talep, Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumu tarafından hoş karşılanmamış ve İşverenler ve Sanayiciler Federasyonu da tüketicilerin proje faaliyete geçmeden önce ödeme yapmasının “mantıksız ve irrasyonel” olduğunu bildirmiş. Haber, şu sorularla devam ediyor:

- Kıbrıslı tüketiciler önümüzdeki beş yıl boyunca her ay ne kadar ödemek zorunda kalacak?

- Kablonun faaliyete geçeceği 2030 yılından itibaren elektrik maliyetlerinin yüzde 30 oranında azalacağının garantisi nedir?

- Kıbrıs, bu ara bağlantı üzerinden Girit'e elektrik satacak mı ve satacaksa enerji izolasyonu nasıl sonlandırılacak?

-İsrail artık planlamanın dışında mı?

- Türkiye projenin devam etmesine izin verecek mi yoksa deniz altı kablosunun yerleştirilmesine itiraz mı edecek?

Yanıtlanması gereken sayısız soru olduğunu vurgulayan Cyprsu-Mail, Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumunun tatmin edici yanıtlar almadan önce adım atmaması gerektiğini söylüyor.

YUNANLARIN ÇATAL ÇIKMAZI

Güney Kıbrıs ile Girit arasına döşenecek kablonun güzergâh araştırması sırasında, Türk ve Yunan donanmalarını burun buruna getiren bir kriz yaşanmıştı. Araştırma için kiralanan R/V Ievoli Relume gemisinin Türk kıta sahanlığına girmesi üzerine, Türk Donanması hızla bölgeye intikal etmiş, İtalyan gemiye de, bulunduğu sahada izinsiz çalışma yapamayacağı bildirilmişti. Bunun üzerine Yunanlar da bölgeye iki savaş gemisi sevk etti. Diplomatik kanallardan da yoğun bir görüşme trafiği başladı.

Nihayetinde ise Türk makamlarından izin alınmasıyla kriz aşıldı. Ancak Atina, izin aldığı gerçeğini ertesi gün yalanlamaya başladı. Çünkü böyle bir izin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını tanımak anlamına geliyordu. Ancak projenin devam etmesi için izin almak dışında bir seçenek bulunmuyor. Çünkü Türkiye, kendi kıta sahanlığında izinsiz bir çalışma yaptırmamakta kararlı.

Diğer yandan krizin ilginç bir noktasını da Kathimerini gazetesi duyuruyor. Krizin ayrıntılarını yazan gazete, Atina’nın projeyi hızla başlatması için ABD tarafından baskı gördüğünü bildiriyor.
Bakalım bu baskı, akıldışı olan bu projeyi daha ne kadar gündemde tutabilecek?

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Kıbrıs Yunanistan Donanma İsrail