22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Afrika’nın uyanışı

Dünya’nın potansiyel en zengin insanlarıydı onlar… Ta ki Batılılar bunu öğrenene dek. Batı dünyası onların yer altı kaynaklarını sömürmekle yetinmemişti.

Afrika’nın uyanışı
A+ A-

Özyurtlarından, ailelerinden koparılan siyahiler çoktan bir köle olarak damgalanmış, gemilerle önceleri Avrupa’ya, keşiften sonra ise Amerika’ya satılıyorlardı. Transatlantik Köle Ticareti, Afrikalı masum siyahilerin en büyük korkusu haline gelmişti. Hayalleri, umutları ve hatta inançları bir köle gemisinde birbirine sıkıca bağlı zincirlere vurulmuştu.

Yaklaşık 350 yıl boyunca Afrikalılar köleleştirilerek “mecburi hizmet” adı altında yenidünyada satıldılar. Aradan geçen onca sene hiçbir acıyı hafifletmedi. Kölelik, esir oldukları topraklarda sağduyulu insanların yüzyıllar süren mücadelesi sonunda resmi olarak bitse de ırkçılık girdabına yakalanmış insanların beyninden hiç çıkmadı. Türlü zorbalıklar, aşağı görülen siyahilerin yakasını bırakmadı hiçbir zaman… Onların ten rengi mücadelesi devam ettiği sürece, insanlık eksik kalan parçasını bulamayacaktı kâinatın son gününe kadar.

Afrika’nın uyanışı - Resim : 1

Belki biraz feryat, belki de sessiz bir çığlıktı onlarınki. Görünen ise yüzyıllar boyunca sisli bir hava, uluyan kurtlar ve bir bilinmezin ortasına düşüverme hissi sarıyordu tüm bedenlerini.

Sadece özgürlüğe adanmış boyunlarına, ırkçılık denilen hastalığa yakalanmış beyazlarca nasıl geçirilecekti boyunduruk? Belki de gözlerini açıp sağa, sola dikkatlice, birlik içinde yekvücut ile bakma zamanı gelmiştir Afrika halkı için… Kara Kıta uyanıyordur kim bilir? Kendilerine doğru menzil alan zehirli oklar, uyuyan bir devi ayağa kaldırmanın arifesinde, sessizce kınından çıkmış hançerler ile amansız bir mücadeleye giriştiler…

Afrika’nın uyanışı - Resim : 2

Yazar Cihan Ormancı, “Kara Kıta - Geçmişin İzinde 3” kitabıyla, destansı bir finalle Afrika’nın uyanışını alternatif bir gelecekte okurlarına sunarken; perişan haldeki siyahilerin bastırılmış duygularının açığa çıkışını, ruhsal ve bedensel özgür lüklerine kavuşmalarını çarpıcı bir dille adeta efsaneleştiriyor.

Afrika