Yandex
11 Mart 2025 Salı
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AfD’li siyaset bilimciden Aydınlık'a Trump değerlendirmesi: Atlantik’e bağımlılıktan kurtulmalıyız!

Trump’un yeniden ABD başkanı seçilmesi, Avrupa içindeki ayrılıkları da belirginleştirdi. Bazı AfD’li yöneticilerin ABD’nin yeni hükümetiyle ilişkilerini değerlendiren siyaset bilimci Benedikt Kaiser, Joe Biden’ın gitmesini olumlu değerlendirse de, ABD’den kurtarıcı beklenmemesi gerektiğini vurguladı

AfD’li siyaset bilimciden Aydınlık'a Trump değerlendirmesi: Atlantik’e bağımlılıktan kurtulmalıyız!
CAN ÇAKIR

Elon Musk'un Almanya için Alternatif’e (AfD) olan açık desteği, ABD Başkanı Donald Trump'un yemin törenine katılım olmaması, AfD Başbakan Adayı Weidel'in partisini "liberter muhafazakar" olarak nitelendirmesi, AfD yönetiminin ABD'nin yeni yönetimine yakınlığını gösteren örnekler arasında yer alıyor. Trump'un seçim zaferinin kesinleşmesinin ardından parti yöneticileri, tebrik mesajları paylaşmış; Eş Genel Başkan Tino Chrupalla, "Almanya'nın Avrupa'da güçlü bir ortak olması için Alternatif olarak hazırız" ifadelerini kullanmıştı. Parti yönetiminden yükselen Trump'a yakın politikalar, parti içinde de tartışmalara sebep oldu. Bazı üyeler Trump'un göreve gelmesini AfD'nin de zaferi gibi yorumlarken bir kesim de Almanya ve Avrupa merkezli bağımsızlıkçı politikaların önemine işaret etti.

AfD’li siyaset bilimciden Aydınlık'a Trump değerlendirmesi: Atlantik’e bağımlılıktan kurtulmalıyız! - Resim : 1

Parti içi tartışmalar, 23 Şubat'ta Almanya'da yapılacak erken genel seçimlerin arifesinde yeni bir boyuta yükseldi. Geçmişte de Trump'ın politikalarını destekleyen partinin ikinci Trump döneminde Atlantik ilişkilerine yönelik izleyeceği politikalar merak konusu oldu. AfD, halihazırda Rusya-Ukrayna savaşı ve Kuzey Akım boru hattı gibi konularda ABD karşıtı bir çizgiye sahip. Peki seçimlerin ardından AfD'nin politikaları nasıl şekillenecek? Trump'ın seçilmesiyle ABD'ye yakınlaşan AfD çizgisi Almanya siyasetini nasıl etkiler? Yeni dönemde Almanya, ABD'ye karşı hangi çizgiyi izlemeli? Alman siyaset bilimci ve yazar Benedikt Kaiser, Aydınlık Avrupa’nın konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

AfD’li siyaset bilimciden Aydınlık'a Trump değerlendirmesi: Atlantik’e bağımlılıktan kurtulmalıyız! - Resim : 2
Benedikt Kaiser

Trump hükümeti ile AfD'li bazı siyasetçiler arasında yakın ilişkiler kurulduğu görülüyor. Seçim sonrası yapılan konuşmaya katılınması, Elon Musk'ın bazı siyasileri doğrudan desteklemesi gibi gelişmeler yaşandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Almanya'da AfD'ye karşı tüm parlamenter düzeylerde uygulanan “Brandmauer” (koruyucu duvar) yıkılmadan önce bu duvarın dolaylı olarak yurtdışında yıkıldığı görülüyor! Bunu olumlu karşılamak mümkün. Bu, sesimizin yankı alanının genişlemesi, artan meşruiyet, düşünce koridorlarına ve dışlanmaya karşı bir atılım olarak değerlendirilebilir. “İfade özgürlüğü” ve woke (editör notu: liberal-sol kültür) karşıtlığının yükselişte olduğu bu dönemde de yine olumlu değerlendirilebilir.

‘BROLİGARŞİ, KENDİ ÇIKARLARINI TEMSİL EDİYOR’

Ancak teknoloji şirketlerinin ABD siyasetiyle açık ilişkisini temsil eden yeni “Broligarşi” biçiminin doğasını anlamak da önemli. “Tech-Bros” (teknoloji dünyasındaki elitlerin kardeşliği) kendi çıkarlarını, yani saf ekonomik çıkarlar güdüyorlar. Trump yönetimi altındaki ABD siyaseti kendi çıkarlarını izliyor. Ve “MAGA” (“Amerika’yı yeniden büyük yap”) hareketine mensup sağ popülistlerin de kendi çıkarları var. Şu an bu çıkarlar örtüşüyor. Peki, bu ne kadar sürecek?

