AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Erdoğan-Özel görüşmesinin ayrıntılarını anlattı, Ayşe Ateş görüşmesini duyurdu

Bugün Ankara'da peş peşe görüşme trafiği yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e iadeiziyarette bulundu.

Ziyaretin ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, kameralar karşısına geçerek ziyaretin ayrıntılarıyla ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha sonra, öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i kabul ettiğini duyurdu. Erdoğan'ın kabulüyle ilgili fotoğraflar da servis edildi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabul, basına kapalıydı. Kabulde, Ateş'in kızları Bengisu ve Banuçiçek de yer aldı.

Ömer Çelik’in açıklamaları şöyle

“Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'in ziyaretine karşılık olarak bir iadeyi ziyarette bulundu. Herkes de bunu takip etti. Öncelikle CHP Genel Başkanı Sayın Özel'e ve CHP Genel Merkezi'ne bu nazik ev sahiplikleri için çok teşekkür ediyoruz.

“Bu diyalog ortamının sürmesinin toplumumuzda çok olumlu karşılandığı, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde, siyasi partiler arasında Türkiye'nin meseleleri hakkında görüşme zemininin güçlü bir şekilde, diyalog zemininin güçlü bir şekilde tutulması gerektiği konusunda bu iade-i ziyaretle birlikte daha güçlü bir mesaj verilmiş oldu.

‘BU TABLO MEMNUNİYET VERİCİ’

“Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız, siyasette kutuplaşma yerine diyalog zeminini güçlendirmek fırsatlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Bu çerçevede de CHP Genel Başkanı Sayın Özel'in ziyaretinden sonra bugün gerçekleşen iadeiziyaretle birlikte Türk siyasi hayatında bu tablonun ortaya çıkmasını memnuniyet verici olarak görüyorlar.

“Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız ortaya çıkan bu tablonun kalıcı kazanımlara dönüşmesi gerektiğini herhangi bir şekilde siyasetin gündelik mevzi savaşları içerisinde bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

YENİ ANAYASA MESAJI

“Aynı şekilde Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulabilmesi için atılması gereken adımları sadece dar bir inisiyatifle değil en geniş toplumsal uzlaşma zemini en geniş siyasi uzlaşma zeminiyle gerçekleşmesi gerektiği konusundaki görüşlerini ifade etmişlerdir. Bu çerçevede en geniş şekilde bütün Türkiye'yi kucaklayan bir toplumsal sözleşme olarak anayasa sürecinin yürütülmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

“Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız bu çerçevede Türkiye'nin gelecek nesillere borcu olan darbe anayasasından kurtulmak ve yeni anayasaya kavuşmak sürecini siyasetin gündelik polemikleri içerisinde değil, Türkiye'nin geleceğini gözeten bir sorumluluk ve perspektifle ele alması gerektiğini ifade ediyorlar.

EKONOMİ DE GÜNDEME GELDİ

“Tabii bu görüşmede doğal olarak ekonomiyle ilgili konuların da gündeme geldiği aşikardır.

“Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı'yla yürüdüğümüz bu güçlü yolda elde edilen kazanımların korunacağını ifade ediyorlar

ÇAĞRILARA RAĞMEN PROGRAMA BAĞLIYIZ’

“Ayrıca şimdiye kadar yapılan çeşitli çağrılara rağmen herhangi bir şekilde popülizme telessül edilmeyerek bu programa bağlılığımızı ve Türkiye'nin bu konudaki istikrarı koruyacağını, programa zarar veren tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir.

“Bu konuda Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın bir hassasiyeti maalesef belli dönemlerde siyaset hayatımıza musallat olan popülist söylemlerden kaçınılması gerektiği konusundadır.

‘KAZANAN VESAYET ODAKLARI OLUYOR’

“Siyasetin bir vaat yarışına döndüğü dönemlerde Aslında siyasetçi toplumun taleplerini vaatler üzerinden ya da popülizm üzerinden dillendirdiğinde siyasetin tamamı zemin kaybediyor ve bu tip dönemlerde her zaman kazanan vesayet odakları olmuştur.

"Bu nedenle ihtiyaç duyulan şeyin popülizm değil, realizm olduğu bu çerçevede hem iktidarın bu sorumluluğu gözetmesi gerektiği kadar muhalefetin de bu sorumluluğu gözetmesi gerektiğini Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız ifade etmişlerdir.

"Ekonomimizin içinden geçtiği bu dönem bu kazanımların ileride daha büyük kazanımlara kavuşacağı ve etrafımızdaki gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde bütün bu sürecin hassasiyetle korunacağı ifade edilmiştir.

‘MEHMET ŞİMŞEK İSTENİLDİĞİNDE BİLGİ VERİR’

“Bu çerçevede ben Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde CHP tarafından Ekonomi Bakanımız Mehmet Şimşek Bey’in istenildiği zaman bilgi verebileceğini ifade etmişlerdir.

‘DIŞ POLİTİKA TARTIŞMA KONUSU’

“Tabii dış politika konusu AK Parti ile CHP arasında Cumhur İttifakı ile muhalefetteki ittifak arasında temel tartışma konularından bir tanesidir. Önümüzdeki dönemde bu konudaki işbirliğinin artırılması son derece önemli olacak.

