15 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan da itiraf etti: Dökülen sisteme 'restorasyon'

‘Başkanlık Sistemi’ AK Parti'yi sıkıntıya düşürdü. Parti içindeki itirazlar, işleyişteki sorunlar ve vatandaşın şikayetleri sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan sistem için 'Restorasyon yapılacak.' dedi.

AK Parti içindeki itirazlar ve vatandaşın şikayetleri 'Başkanlık Sistemi'ni sorgulattı: Restorasyon yapılacak
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

AK Parti ve MHP'nin “partili cumhurbaşkanlığı sistemi” 5 yılda çıkmaza girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Anayasa değişikliği teklifi kapsamında yapılan Başkanlık Sistemi’ndeki sıkıntıları itiraf etti. Erdoğan, “Restore edeceğiz.” ifadesini kullandı. AK Parti'nin 2023 Seçim Beyannamesi’nde de sistemin değerlendirildiği belirtilerek, “Yeni reform adımları atmakta kararlıyız.” denildi.

İç cepheyi bölen, Meclis denetimini fesh eden, atanmışlar yönetiminin öncüsü Başkanlık Sistemi uygulamaya konulmasının 5. senesinde de tartışılmaya devam ediyor. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri'ne günler kaldı. Vatandaşın da gündeminde olan sistemdeki sıkıntılara karşın AK Parti, “Reform yapacağız.” vaadiyle sistemin arkasında durmaya çalışıyor. Ancak sistem ne AK Parti teşkilatlarını ne de vatandaşları memnun ediyor.

ERDOĞAN: RESTORE EDECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün “Doğru Adımlar Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanımı Toplantısı”nda konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmasında sistemin sıkıntılarını adeta itiraf etti. Erdoğan, “Son 5 yıldaki uygulama tecrübesine ve değişen ihtiyaçlara göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni restore ederek, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize daha fazla katkı verecek şekilde geliştireceğiz.” diye konuştu.

'KÜÇÜK PARTİLERE YARADI' ELEŞTİRİSİ

AK Parti içinde de sistem tartışma konusu. Dillere “küçük partilere yaradı” sitemi yerleşik hale geldi. DSP, HÜDA PAR gibi partilerin listelere girmesi “bedavadan yerleştiler” olarak değerlendirildi. AK Partili isimler bu durumu “vefasızlık” olarak görüyor. Oy potansiyeli olmayan partilerle ittifakın nedeni sorgulanıyor.

HAYATA GEÇMEMİŞ POTANSİYEL

Doğru Adımlar Seçim Beyannamesi’nde ise Başkanlık Sistemi, “Kriz Değil Çözüm Üreten Hükümet Sistemi” olarak tanımlandı. “Türkiye Yüzyılı’nda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Vizyon ve Yeni Hedefler” başlığı altında şunlar kaydedildi:

“Değişimin yönetimi için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni uygulamadan elde ettiğimiz sonuçlardan ve çağın sunduğu yeni imkanlardan ilham alarak sürekli geliştireceğiz. Türkiye Yüzyılı ideali etrafında gelecek kuşaklarla buluşturacağımız istikrarlı yönetim anlayışımızı ülkemizin geleceğini inşa etme konusunda en önemli yapı taşı olarak görüyoruz. Yeni dönemle birlikte sistemin henüz hayata geçmemiş çok daha büyük bir potansiyeli bünyesinde taşıdığını göstermeyi hedefliyoruz.

YENİ ANAYASA

“Yeni Anayasayı hayata geçirmeyi ülkemizin demokratik gelişimi bakımından en değerli öncelikleri arasında görüyoruz. Çoğulcu ve katılımcı bir anlayışla yeni dönemde TBMM çatısı altında tüm taraflarla bu çalışmayı hayata geçirmekte kararlıyız.

AK PARTİLİ TURAN: REVİZE EDİLEBİLİR

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da 2019 yılında sistem için “Revize edilebilir.” demişti: "Eski sistem eskide kaldı, yeni sistemde revize her zaman mümkün. Ayrıca sistem tartışmalarından önce uygulamada risk almayan, uyum ve geçiş sürecinin hakkını veremeyen, yeni sürece ayak uyduramayan bürokratın ve siyasetçinin kendisini değerlendirmesi lazım.”

İLK UYGULAMA DÖNEMİ

“İlk uygulama dönemini geride bıraktığımız hükümet sisteminin uygulamalarını tüm yönleriyle değerlendirdik. Hizmet odaklı siyaset anlayışımızın bir gereği olarak bürokratik mekanizmalar içerisinde vatandaşlarımızın kamusal hizmetlerle buluşmasına engel teşkil eden tüm noktaları tespit ettik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin en iyi şekilde uygulamak ve hizmet odaklı kamu yönetimi anlayışımızı mükemmelleştirmek için önümüzdeki dönemde yeni reform adımları atmakta kararlıyız. Bu reformlarda temel esaslarımız; yürütme ve idarenin verimliliği, Meclis’in sahip olduğu araçları daha etkin şekilde kullanması ve çoğulcu demokrasinin güçlendirilmesi olacaktır.

YETKİ VE GÖREV DAĞILIMI

“Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlıklar, ofisler, politika kurulları ve idarenin merkez ve taşra teşkilatında beş yıllık uygulamayı dikkate alarak ve halihazırda yaptığımız sistem değerlendirmeleri çerçevesinde yetki ve görev dağılımını yeniden düzenleyecek, teşkilat yapılarını gözden geçireceğiz.

