Aile Hekimleri: Sağlıkta ticaret ölüm getirir
Aile hekimleri, eylemlerinin son gününde bir kez daha seslerini yükselterek, ‘Özlük haklarımızı zedeleyen ve mali kayıplara yol açan eziyet yönetmeliğini kabul etmediğimizi duyurmak için buradayız.’ dedi. Hekimler, taleplerinin karşılanmaması durumunda eylemlerine devam edeceklerini vurguladı
Aile hekimliği çalışanları, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları yeni yönetmeliğe karşı beş günlük iş bırakma eylemlerinin son gününde, Kadıköy İskele'deydi. 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında iş bırakan hekimler, son günde bir basın açıklaması yaparak taleplerini sıraladı.
Hekimler, aile hekimliklerine yeni düzenlemeler getiren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile Meclis’teki Genel Sağlık Sigortası Kanun Teklifi’nin ilgili maddelerini eleştiriyor. Aile hekimlerinin eleştiri ve önerilerini dile getirmek üzere görüşme talepleri, Bakanlık tarafından dikkate alınmıyor. Hekimler, getirilen ek yüklere itiraz etmekle birlikte, düzenlemelerin ‘temel koruyucu sağlık’ amacına uygun olmadığına dikkat çekiyorlar.
‘HALKIN SAĞLIĞI GÖZETİLMİYOR’
“Aile hekimliği çalışanları, hepimizin sağlık hakkı için bu talepleri dile getiriyor.” ifadelerini kullanan İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, şöyle konuştu:
“Geçen ay aile hekimliği çalışanları üç günlük iş bıraktı. Taleplerimiz karşılanmazsa devam edeceğiz dediler, sözlerini tutuyorlar. Performansa dayalı ücretin yolu açılıyor, temel ücretlere kısıtlama getiriliyor. ‘Hasta gelmezse ücretin kesilir. Çok gelirse ücretin kesilir. Şu ilacı yazarsan ücretin kesilir…’ Bunlar kabul edilir değil ve halkın sağlığını gözetmiyor.
"Üç günlük iş bıraktığımızda Sağlık Bakanlığı ‘İş bıraktınız kimse hissetmedi. Siz hiç bir işe yaramıyorsunuz.’ anlamında açıklama yaptı. Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi ‘Giderlerse gitsinler.’ sözünün bir benzeridir. ‘Hiçbir değeriniz yok.’ anlamındadır. Birinci basamak olarak büyük bir sağlık hizmeti yöneten, toplumun sağlık hizmetlerinin yüzde 70, 80’nini yöneten bir sistemiz.
Daha iyi şartlar sağlanması gerekirken, sistemi bu şekilde değersizleştirmek kabul edilebilir değil. Sağlığın kamu hizmeti olmaktan çıkarılmasını, adeta parayla alınır, satılır bir hale getirilmesini istiyorlar.
‘SAĞLIKTA YENİ ÇETELER OLUŞACAK’
“Bize bir havuç uzattılar, rüşvet teklif ettiler. ‘Parasız sunulan bazı hizmetler paralı hale gelecek.’ denildi. Bu bazı raporların parayla verileceği anlamına geliyor. Mesai sonrası geleneksel tamamlayıcı tıp adı verilen, tartışmalı, bilimsellikten uzak; hacamat, sülük… gibi değişik uygulamaları içeren uygulamaları yine para karşılığı yapabileceksiniz.
"Yabancı uyrukluları para karşılığı sağlık hizmeti verebileceksiniz. Yani hangi hizmetten para alınıp, alınmadığını nasıl denetleyeceksiniz? Önümüzdeki günlerde rapor çetesi, yabancı uyruklu hasta çetesi gibi suçların işleneceği ayan beyan ortadadır. Sonuç olarak birinci basamak sağlık hizmetleri tamamen çökecek. Sadece parası olanlar hizmet alacak, halk özel hastanelere muhtaç kalacak.
"Kamu hastanelerine yeterli yatırım yapılmıyor. Randevu alınamayan, kapılarında hastaların beklerken öldüğü bir sistemde vatandaş, cebinde kalan 3, 5 parayı da özel sermayeye vermek zorunda kalacak. Hekimlerimiz kararlılıkla bu eylemi sürdürüyorlar. Birçok arkadaşımızın cebinde istifa mektubu hazır. Bu böyle gidemez.”
BU ÇABALAR BOŞA ÇIKMAMALI
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) adına konuşan Arzu Torcu şunları söyledi:“Derneklere, sendikalara bizi destekleyen herkese çok teşekkür ederim. Bu çabalar boşa çıkmamalı. Asli görevlerimizi bırakıp koştuk. Sayın Bakanımız bu sorunları görmek yerine, görmezden geliyor. Taleplerimiz karşılanmazsa bu eylemler devam edecek.”