Ak Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay: Türkiye ve Mısır’ın ortak çıkarları var
'Bu yüzden iki ülke arasındaki karşıtlıklara kör gözle bakıp, ortak çıkarlara odaklanmak daha doğru. Bir konuda anlaşmazlık yaşadığımızda bu diğer tüm konularda düşman olacağımız anlamına gelmiyor'
Ak Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Akdeniz’de Mısır ve Yunanistan arasındaki işbirliğinin sadece Türkiye’ye değil Mısır’a da zarar verdiğini belirterek, bu zarardan faydalananın ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu söyledi. Aktay, Akdeniz’de Türkiye ve Mısır arasındaki işbirliğinin ise her iki ülkenin de çıkarına olacağını ifade etti.
Türkiye Haber Ajansı’nın Arapça sitesinde 13 Haziran’da yayımlanan habere göre, Ak Parti Genel Başkan Danışmanı Aktay şu ifadeleri kullandı: “Mısırla Türkiye arasındaki işbirliği her iki ülkenin de yararına olur. Bazı konularda yaşanan hükümetler arası anlaşmazlık iki ülke arasındaki önemli işbirliklerine engel teşkil etmemeli. Türkiye’nin Mısır'la yaşadığı ihtilafların arkasında BAE var.”
ABU DABİ ENGEL OLUYOR
Abu Dabi yönetiminin, Mısırlıların menfaati pahasına olsa bile, Mısır’ın Türkiye ile Doğu Akdeniz'de herhangi bir işbirliğine girişmesine karşı çıktığını belirten Aktay, Türkiye’nin Libya’ya Mısır da dahil herhangi bir bölge ülkesi ile savaşmaya gelmediğini vurgulayarak, Türkiye’nin “Mısır ve Yunanistan arasındaki anlaşmanın hem Mısır’ın hem Türkiye'nin çıkarlarına birlikte zarar verdiğini akılda tutarak çıkarlarını savunmaya geldiğini” kaydetti.
“Türkiye ve Mısır’ın Akdeniz’in uluslararası sularında ortak çıkarları var” diyen Aktay, “Bu yüzden iki ülke arasındaki karşıtlıklara kör gözle bakıp, ortak çıkarlara odaklanmak daha doğru. Bir konuda anlaşmazlık yaşadığımızda bu diğer tüm konularda düşman olacağımız anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.
Mısır ve Türkiye arasındaki anlaşmazlığı güçlendirmeye çalışan ve bundan faydalananın BAE olduğunu vurgulayan Aktay, “Mısırla Akdeniz’de (Mısır’ın çıkarına olsa bile) bir işbirliği geliştirmemizin karşısında duruyor. Çünkü BAE ülkelerdeki istikrarsızlıktan ve kargaşadan besleniyor” dedi.
TÜRKİYE-MISIR İLİŞKİLERİNDE FIRSAT OLABİLİR
Aktay, ocak ayındaki köşe yazısında da, Libya ile yapılan anlaşmanın bir benzerinin Mısır ile de yapılması zamanının geldiğini yazmıştı. “Libya, Türkiye-Mısır ilişkileri için bir fırsat sahası olamaz mı?” diye soran Aktay, yazısına şöyle devam etmişti: “Türkiye'nin Libya ile anlaşması aynı zamanda Mısırlıların Yunanistan'la anlaşmasından dolayı çalınan Münhasır Ekonomik Sınırlardaki haklarını da geri kazandırdı. Biraz daha öteye gidip şu soruyu da sorabiliriz: Libya ile yapılan anlaşmanın bir benzeri neden Mısır'la da yapılmasın? Doğu Akdeniz'de Türkiye, Mısır ve Libya arasındaki böyle bir ittifak her üç ülkenin haklarını daha fazla koruyup geliştirmez mi?”
MISIR'DAN ÇAĞRI
Mısır devletine bağlı Al Ahram Gazetesi’nin Genel Müdürü Mohamed Sabreen, Mayıs ayında United World International (Uwidata) adlı uluslararası haber sitesinde kaleme aldığı “Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme önerileri” başlıklı makalede Ankara ve Kahire arasında “İlişkilerin normalleşmesinin zamanı geldi” ifadelerini kullanmıştı. Makalede, Türkiye ve Mısır arasında ilişkilerin normalleşmesi için yol haritası sunulurken, normalleşme halinde olası karşılıklı kazanımlar sıralanmıştı. Sabreen, PKK ve FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımlarken, ilişkilerin normalleşmesi halinde Türk ve Mısırlı yetkililerin PKK’ya karşı beraber hareket edebileceğine dikkat çekmiş ve Doğu Akdeniz’le ilgili şunları kaydetmişti: “Doğu Akdeniz gazının çıkarılması konusunda, Kahire ve Ankara karşılıklı çıkarlarını en üst düzeye çıkarmak ve haklarını korumak için birbirlerine yardımcı olabilirler. Mısır’dan Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya gaz transferi için dev bir gaz boru hattı projesi müzakere edilebilir.”
