Agrobay direnişi meclise taşınıyor
Bayburt Grup Agrobay Seracılık, 42 gün önce Tarım İşçileri Sendikası (Tarım-Sen)’na üye olan 39 işçisini işten çıkardı. Sendikalı oldukları için kod 46 ile çıkartılan işçiler, kıdem tazminatlarını ve en son çalıştıkları ayın maaşını almak için şirketin önünde nöbet tutmaya devam ediyor.
Rabianur Ağar
Tamamı kadın olan işçilere Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan da destek ziyaretinde bulundu. Aydınlık’a zor şartlar altında çalıştıklarını anlatan işçiler, haklarını alabilmek için bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne gidecek.
‘BOŞANMANIN EŞİĞİNDEYİM’
Fatma Kaya, 6 senedir Agrobay’da seracılık bölümünde çalışıyor. İşten çıkarılma sürecinde ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Kaya şunları kaydetti:
“Bizler hep zor şartlar altında çalıştık. Serada çalışıyorduk ama ne iş verildiyse de yaptık. Yerlere de kum da döktük, demir rayları da kaldırdık, çivi çak dediler onu bile yaptık. Ben kendimi güvence altına almak için sendikaya üye oldum. Üye olduktan dört gün sonra beni insan kaynakları ofisine çağırdılar ve bizi işten çıkardılar. Biz çıkarken onlardan mesai haklarımızı, yıllık izin haklarımızı ve kalan maaşlarımızı istedik. Ancak hala vermediler. Benim eşim de burada çalışıyor. Eşime baskı yapmışlar, karını buraya getirme demişler. Eşim gördüğü baskılardan dolayı eve gelip bana şiddet uyguladı. Şu an neredeyse boşanmanın eşiğindeyim ben.”
VATAN HAİNİ OLMAKLA SUÇLADILAR
Ayten Yavuz, sendikaya ilk üye olan isimlerden biri. Yaşadıkları zor şartları şöyle anlattı:
“Ben sendikaya üye olduktan sonra ilk işten çıkartılan kişiyim. Beni 04 kodla yani performansımın düştüğünü iddia ederek işten çıkardılar. Ancak diğer arkadaşlarımı kod 46 ile çıkardılar. Kod 46 ile bir çalışanı çıkartmak demek ahlaksızlıkla suçlamak demektir. Ayrıca arkadaşlarımızın hiçbir hakkını alamaması demektir. Ben arkamı dönüp gidemedim bu sebeple ve arkadaşlarımın mücadelesine destek olmak için buradayım. İş yeri sahibimiz radyo programına çıkarak bizim hakkımızda bunlar vatan haini, vatanı bölen kişiler iddiasında bulundu. Biz vatan haini değiliz sadece haklarımızı almak istiyoruz. Yani bu kadar çok çalıştık, o kadar çok emek verdik ki, anlatamam size. Bir de yazın o mevsimlerde kendi iş alanımızın dışına çıktık. Kum taşıdık küreklerle, brandalar kaldırdık, demirleri kaldırdık. Normalde erkeklerin yapacağı işin hepsini yaptırdılar bize. Sendikaya üye olunca da sırtlarını döndüler.”
‘PASPASTIK, BAŞ TACI MI OLDUK?’
Şirkete 11 yıldır emeğini veren Şirin Yıldırım da iş yeri sahibini şu cümlelerle eleştirdi:
“Şirket sahibimiz radyo programlarına çıkıp ben işçimin her zaman yanındayım iddialarında bulunuyor. Altı yılı aşkındır buradayım kendisini bir kez dahi burada göremedim. İşçilerin baş tacı olduğunu söylüyor ben nasıl baş tacıydım ki altı metre yükseklikten düşüp omurga kemiğimi kırdım. O zamanlar başınızın tacı değil miydik? Önceden paspastık şimdi işten çıkartılınca mı baş tacı olduk? Ben haklarımı alabilmek için sendikaya üye oldum ve beni işten çıkardınız. Bugün 42 gün oldu. 42 gün önce de buradaydım hakkımı alana kadar da burada olacağım.”
CKD’DEN EYLEMDEKİ İŞÇİLERE DESTEK
Agrobay işçilerini ziyaret eden CKD Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan hukuksal süreci Aydınlık’a anlattı. Kadan, şöyle bir beraberlik mesajı verdi:
“Agrobay işçilerinin hukuk, emek mücadelesinde CKD olarak yanlarındayız. Haksız bir şekilde 39 işçi işten atılmış. Çoğu da kadın işçiler. İş yerinde yıllarca iş güvenliği olmadan çok zor koşullarda çalışan işçilerin, anayasal bir hak olan sendika üyeliği sonrası işten çıkarılmaları kabul edilemez. Üstelik bu çıkarmayı 46 kod olarak yapılması onları çok daha fazla yaralamış durumda. Kıdem tazminatları, işçilik alacakları ve bir aylık da ücret alacakları var. Tek istekleri var bu alacaklarının ödenmesi. Bugün yaptığımız ziyarette her biri; ne kadar çok ağır koşullarda çalıştıklarını, işverenin gerekli iş güvenliğini sağlamadığını, emek sömürüsünü anlattı. Agrobay’daki kadın işçilerin, bu mücadelesinde her zaman yanlarındayız, destekliyoruz. Kadınların üretim içinde olması, çalışması kendi ayakları üzerinde durması dernek olarak her zaman öncelikli mücadele alanımız.”