KUVVETLER AYRILIĞI 'AYAK BAĞI' GÖRÜLDÜ

“Sistemin ikinci ayağını teşkil eden yasama boyutunda ise yürütme organıyla diyalogun artırılması temel önceliğimiz olacak. Kuvvetler ayrılığını, kuvvetlerin çatışması olarak değerlendiren bir anlayışla hazırlanan darbe ürünü siyasal sistemler, kalkınma mücadelesinde Türkiye’ye her zaman ayak bağı olmuştur. Çatışmanın yerine kuvvetlerin uyumuyla etkin karar alma süreçleri bakımından ülkemiz, önemli bir imkân yakalayacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönem çalışmalarımızda reform gündemimizin üst sıralarında yasama ve yürütme arasındaki diyalogun arttırılması yer alacaktır. Bu çerçevede;

  • Çoğulcu demokrasi anlayışına uygun olarak TBMM’de genel görüşme açılmasını ve meclis araştırma komisyonu kurulmasını kolaylaştıracağız.
  • Yürütme organı temsilcilerinin bütçe görüşmeleri dışında da ilgili Meclis komisyonlarına giderek parlamentoyu düzenli aralıklarla bilgilendirmelerini ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmalarını sağlayacak mekanizmaları güçlendireceğiz.”

CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI 2017'DE 'RİSK VAR' DEMİŞTİ

Prof. Dr. Şükrü Karatepe, sistem değişikliğinde risk olduğunu 2017 yılında dile getirmişti. Karatepe, bir televizyon programında 18 maddelik anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Pratikte sistemin nasıl işlediğini daha rahat görebileceklerini belirten Karatepe, “Uygularız 3 sene 5 sene, baktık olmuyor, toplanır parlamento tekrar değiştirir.” ifadelerini kullanmıştı. “Peki risk yok mu?” sorusunu ise şöyle yanıtlamıştı:

“Her şeyde risk var. Bakın nerede risk var. İşte böyle bir sistemi bir politik liderin gündeme getirmesinde bile risk. Ama risk var da, riskin de keyifli tarafı şu: Öyle bir risk ki bunu göze alıyorsunuz. Çıkıyorsunuz hiç bilinmeyen bir şeyi, hem de bundan bir sene önce kamuoyu yoklaması yaptığınız da halkın yüzde 25’inin desteği var. Siz bunu gündeme getiriyoruz. Her şeyin riski var. Keyfi orada.”

'KAPATMA DAVASI'NDA ALTILI MASA'YLA BİRLEŞTİ

NATO'ya bağlılığı, AB'ye tam üyeliği gündeminden düşürmeyen AK Parti, seçim beyannamesinde siyasi parti kapatma davalarına ve kamuda mülakatı kaldırmaya da yer verdi. Altılı Masa'nın bildirisinde olduğu gibi AK Parti de kapatma davası açılabilmesini Meclis kararına bağlayacaklarını ilan etti. "Kanal İstanbul" projesindeki ısrarını sürdüren AK Parti'nin beyannamesinde LGBT dayatması ile mücadeleye dair tek bir ifade de yoktu.

AK Parti seçim beyannamesinde, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kapatma kararının da ancak Meclis tarafından uygun bulunması halinde yerine getirilmesini vaat etti:

“Demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler hakkında kapatma davası açılabilmesini Meclis’in iznine bağlayacağız. Yine, Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek kapatma kararlarının da ancak TBMM tarafından uygun bulunması halinde yerine getirilmesi yönünde değişiklik yapacağız.”

LGBT TEHDİDİ GÖRÜLMEDİ

AK Parti'nin beyannamesinde LGBT dayatması ile mücadeleye de yer vermedi. Toplumu yozlaştıran, aile kavramını hedef alan İstanbul Sözleşmesi ile mücadele de yine metinde geçmedi. AK Parti, seçim beyannamesinde yaklaşık 75 milyar liraya mal olacak uzmanların stratejik hata olarak gördüğü "Kanal İstanbul" projesinde de ısrarcı oldu:

“İstanbul’u olası bir deprem karşısında daha güçlü hale getirmek için yeni kentsel dönüşüm çalışmalarımızı hızlandıracağız. Kanal İstanbul Projemiz kapsamında inşa edeceğimiz 125 bin konutla birlikte; İstanbul’a ilave nüfus getirmeden 500 bini Anadolu, 500 bini Avrupa yakasında olmak üzere 2 kentsel dönüşüm rezerv şehrin kurulmasına ve 500 bin konutun da yerinde dönüşümüne yönelik çalışmalarımızı başlatıyoruz. Şehrin içerisinde boşalacak alanlar sayesinde, kent merkezindeki donatı ihtiyacını giderecek yeni yeşil alanlar, yeni sosyal donatı alanları inşa edeceğiz.”

ORDUYU SİVİLLEŞTİRME

Metinde "sivil-asker" ilişkileri de yer aldı. Seçim beyannamesinde "Sivil-asker ilişkilerinin demokratik denetimini daha da tahkim ederek ülkemizi bu konuda daha ileri bir noktaya taşıyacağız." denildi.

Gençlere kredi vermekle de bildirgede övünüldü. “Borçlu neslin” devamının geleceği şu sözlerle açıklandı:

“İktidara geldiğimizde 450 bin gencimize kredi verilirken, bu rakamı yaklaşık 3 katını aşan oranda artırarak 568 bin 835'i burs, 870 bin 582'si kredi olmak üzere 1 miyon 439 bin 417 öğrencimize burs veya kredi vermekteyiz.”

AK Parti MHP Recep Tayyip Erdoğan