Aileler dikkat! Dernek başkanına istismarcılardan tehdit

BASKICI AİLELERDE BÜYÜYEN GENÇLERİ PEŞLERİNDEN SÜRÜKLÜYORLAR

İstismar Potansiyelinde Hayvan Kadın Çocuk Hakları Koruma Derneği Genel Başkanı Ferda Tütüncü’ye gelen tehdit içerikli mesajların 18-20 yaşındaki kişilerden geldiği belirtiliyor. Daha önce de çocuk ve hayvan istismarının legalleşmesi için mücadele eden suç örgütünün içinde çok sayıda genç olduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilmişti. “Peki gençler bu karanlık dünyaya nasıl ve neden ulaştı?” sorusunun cevabını Aydınlık’a Klinik Psikolog Özgün Ergin anlattı.

‘ÇOCUKLARIMIZA TARTIŞMA KÜLTÜRÜNÜ ÖĞRETMELİYİZ’

• Gençler, bu tür illegal gruplarda var olmayı neden tercih ediyor?

-Gençlerin illegal gruplar içerisinde aidiyet hissetmelerinin sebebi genellikle bunun desteklendiği aile ortamlarında büyümemiş, başkalarının yönlendirmesine çok açık bir biçimde yapı sergileyen, ego gücü dediğimiz durumun zayıf olduğu kişiler, genellikle kendini feda edercesine yasal olmadığını bildikleri halde bu tarz davranışların peşinden gidebiliyorlar. Örneğin bir terör grubunun içerisine girip de bir kişi neden bombacı olabiliyor? Benzer şekilde çeşitli gruplar içerisinde kullanılan kişiler bir robota dönüşüyorlar. O robota dönüşme süreci nasıl işliyor? Özellikle bu kişilerin genç olmaları çok dikkat çekiyor. Yaşam tecrübelerinin az olmasıyla beraber illegal bir noktayı savunmaya devam etmeleri ve alternatif fikirlere açık olmamaları şiddet içeren davranışları hem hayvanlara hem çocuklara gösterebilmeleri bununla da açıklanabilir.

• Sapık diye adlandırmak doğru mu?

- 'Bunlar sapık' derse bu tür grupları marjinalleştirmiş oluyoruz. Bu olmadan aslında tehlikenin hepimiz için geçerli olduğunu görmeliyiz. Tartışma kültürünü çocuklarımıza öğretmeliyiz. Fikirlerini rahatlıkla ifade edebileceği ama bunu yasal sınırlara uygun olarak yapabilecekleri aile ortamları gerekiyor. Şimdi anne baba çocuğun fikirlerini dikkate almıyorsa, gelişim özelliklerini dikkate almıyorsa illa benim dediğim olacak diyorsa yarın aynı bu baskıcı anne baba gibi liderleri olan kişiler o liderlerin peşinden gidiyorlar.

ÇOCUKLARI KONTROL EDİN

• İnternetin, teknolojinin hızlı gelişmesinin burada payı var mı?

-Karanlık internet ağı denilen dark webin de bu gibi durumlarda bir payı var. Çeşitli emniyet güçleri tarafından bu gruplar takip ediyorlar. Oradaki mesele şu; sosyal medyanın olumsuz kullanımını hep konuşuyoruz zaten. Burada ailelerin bilinçlendirilmesi ve çocukların belli bir yaşa kadar sosyal medyada ne yaptıklarını, kimlerle ne şekilde mesajlaştıklarını, neleri takip edip, kimlerin peşinden gittiğini izlemeleri gerekiyor. Bu özel hayata müdahale olmaz. Tabi ki çocuklarımızın kendi kararlarını verebilmesi ve özgürce bazı şeyleri takip edebilmesine izin vereceğiz. Ama belli bir yaşa kadar bu tarz şeylere maruz kalmamaları için dikkatli bir biçimde kontrol edeceğiz. Ailelerin bu konuda daha çok bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve nasıl davranacaklarının anlatılması gerekiyor.

‘SOSYAL MEDYAYA SINIRLAMA GELMELİ’

• Devlet ne yapmalı?

-Bununla birlikte devletimiz bir şekilde sosyal medyaya daha kuralcı yaklaşmalı. Bunu da yine böyle baskıcı şekilde değil sınırlayıcı ve düzenleyici şekilde yapmalı. Her yaş grubuna uygun içeriklerle yaş grubuna uygun olmayan içeriklerin denetlenebilmesi adına sosyal medya kullanımı belirli ölçülerde sınırlanmalı. Mesela Çin'deki örnekle düşünürsek kimlik numarası girerek internete ulaşabilme belli bir saatten sonra ulaşamama gibi seçenekler var. İlla bunların yapılması şart değil ama bunlar oturulup konuşulmalı. Halka uygun uygulanabilir, çocuklarımızın zarar görmeyeceği ama baskı uygulayan bir mekanizma şeklinde değil. Karar verme mekanizmalarını geliştirecek şekilde, doğru seçimleri yapması için destekleyecek şekilde doğru kurallar oluşturulmalı.

NE YASAKLAYIN NE SERBEST BIRAKIN

Yoksa bunun bir çaresi yok. Tamamen yasaklayıcı veya tamamen serbest bırakıcı bir tavır doğru değil. Bu devlet açısından da böyle aile açısından da böyle. Yani ailede de çocuğa karşı dedik ya tavırlarını, konuşmalarını destekleyici fikirlerini ifade etmesini sağlayacak ama her istediğine de her zaman evet dememeli. Çocuklarımız için bir sınır olmalı. Bir geri bildirim, bir çalışma masası ve sınırları hatırlatacak belirli yaptırımların olması lazım. 'Kesinlikle böyle bir şeyi asla düşünemezsiniz bile sizi yok sayarız alırız cezaevine atarız' gibi tavır da sergilersek o grupları radikalleştirmiş oluruz. Çünkü ergenlik dönemindeki gençlerin otoriteye karşı çıkma boyun eğmeme tavırları vardır. Bu tavrı körüklemiş olur. Onun yerine onlara sisteme kibar kibar karşı çıkabilecekleri alanlar oluşturup kendi fikirlerini rahatça ifade etmelerini sağlayıp radikalleşmelerini engellememiz lazım. Çünkü bu tarz gruplarda bu istekleri, duyguları tatmin etmesinler.