Ve bunun Almanya için anlamı ne? “İfade özgürlüğü” ve “woke karşıtlığı” konusunda benzer görüşlere sahip olmamız, diğer alanlarda da (jeoekonomi, jeopolitik vb.) aynı fikirde olduğumuz anlamına gelmez.

KURTARICI FİGÜRÜ: BİR ABD’Lİ MİLYARDER

AfD içinde ABD'ye bakış açısında farklılıklar var mı? Trump yönetimiyle iyi ilişkileri savunanlar olduğu biliniyor. Peki Biden ile iyi ilişkileri savunanlar var mı? Bunların dışında, ABD'den uzaklaşma politikasını savunanlar bulunuyor mu? Bunların etkileri ve AfD'nin muhtemel yönelimi hakkında ne söyleyebilirsiniz?

AfD, farklı vatansever ve muhafazakâr akımları bünyesinde barındıran bir toplama hareketi olarak, doğal olarak güncel gelişmeleri farklı şekillerde yorumlayan grupları bünyesinde barındırıyor. Ancak herkes, Joe Biden yönetiminden daha iyi bir dönemin geleceği konusunda hemfikirdir.

Fakat Trumpizm 2.0’ın değerlendirilmesine gelince, burada kısaca özetlemek gerekirse, nihayet ABD’den kurtuluşun geldiğine inananlar var. Bu kişiler adeta yarın yokmuş gibi kutlama yapıyorlar. Bu bana, ABD’nin garip sporlarının karmaşık kurallarını anlamaya gerek duymadan, yapay bir Super Bowl atmosferini oturma odasına taşımayı hatırlatıyor. Güçsüzlerin gücü bazen, kendi siyasi çaresizliğini dışarıdan bir güçle aşabilecek güçlü bir figürü dilemekten ibarettir. Bu, sekülerleşmiş haliyle bir tür “kurtarıcı figür”dür. Ve bu figür bir ABD’li milyarder.

AfD’li siyaset bilimciden Aydınlık'a Trump değerlendirmesi: Atlantik’e bağımlılıktan kurtulmalıyız! - Resim : 3

‘TRUMPİZM, HEGEMONYANIN ÖMRÜNÜ UZATABİLİR’

Ancak partide daha şüpheci, daha gerçekçi ve ayakları yere basan bir kesim de var ki, bu sevindirici bir durum. Trump, modern bir Amerikan milliyetçiliğini temsil ediyor. Bu, woke ideolojiye dayalı Amerikan milliyetçiliği çok daha sempatik görünebilir, ancak nihayetinde hâlâ bir Amerikan milliyetçiliğidir. Bununla çalışmak mümkün olabilir, ancak bu konuda kimse kendini kandırmamalıdır. Hatta Trumpizm, küresel Amerikan hegemonyasının ömrünü uzatabilir de.

AfD’li siyaset bilimciden Aydınlık'a Trump değerlendirmesi: Atlantik’e bağımlılıktan kurtulmalıyız! - Resim : 4

ÇOK KUTUPLU DÜNYADA, ATLANTİK’TEN KOPMAK

Sizce yeni Trump hükümetinin Almanya'nın önüne getirdiği dezavantajlar ve avantajlar nelerdir? Almanya bunlara yönelik nasıl bir tavır almalı? Burada AfD'den ne beklemeliyiz?

Egemen bir Almanya ve Avrupa yolunu tercih eden pozisyonların her zamankinden daha güçlü bir şekilde savunulması gerektiğini düşünüyorum. Çok kutuplu bir dünyada, Atlantik eksenine bağımlılıktan kurtulmamız gerekiyor. Bunun için daha fazla Avrupa bilinci ve daha az vasallık mantığına ihtiyacımız var.

Alman vatanseverliğinin partisi olarak AfD’nin, egemen bir duruş sergileme sorumluluğu doğal olarak büyüktür. Ancak Sahra Wagenknecht İttifakı da (BSW) en azından dış politikada bağımsız bir tutum sergileyebilecek kapasitededir. Federal düzeyde her iki muhalefet gücünün toplamda yüzde 30’a kadar oy potansiyeline sahip olduğu düşünüldüğünde, bu gelecek adına umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

AfD Trump Almanya ABD