19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Afrika Anayasa Mahkemeleri HDP’lerini kapatıyor

DOĞAN DUYAR / CEZAYİR

Afrika Anayasa Mahkemeleri HDP’lerini kapatıyor
CEZAYİR’İN 6’LI MASASI: Cihatçı-Ayrılıkçı-Neoliberal Üçlünün Fotoğrafı “Bu kadar da olmaz!” dedirten fotoğrafta FİS’in 2 numarası Ali Belhac, ayrılıkçı ve ultra-liberal şahsiyetlerle bir arada.
A+ A-

Türkiyemiz 2022’yi, yılın en güzel eylemi “Anayasa Mahkemesi önünde HDP kapatılsın çadırı”yla uğurlarken; Afrika’nın anayasa mahkemeleri, “Arap ve Afrika Baharı” yanlısı ayrılıkçı, cihatçı ve neo-liberal sömürgeci partiler üçlüsünü ardarda kapatıyor.

Afrika; 6’lı masaları dağıtıyor, yasaklıyor.

Afrika’nın Radyo ve Televizyon Üst Kurulları (RTÜK) de, sömürgeci merkezlerden fonlanan yayınlara aman vermezken, başta Fransa olmak üzere emperyalist Batı’nın resmi devlet televizyonlarına yayın yasakları getiriyor.

Ordu-Millet Devrimleri yaşanan Mali, Burkina Faso, Gine, Çad, Sudan, Tunus ve benzeri devletlerdeyse, tek tek parti kapatmanın ötesine geçilerek, Batı’nın Afrika’daki “çok partili sistem” adı altındaki yıkıcı faaliyetleri topyekûn askıya alındı.

Yasama, “Kurucu Meclis”ler eliyle yürütülüyor.

Yasaklanan parti ve hareketlerin yöneticileri; “devlet güvenliğini ve ulusal birliği hedefleyen terör örgütlerini yönetmek ve finanse etmek, kara para aklamak, uyuşturucu kaçakçılarıyla işbirliği ve evraklarda sahtecilik”le suçlanıyorlar.

ARAP BAHARCI İRTİCAYA YASAK

Başta Cezayir olmak üzere Afrika devletleri, sömürgeci Batı’yı çıldırtan adımlar atıyor.

Cezayir, ilk olarak, Batı destekli irticanın üzerine yürüdü.

Merkezi Londra’da bulunan, 1992-1996 yılları arasında yüz elli bin Cezayirlinin ölümünden sorumlu İslami Selamet Cephesi (FİS)’in devamı RACHAD adlı örgütü yasakladı.

RACHAD ki; geçen yirmi yıl Batı’nın gülüydü. Uluslararası toplantıların baş konuklarındandı.

Türkiye-Cezayir ilişkilerindeki olumlu havaya rağmen, AKP’nin Antalya’da ağırladığı, MİT’in Ankara’da görüşmeler yaptığı “iddiaları”nın Cezayir Ordusu’nun resmi yayın organı “El Djeich”te hatırlatılması üzerine, Cezayir Büyükelçiliğimiz “RACHAD’la Türkiye’nin hiçbir ilgisi yoktur.” açıklamasını yapmak zorunda kalmıştı.

AYRILIKÇI HAREKETE YASAK

Cezayir, ikinci olarak, Batı destekli ayrılıkçılığın üzerine yürüdü.

Merkezi Paris’te bulunan MAK kısa adlı, “Kabil Bölgesinin Kendi Kaderini Tayin Hareketi”ni yasakladı.

“Kabil” yani “berberi, amaziğ” kavimler; Libya, Tunus, Cezayir, Fas ve Moritanya devletlerinin kökeni.

Bu bölgede yedinci yüzyıldan itibaren müslümanlığa geçiş ve Araplaşma yaşandı.

Öte yandan, halen bu coğrafyada özellikle dağlık bölgelerde Araplaşmamış yüzde onbeşle otuz arasında değişen “berberi” nüfus yoğunluğu yaşanıyor.

Sömürgeci Fransa gerek kurtuluş savaşları sırasında gerekse de bağımsız devletler döneminde bu farklılığı çatışmaya dönüştürmeye çalıştı.

Ne var ki, Cezayir, Tunus, Libya veya Fas’ın kurtuluş savaşları önderleri bu oyuna gelmediler.

Yeni kurulan cumhuriyetlerde milletin kökeni, “Berberilik, Araplık ve Müslümanlık”ın harmanlanması olarak tanımlandı, milletin birliği sağlandı.

BİDEN YANGINLARINDA ROL ALDILAR

Yirmi yıllık Batı dayatmasının ardından; 22 Şubat 2019 Devrimi sonrasında, RACHAD ve MAK, 19 Mayıs 2021’de “terör örgütü” kapsamına alındılar. Bu tarihi kararın önemi gecikmeden anlaşıldı.

2021 yazında, Türkiyemizde olduğu üzere Cezayir’de de “Biden yangınları” yaşandı.

2021 yılı 9 Ağustos’unda başlayan yangınlarda yirmiden fazlası asker 69 yurttaş öldü.

18 Ağustos günü toplanan Cezayir milli güvenlik kurulu “Yüksek Güvenlik Konseyi”, yangınların Cezayir’e karşı İsrail ve Fas destekli ayrılıkçı MAK ile cihatçı Rachad terör örgütleri tarafından çıkarıldığını duyurdu.

UYDU FOTOĞRAFLARIYLA BİLİMSEL TESBİT

Cezayir Uzay Araştırmaları Kurumu (ASAL) devlet televizyonunda Cezayir ve yabancı uydulardan elde ettikleri uydu fotoğraflarını canlı yayında paylaşarak, yangınların kundaklama olduğunu bilimsel olarak kanıtladı.