AP SEÇİMİNE ‘TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI’ YORUMU

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın, radikal sağın ve popülist sosyalist partilerin ortaya koyduğu performans Türkiye düşmanlığı, İslam düşmanlığı konusunda maalesef Avrupa'nın yeni bir takım meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

“Bu çerçevede Türkiye'nin içindeki işbirliğinin artması bu aşırı sağ popülist ve radikal partilere karşı güçlü bir mesaj verilmesi açısından fevkalade önemli olacaktır.

ABD KARŞITLARININ KAZANMASINA ‘FAŞİST DALGA' DEDİ

“Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin içindeki partilerin bu ortaya çıkan faşist dalgaya karşı ortak hareket etmeleri konusundaki hassasiyetlerini ifade etmişlerdir. Sayın Özel'in Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığının bu nefret suçlarına ve ırkçı akımlara karşı o zeminlerde Türkiye'nin tezlerini dile getirmek bakımından önemli bir zemin olduğunu belirtmişlerdir.

“Bu süreçte tabii ki hem siyasi mücadelemizi vereceğiz hem de bakanlıklarımız bu ortaya çıkan tablonun hem Avrupa'nın istikrarı hem bölgemizin istikrarı Türkiye'ye dönük Türk ve İslam düşmanlığı gibi akımlar karşısında gerekli duyarlılığı oluşturacak şekilde çalışmalarını yürüteceklerdir.

PKK’NIN SURİYE’NİN KUZEYİNDE SEÇİM GİRİŞİMİ

“Diğer bir önemli konu bu PKK'nın Suriye uzantısının o bölgede oluşturmaya çalıştığı bir terör devletçiyi, teröristan konusudur.

“Bu konuda girişimlerimizle Cumhurbaşkanımızın güçlü mesajları konusunda bu ertelendi. Fakat bunu ilk fırsatta bu terör odaklarının yeniden gündeme getireceğini değerlendiriyoruz. Bu çerçevede baktığımızda bu konudaki hassasiyet de önemlidir.

KAYYIM GÖREVLENDİRMESİ

"Bir diğer önemli konu kayyım atanması. Bu konudaki tutumumuz nettir. 'Hangi partiden olursa olsun millete hizmet eden her belediye başkanına hizmet edeceğiz. Birileri belediyi teröre destek olmak için kullanıyorsa buna müsaade etmeyeceğiz' dedi Cumhurbaşkanımız. Bu bir siyasi partiye toptancı bir tutum değildir. Tespit edildiğinde bunların görevden alınması devlet olmanın gereğidir. Burada toplantıcı anlayışla hareket edilmemektedir. Milletten aldığı yetkiyi millete hizmet için kullanıyorsa belediye başkanı hangi partiden olduğunun önemi yoktur. Bütün siyasi partilerin hassasiyet göstermesi gerektiği, sivil siyaset, demokrasi, hukuk devletinin korunması bakımından sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta dile getirmiştir.

KKTC’NİN YILDÖNÜMÜNÜ BERABER KUTLAMA TEKLİFİ

“Yine Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıldönümüne geliyoruz. Merhum Ecevit'in ve Merhum Erbakan'ın buradaki katkılarının bir kere daha altını çiziyoruz.

“Sayın Cumhurbaşkanımız bu yıldönümü törenlerinde Sayın Özel'le birlikte, orada Cumhuriyet Halk Partisi'yle birlikte ve diğer partilerle birlikte güçlü bir şekilde birer beraberlik gösterilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

“Barış Harekatı'nın 50. yıldönümünü hep beraber Kuzey Kıbrıs'ta kutlamayı temenni ediyoruz, anmayı temenni ediyoruz. Tabii ki bu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı ve Cumhuriyet Halk Partisi yetkililerinin kendi takvimleri çerçevesinde değerlendireceği bir konudur.

GAZZE DURUŞU

“Diğer bir konu Gazze konusunda ortak duyarlılık geliştirmek, soykırım siyasetine karşı bizim bütün siyasi partiler olarak ortak bir duruş ortaya koymamız. Aynıca Filistin Devleti'nin tanınması konusunda da bu duyarlılığı artırmamız.

“Bu bakımdan da Sayın Özel'in Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcıları çerçevesinde kendilerine yakın partilerle bu süreçler konusunda bilgilendirici ve onlara bu politik duruşa takip edici bir tutum ortaya koyması son derece kıymetli olacaktır.

“Bütün bu çerçeve içerisinde arkadaşlar hem ekonomiden siyasi meselelere iç politikadan dış politika meselelerine kadar her konuda ortak tutum geliştirilebilecek konularda Türkiye'nin geleceği için Türkiye'nin menfaatleri için hak ve menfaatleri için bir ortak duyarlılık ve ortak siyaset geliştirilmesi gerektiği konusunda Cumhurbaşkanımızın ve Genel Başkanımızın hassasiyeti söz konusudur.

“Ve bunu bütün siyasi partilerden beklediklerini Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız ifade etmişlerdir.”