Aile Bakanlığında kıyasıya sendikal rekabet
Yetkili sendika Öz Sağlık-İş’in imzaladığı sözleşmeden memnun olmayan işçiler Türkiye Sağlık-İş’e yönelince yetki mücadelesi başladı. İşçiler istifa etmesin diye muhtarlardan eski belediye başkanlarına kadar baskı mekanizması kuruldu, SMS oyunları döndü. Kritik tarih ise 3 Haziran gece yarısı…
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yaklaşık 24 bin kamu işçisini ilgilendirecek önümüzdeki dönem toplu iş sözleşmesi için yetki savaşında sona yaklaşıldı. HAK-İŞ’e bağlı yetkili sendika Öz Sağlık ve Sosyal Hizmetler İşçileri (Öz Sağlık-İş) ile TÜRK-İŞ’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Türkiye Sağlık-İş) arasında kıyasıya verilen mücadele 3 Haziran saat 24:00’te sona erecek. Hangi sendikanın yetkili olduğu da 4 Temmuz günü belli olacak.
2022 yılında Öz Sağlık-İş tarafından imzalanan mevcut sözleşmeyle işçiler, ekonomik ve sosyal haklar bakımından birçok kurumun gerisinde kaldı. İşçiler yaşadıkları memnuniyetsizlik nedeniyle Türkiye Sağlık-İş Sendikası’na yöneldi. Buna karşı Aydınlık’a konuşan kaynaklar, Öz Sağlık İş Sendikası’nın eski belediye başkanları, muhtarlar, bazı idareciler ve hatta çalışanların işe girişte sunduğu referansları kullanarak, hatır-gönül ilişkileriyle işçilere sendikadan istifa etmemeleri yönünde baskı uygulandığını söyledi.
SAĞLIK-İŞ DE SAHADA
Öz Sağlık-İş’in sahadaki işçiler üzerinde kurduğu baskının artık çirkin bir boyuta ulaştığını ifade eden Türkiye Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Hakan Toy “Veriler önde olduğumuz gösteriyor. Bu çirkin sürece büyük bir direnç gösteriyoruz. TÜRK-İŞ olarak yetkiyi alıp süreci sonlandıracağız.” dedi. Toy “Örneğin küçük beldelerde herkes herkesi tanıyor. Bu vasıtayla hatır tehdidiyle işçilere baskı yapılıyor. Bazı yerlerde tutuyor, bazı yerlerde işçiler iradesine sahip çıkıyor. Biz şu anda iyi bir noktadayız. Ancak son dönemece girdik ve risk almamak için sahadayız.” ifadelerini kullandı.
‘BİZİM SÖZLEŞMENİN ÜZERİNE HİÇBİR ŞEY KOYMADILAR’
Genel Başkan Toy, şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki kamu işçisi arkadaşlarımız özellikle Kovid-19 salgını sürecinde adeta kapalı devre çalıştılar. Evlerine bile gitmediler. Ama maalesef öyle bir TİS imzalandı ki ücret artışları aylar sonra uygulandı. Öz Sağlık-İş’in yetki korkusuyla sözleşme süresini 3 yıllık yapması da bu işçileri mağdur etti. Bazı sözleşme maddelerini uygulatamadılar. İşçiler bu nedenle sendikalarından memnun olmadıklarını büyük bir şekilde istifa ederek gösterdi. Şimdi ise işçilerin üzerinde baskı yaparak, memur sendikalarını sahaya sürerek önümüzdeki dönem iyi biz sözleşme yapacaklarını öne sürüyorlar. Ancak şöyle bir gerçek var ki, iki dönemdir onlar sözleşme yapıyor. Ondan önce biz 3 dönem sözleşme imzalamışız. Şu andaki mevcut hakların hepsini biz almıştık, üzerine hiçbir şey koymadılar.
