AK Partili Kurtulmuş: Jüristokrasi devri geride kaldı
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Bir zamanlar Jüristokrasi diye eleştirdiğimiz yargıçlar demokrasisi devri geride kalmıştır” ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin Diyarbakır İl Örgütü’nün düzenlediği “Kuruluşundan Bugüne Vefa Buluşması”nda açıklamalarda bulundu.
Halkı birinci ve ikinci sınıf vatandaş olarak ayıran zihniyetin AKP döneminde sona erdiğini öne süren Kurtulmuş, şunları söyledi:
“En önemli meselelerden birisi insanların anadilinde konuşmasının önündeki engellerdi. İnsanlar bir seçim kampanyasında mesela Kürtçe, Arapça vs. başka lisanda konuşsa hemen hakkında bir fezleke tutulur ve takibat yapılırdı. Bütün bunları geride bırakarak vatandaşlarımızın anadilinde konuşmalarını mümkün kılan bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardı ve bunu ortaya koyan da siz ve sizin siyasi hareketiniz oldu. Biz insanlarının anadillerinin anne sütü kadar helal olduğuna inanan bir siyasi hareketiz.”
Kurtulmuş, “Türkçe ya da Kürtçe konuşmak herhangi birimizde nasıl ayrıcalık sağlamazsa herhangi bir kimseye de bir ayrımcılık vesilesi olarak kullanılamaz. Eski Diyarbakır Cezaevi’nin dili olsa da konuşsa. O insanlara anadillerinde konuşuyor diye nasıl haksızlıkların yapıldığını hepimiz biliyoruz. Bunu ortadan kaldırmak sizlere nasip olmuştur” ifadelerini kullandı.
‘GENERALLER ARTIK KENDİ İŞİNİ YAPIYOR’
Askeri vesayetle mücadelenin en önemli ayaklarından birinin de 15 Temmuz darbesi sonrası tüm kolluk güçlerinin İçişleri Bakanlığı’na bağlanması olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
Ayrıca bu bölgede çok yaşadık. Bu vesayet odaklarının içerisinde kendisini halkın, siyasetin, sivillerin üzerinde gören, ellerine geçirdikleri milletin topuyla, tankıyla milleti hizaya sokmak isteyen nice çevrelerin olduğunu biliyoruz. Bu anlamda vesayetlerini sistematik olarak ortadan kaldırmak AK Parti’ye nasip oldu.
Örneğin, Türkiye’de 15 Temmuz’da ortaya konulan direnişten sonra artık kimsenin darbe yapma imkanı, niyeti ve takati kalmamıştır. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kuvvet komutanlıklarının bakanlığa bağlanması, yani elinde silah olanın sivil iradeye bağlanması Türkiye’deki en sistematik değişimlerden biridir.
“Vesayetle mücadelede eskiyi hatırlayalım. Yüksek rütbeli falanca generalden alınan bilgiye göre diye Türkiye’nin çok satan gazeteleri manşetler atardı. Öyle mi? Şimdi artık herkes kendi işini yapıyor” diyen Kurtulmuş, sözlerine şunları ekledi:
Türkiye Cumhuriyeti’nin generali Türkiye’nin siyasi işleriyle değil Türkiye’nin savunmasıyla ilgilidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Yüksek Yargı kendi görevini yapıyor. Bir zamanlar Jüristokrasi diye eleştirdiğimiz yargıçlar demokrasisi devri geride kalmıştır. Yargıç, siyaset, sanatçı, öğretim görevlisi kendi işini yapıyor; aklına gelen bir bildiri yayınlayarak siyasete ayar ve nizam vermeye kalkamıyor.
JÜRİSTOKRASİ NE DEMEK?
Jüristokrasi, yargıçlar yönetimi olarak tanımlanmaktadır. Demokrasiye zıt bir kavramdır. Oligarşik bir yönetim biçimidir. Juristokrasi, fonskiyon gaspı ile de tanımlanmaktadır. Olgunlaşmamış demokrasilerde sıklıkla görülen juristokrasi'de yargı kurumunun başındakilerin yorum kabiliyeti ön plana çıkar ve yargıçların yorumları ile şekillenen kanunlar ile ülke yönetilmeye çalışılır.