Sıralı uydu fotoğraflarında yangınların ilk çıkış yerleri, saatleri ve karayolları ile toprak yollarına yakınlıkları belirleniyordu.

GLADYONUN NİFAK SOKMA GİRİŞİMLERİNDE ROL ALDILAR

Biden kundaklamaları ülkenin ormanlık bölgeleri Tizi Uzu ve Becaya şehirlerinde sahneye kondu. İşte bu Kabil bölgesi şehirlerinden Tizi Uzu’da Cezayir Gladyosu korkunç bir nifak sokma eylemi planladı.

11 Ağustos günü Cemal Ben İsmail adlı yirmili yaşlardaki bir genç, yangınla dayanışma amacıyla bulunduğu Larbaa Nath Irathen adlı kasabada, kalabalık bir grup tarafından, “kundakçı” gibi gösterilerek, yakılarak linç edildi.

Gladyo tertibi ülkede infial yarattı.

Genç “Arap”, üstelik dayanışma amacıyla gönüllü gittiği kabil şehri Tizi Uzu’da “berberi”ler tarafından yakılarak linç edilmişti. Batı merkezleri, “iç savaş” beklentisindeydi.

En başta genç İsmail’in babası olmak üzere ülkenin aydınları “nifak sokma” tertibini gördüklerini söyleyerek, bu tertibi de ardarda yapılan birlik çağrılarıyla boşa çıkardılar.

Cezayir Yüksek Güvenlik Konseyi genç gönüllünün linç edilmesini “nifak sokma” girişimi olarak niteleyerek, cinayetin sorumlusunun MAK ve Rachad örgütü elemanları olduğunu tesbit ettiklerini duyurdu. 

Cezayir hem yangınları söndürdü hem de nifak girişimini bozguna uğrattı.

En önemlisi, terörist örgütlere yasadışı ilan etti.

SÖMÜRGECİ NEO-LİBERAL PARTİLERE YASAK

Cezayir devleti, Rachad ve MAK irtica ve ayrılıkçı hareketleriyle ittifak halinde Gladyo tertiplerinde yer alan, üçüncü ayak; sözde sol partileri ve dernekleri yasakladı.

Parti varlıklarına el konuldu. Yöneticileri hakkında yasal işlemler başlatıldı.

Adlarında;

Sosyalist İsçi Partisi (PST),

Eylemci Gençler Birliği (RAJ),

Değişim ve İlerleme Birliği (UCP),

Geçmişin tarihi “komünist” partisi, yeni dönemin ÖDP’si, Demokratik ve Sosyal Hareket (MDS),

Kültür ve Demokrasi İçin Birlik (RCD)

Gibi sözde “ilerici” adlar taşıyan bu oluşumların etkinliği ya tamamen ya da kısmen yasaklandı.

AFRİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

Afrika kıtası, 2022’de Fransa’yı Afrika’dan kovdu, ABD’ye isyan etti.

Türkiye, Çin ve Afrika’yla ilişkilerini güçlendirdi.

Kwame Nkrumah, Patrik Lumumba, Modibo Keita, Ahmet Seku Ture, Huari Bumedyen, Habip Burgiba, Cemal Abdülnasır, Kral 5. Muhammed, Thomas Sankara...

“Afrika Birleşik Devletleri” idealinizin cisimleceği adımların atılacağı 2023 hoşgeldi.

2022’DE FRANSIZ DEVLET KANALLARINA AMAN VERİLMEDİ

AFRİKA’NIN RTÜK’LERİ TEYAKKUZDA

Cezayir devleti, 24 Aralık 2022 günü “Noel Baba”lığını gösterdi, yılbaşı hediyesini; Fransa’nın fonladığı, nifak merkezi Radio M ve Maghreb Emergent’in kapısını mühürleyerek verdi.

Yasağın ardından, Fransız devlet kanalı TV5, “Uluslararası Af Örgütü” ve “Sınır Tanımayan Gazeteciler” gibi sömürgeciler, “Cezayir’deki son özgür medya alanı mühürlendi” diye ağıtlar yaktılar.

Fransa’nın etkisindeki yirmi yıllık Buteflika döneminde Batı fonlarıyla güllük gülistanlık dönem yaşayan El Watan ve Liberte gazetesi çevresi “son 20 yılın en büyük baskısıyla karşı karşıyayız” diyerek, Afrika’da yükselen yıkıcılığa aman vermeyen kararlılığı itiraf ettiler.   

‘YUMUŞAK GÜÇ’LE MÜCADELE

Afrika’nın Radyo ve Televizyon Üst Kurulları (RTÜK), sömürgeciler yanlısı, 5. kol rolü oynayan yayın kuruluşlarını kapatıyor.

Meslek ilkelerinden yoksun, yalan haber yayan, büyükelçiliklere giderek ajanlık faaliyeti yürüten, dahası ülke kanunları izin vermemesine rağmen yabancılardan fonlanan basın kuruluşları ve “gazeteci”ler hakkında yasal işlemler sürüyor.

Fransa’nın France24, RFI, TV5 gibi devlet kanalları, Mali’den Burkina Faso’ya, Çad’dan Etiyopya’ya yasaklanıyor.

Afrika’nın RTÜK’leri, Batı merkezlerini, “Devlet bütünlüğüne ve Ordu’lara yönelik yıkıcı, yalan ve meslek ahlakına aykırı” yayınlara son vermeleri ihtarını yapıyorlar.

Afrika, silaha silah yanıt verirken, “soft power” yani “yumuşak güce” karşı mücadelesini de ulusal yayın olanaklarını güçlendirerek geliştiriyor.

Ulusal Kanal’ımızı ve Aydınlık’ımızı Afrika’da önemli görevler bekliyor.

Son Dakika Haberleri