UYARILAR YAPILDI AMA BASKI DURMADI
“Bu memnuniyetsizliği de bazı siyasetçilerin bazı idarecilerin baskısıyla bertaraf etmeye çalışıyorlar. Sahada da bu durum alenileşti. Bunu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş’a kanıtlarıyla ilettik. Onlar da sendika seçme özgürlüklerine karşı tarafsız olunması yönünde uyarılar yaptı. Buna rağmen el altından baskı yapılıyor ancak biz de buna güçlü bir şekilde direniyoruz. TÜRK-İŞ olarak bu yetkiyi alacağız.”
SON DÖNEMEÇ ÇAĞRISI
İşçilere seslenen Toy, sağlık emekçilerini Türkiye Sağlık-İş çatısı altında birleşmeye çağırdı. Toy, “Toplu iş sözleşmesi kayıplarının önlenmesi, insanca yaşayacağımız ücret ve çalışma koşullarının oluşturulması ve işçilerin bizzat sözleşme sürecinin içinde olacağı bir dönem vaad ediyoruz. Yetki döneminin son günlerinde de hatır gönül ilişkilerinin bir tarafa bırakılarak, işçilerimizden gelecekleri adına adına karar vermelerini bekliyoruz.” dedi.
NEDEN 3 HAZİRAN?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki (ASHB) süreci değerlendiren Sosyal Politika Uzmanı Erkan Kıdak, “Gelinen noktada ise sendikal rekabetin oldukça yoğun hissedildiğine tanık oluyoruz.” dedi. Yeni dönem toplu iş sözleşmesi yetkisine başvurulduğunda, hangi sendikanın üye sayısı fazla ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının o sendikaya yetkiyi vereceğini hatırlatan Kıdak, teknik boyutu şöyle anlattı:
“6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre yetki başvurusu, devam eden toplu iş sözleşmesinin bitimine 120 gün kala yapılabiliyor. ASHB’de bu süre 1 ay sonra başlayacak. Bu noktada 3 Haziran 2024 tarihi oldukça kritik. Zira yasanın 19’uncu maddesine göre işçi, sendikadan istifa ettiğinde üyeliği 1 ay daha devam ediyor. Dolayısıyla bir işçi, 3 Haziran tarihinden sonra Öz Sağlık-İş’ten istifa edip Türkiye Sağlık-İş’e üye olsa dahi, yetki başvurusunun yapıldığı tarihte Öz Sağlık-İş üyesi gözükecektir. Bu noktada işçiler mevcut şartlarından memnun değilse, sendika değiştirme hakkını 3 Haziran tarihine kadar kullanmalılar. Öte yandan Türkiye Sağlık-İş üyeliğine geçen işçilerin de hiçbir baskı ve yıldırmaya boyun eğmeden sendikalarına sahip çıkması gerekiyor.”
İŞÇİYE TROLLERLE SMS OYUNU
HAK-İŞ’e bağlı yetkili sendika Öz Sağlık İş yetkililerinin işçilerin kafasını karıştırmak için Sağlık-İş adına “yetkiyi kaybettik” mesajlarının işçilere atıldığı ileri sürüldü. Paralı sosyal medya trolleri aracılığıyla sosyal medyada dolaşıma sokulduğu iddia edilen SMS görüntülerine ilişkin Sağlık-İş suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Öte yandan Öz Sağlık İş yetkilileri iddiaları reddeden bir açıklama yaptı. Konunun bir algı operasyonu olduğu belirtilen açıklamada “Biz sendikal çalışmalarımızı işçiyle yüz yüze yapar, çalışmalarımızı anlatır, kararı işçiye bırakırız.” denildi.
İDARECİLERE UYARI
Aydınlık’ın edindiği bilgiye göre, Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığında işçilere hangi sendikaya üye olacakları konusunda aleni baskı kuran idareciler net bir şekilde uyarıldı. Bakan Mahinur Göktaş’ın idarecileri tarafsız kalmaları yönünde ikaz etti. Barajı aşan sendikaların Bakanlık’ta toplantı yapabileceklerine ilişkin genelge gönderdiği öğrenildi.