Hekimler taleplerini bakanlığa iletti
Sağlık örgütleri, yeni yönetmeliğin iptali için başlattıkları iş bırakma eyleminin üçüncü gününde Sağlık Bakanlığı önünde toplandı. Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Alpay Azap, 'Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir.' dedi
Aile hekimliği merkezleri çalışanları, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ‘Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ nedeniyle başlattıkları iş bırakma eyleminin üçüncü gününde Sağlık Bakanlığı önünde toplanıp yönetmeliğe eleştirilerini ve taleplerini açıkladılar.
Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Dr. Alpay Azap, burada yaptığı konuşmada, yönetmeliğin birinci basamak sağlık hizmeti sunumuna hasar vereceğini, hekimlerle hastaları karşı karşıya getireceğini, halk sağlığını tehdit eden uygulamalara kapı açtığını, halkın cebinden daha çok para çıkmasına neden olacak maddeler içerdiğini söyledi.
GÜÇLENDİRMEYE YÖNELİK DÜZENLEME YOK
Aile hekimliği alanında örgütlü tüm sendikaların ve derneklerin imzasını taşıyan bildiriyi okuyan Azap, şöyle sürdürdü:
“Maalesef bu yönetmelik koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Aile sağlığı merkezlerinin sayısının, donanımlarının, ekiplerinin artırılarak güçlendirilmesi için bir düzenleme içermemektedir. Hastalara ve koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir. Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır.”
ÖZEL HASTANELERDEN HİZMET ALIMI NEDEN DURMUYOR?
Önceki gün Resmi Gazete’de bazı yeni yönetmelikler yayımlandığına dikkat çeken Azap, şu soruları gündeme getirdi:
“Bakanlığa soruyoruz; madem halkın sağlığını ve sağlık emekçilerinin iyiliğini düşünüyorsunuz, bu kadar kanun teklifi ve yönetmelikler içinde neden yenidoğanların ticari çeteler elinde ölmesini engelleyecek düzenlemeler, örneğin SGK’nın özel hastanelerden hizmet almasını durduran düzenlemeler yapmıyorsunuz?
"Neden deprem bölgesinde gebelerin, küçük çocukların kötü beslenme kaynaklı gelişme geriliğini önleyecek düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden 21. yüzyılda boğmacadan bebeklerin öldüğü bu ülkede aşılamayı geliştirecek düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden sağlıkta şiddeti önleyecek düzenlemeler yapmıyorsunuz?”
HALKIMIZIN DA DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ
Azap, halktan da destek istedi:
“Sağlık emek meslek örgütleri olarak üretimden gelen gücümüzü kullanıyor ve bu hafta boyunca iş bırakıyoruz. Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz. Taleplerimiz sadece kendi haklarımız için değil halkımızın eşit, ücretsiz, erişilebilir ve daha nitelikli bir sağlık hizmeti almasını sağlamak için önemlidir.
"Bu nedenle eylemlerimize halkımızın da desteğini bekliyoruz. Taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”
ATTIĞINIZ ADIMLARLA GERİYE GÖTÜRDÜNÜZ
Sağlık örgütleri temsilcilerinden bazıları tek tek söz alarak kısa konuşmalar yaptılar. Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Eğer siz sağlık çalışanlarını memnun ederseniz o zaman hasta memnun olur. Yayınlanan yönetmelikle vatandaştan ücret kesiyorsunuz. Siz hiçbir imamın gelmeyen cemaatten ücretinin kesildiğini gördünüz mü? Aile hekimliğini her attığınız adımla geriye götürdünüz.” dedi.
KAMUCU POLİTİKALAR HAYATA GEÇENE KADAR
Genel Sağlık İş Genel Başkanı Derya Uğur, 24 yıllık siyasi iktidarın uyguladığı yanlış politikalar yüzünden toplandıklarını belirtti ve şöyle sürdürdü: “Sağlığı ticarileştiren politikalar yüzünden sağlık emekçilerinin çalışacak gücü kalmadı. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yurttaşların parasız sağlık hizmeti almaları için mücadele edeceğiz. Kamucu politikalar hayata geçene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
GERİ ÇEKMEZSENİZ 100 BİN KİŞİ OLACAĞIZ
Hürriyet Sağlık Sen Genel Başkanı Erdoğan Çakmak, yönetmeliğin zulüm yönetmeliği olduğunu vurguladı. Çakmak “Bizim derdimizin para olmadığını anlamamışlar. Bu yönetmeliği çekmezseniz 100 bin kişi olacağız. Meslek itibarımızı aşağıya çekmenize müsaade etmeyeceğiz. Biz halkımıza daha nitelikli sağlık hizmeti sunmak için bunları yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının insanüstü çalıştığını merak ediyorlarmış. Evet, insanüstü çalışıyoruz. Bunu görmek için kendi istatistiklerine bakmaları yeterli.” dedi. Dr. Mengücük, bir hekimin 3-4 hekimin; ebe ve hemşirelerin ise 5-6 ebe veya hemşirenin yapması gereken hizmeti verdiğini vurguladı.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Türkü Yağmur Nehir “Geri adım atılmazsa hep beraber mücadeleye devam edeceğiz.” dedi.
Aile hekimliğinin öldüğünü belirten sağlıkçılar Bakanlık önünde lokma döktürdü.
TALEPLER
TTB Başkanı tarafından okunan ve aile sağlığı merkezleri çalışanları örgütlerinin imzasını taşıyan bildiride beş acil talep dile getirildi. Başkan Azap, “Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir. Bunları sürekli olarak hatırlatmaya devam edeceğiz.” diyerek talepleri şöyle sıraladı:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri binaları kamu tarafından sağlanmalıdır.
2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilmeli aile sağlığı merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
3. Aile hekimliğinde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmelidir, aile hekimleri işveren olmamalıdır. Aile sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret aile hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmeli, Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.
4. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.
