Adnan Oktar Suç Örgütü'nün yeni yöneticileri kimler? Oktar Özkan Mamati için hangi talimatı verdi? İşte iddianameden ayrıntılar
Adnan Oktar Suç Örgütü’ne yönelik yeni hazırlanan iddianamede örgütün yöneticileri isim isim belirtildi. Oktar’ın örgütü ‘Hukuk’ ve ‘Sosyal Medya’ gruplarıyla ayakta tutmaya çalıştığı ifade edilen iddianamede bu gruplarda yer alan örgüt üyeleri ve faaliyetleri ayrıntılı olarak aktarıldı
140journos’taki ‘Adnan’ belgeseliyle yeniden gündeme gelen Adnan Oktar Suç Örgütü’nün güncel yapılanmasıyla ilgili yeni bir iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhurı̇yet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede örgütün, üyelerini diri tutmak ve deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmak amacıyla avukatlar ve sosyal medya grubu üzerinden oluşturduğu "güncel yapılanması"na yönelik soruşturma kapsamında 20 sanık hakkında dava açıldı.
Soruşturma sonucunda hazırlanan 352 sayfalık iddianamede, 20 kişi şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, Adnan Oktar'ın özellikle içeride ve dışarıda bulunan örgüt üyeleri üzerindeki etkinliğini devam ettirmeye çalıştığı da belirtilerek, bu kişinin cezaevinde kaldığı dönemde, özellikle 15 gün gibi kısa sürede yaklaşık 200 avukat ile olağan akışa uygun olmayacak şekilde, "hukuki yardım" adı altında görüşmeler gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.
Mahkeme kararlarıyla silahlı suç örgütünün yöneticisi olarak kabul edilen Adnan Oktar'ın bu nedenle cezaevinde bulunduğu ve bu süreç içerisinde örgütsel faaliyetlerine devam ettiği kaydedilen iddianamede, Oktar'ın özellikle avukatları ve diğer örgüt yöneticileri Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna vasıtasıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, talimatlarının cezaevi dışında yayılmasını sağladığı belirtildi.
ÖZKAN MAMATİ’YE ODAKLANMA TALİMATI
İddianame’de Oktar’ın, 2018’deki operasyondan önce örgütten ayrılan ve devlete örgüt hakkında bilgi aktaran Özkan Mamati’nin takip edilmesi ve faaliyetlerinin önlenmesi için “Mamati’ye odaklanılması” talimatı verdiği yer aldı.
İddianameye göre Oktar, her bir örgüt üyesinin Mamati hakkında 30-40 suç duyurusunda bulunması talimatını verdi; Mamati’nin mahkemede ceza alarak medyaya çıkması engellenmek istendi. İddianamede ifadesi aktarılan örgüt üyesi F.K., Mamati’yle ilgili şunları belirtti:
‘TAKİP ETMEK İÇİN 1 MİLYON LİRA’
“İlk ifademde Eda Babuna’nın Serra Valı̇pour ve Hakim Sayın Galip Mehmet Perk hakkında gayrimeşru yollarla bir takım araştırmalar yaptırttığını söylemiş ve bu araştırma sonuçlarını Emniyet’e teslim etmiştim. Eda Babuna’nın bu araştırmaları yaptırttığı aynı kişiye Özkan Mamati ve Uğur Şahin’in günlük rutinini izlemesini gün içinde neler yaptıklarını tespit etmesi ve fotoğraflamasını yönünde teklif götürdüğünü, ancak bu şahsın sadece bu iş için 1.000.000,00 (Bir Milyon) TL civarında para istediğini biliyorum.”
‘FETÖ İLTİSAKLI' DEDİ DELİL SUNAMADI
Örgüt üyesi Fatih Kılıç, iddianamedeki ifadesinde Oktar’ın Mamati’nin FETÖ iltisaklı olduğunu ileri sürdüğünü ancak delil sunamadığını belirterek şunları söyledi:
“Adnan Oktar mahkeme sırasında Özkan Mamati hakkında FETÖ iltisaklı olduğuna dair bir soruşturma başlatıldığını ve bunun dosya numarasını sunacağını söylemişti. Ancak bu bilgi doğru olmadığı için ne kendisi ne de müdafileri bu dosya numarasını hiçbir zaman sunamadılar. Özkan Mamati de bu iftira nedeniyle Silivri CBS’ye şikâyette bulunmuştu.”
‘ÖZKAN’A SIRTLAN DEMEK ZORUNLUYDU’
Müşteki Z.C.Y. de iddianamedeki ifadesinde “Özkan Mamati, Ceylan Özgül, Ümit Kuruca ve Uğur Şahin’in paylaşımlarını okumak örgütte kesin olarak yasaktı ve herkes sosyal medyadan ve internet sitesi yapabilenler internetten Özkan’a ‘sırtlan’ Ceylan’a ‘çiyan’ Ümit’e ‘cingöz’ ve Uğur’a ‘hassas şebek’ lakaplarıyla aşağılayıcı paylaşımlar yapmak zorunluydu. Bu paylaşımları Dragos ekibinden soyismini bilmediğim Dilşat kontrol eder ve Didem Ürer’e rapor ederdi.” sözlerini kaydetti.
‘SIRTLAN’LA İLGİLİ PAYLAŞIMLAR YAPTIRDI’
Örgüt üyesi M.Ö., 15 Nisan 2021’deki ifadesinde örgütten ayrılanlara “münafık” dediğini kaydederek şunları söyledi:
“Adnan Oktar’ın ‘münafık’ dediği cemaatten ayrılan kişilerin faaliyetleriyle ilgili bir fikrim yoktu sadece bize talimat gelir, ‘şu şu kişi hakkında yazı yazın’ denirdi. Hatta ben de bu talimatlar üzerine Ceylan Özgül, Beyza Bayraktar gibi kişiler hakkında Facebook hesabımdan pek çok aleyhte paylaşım yapmıştım çünkü bu paylaşımları yapmayan kişi dikkat çeker, Adnan Oktar’a bildirilirdi. O gece Adnan Oktar Ayşe Koç’tan ürkütücü, iğrenç görünümlü sırtlan (daha sonra Özkan Mamatı̇ için olduğunu anladım) resimleri bulmasını istedi. Ben o zaman Özkan Mamati, Uğur Şahin gibi Adnan Oktar’ın en fazla husumet beslediği kişileri sadece adıyla tanıdığım ve cemaat ‘aleyhine’ ne faaliyet gösterdiklerini bilmediğim için bu konular bana pek bir anlam ifade etmedi. Ayşe Koç bulduğu resimleri bilgisayardan Adnan Oktar’a gösterdi, bunlar arasından Adnan Oktar ağzından salyalar akan, gerçekten iğrenç görünümlü, olabilecek en mide bulandırıcı olanlarını seçti ve başta Ayşe’ye olmak üzere ortamda bu konuda en ehil gördüğü kişilere ‘sırtlan’ la ilgili paylaşımlar yaptırdı. Bazı yazıları kendisi bizzat Ayşe’ye dikte ettirdi. Herkesin yazdıklarını tek tek okuyor, kendince vurucu eklemeler yapıyor ve ancak kendi onayından geçtikten sonra o kişiye paylaşımını yaptırıyordu.”