Akademisyenlerin FETÖ tartışmasında hak ihlali kararı
Anayasa Mahkemesi, meslektaş A.O. hakkında 'FETÖ üyesi' olduğu şeklinde e-posta gönderdiği belirtilen akademisyenin başvurusunu karara bağladı. AYM, yapılan başvuruyu haklı bularak ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi
Anayasa Mahkemesi, akademi camiasından bazı kişilere bir meslektaşı hakkında "FETÖ üyesi" olduğu şeklinde elektronik posta gönderdiği belirtilen akademisyenin, adli para cezasına çarptırılması sonrasındaki başvurusunu karara bağladı. Yüksek Mahkeme, yapılan başvuruyu haklı bularak ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Akademisyen olan Tansu Küçüköncü, meslektaşı A.O. hakkında akademi camiasından bazı kimselere elektronik postalar yolladı. Bu elektronik postada, "firari fetocu [B.K.] ile yakınlığı ve ortak 3-kağıtları nedeniyle atıldı, 3-kağıtlarını rapor etmem üzerine oradan atıldı, 3- kağıtlarını rapor etmem üzerine dekanken oradan atıldı" şeklinde ifadeler yer aldı. Bunun üzerine A.O., Küçüköncü hakkında huzur ve sükûnu bozma ve hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla şikayette bulundu.
ADLİ PARA CEZASI VERİLDİ
Cumhuriyet Başsavcılığı şikayet üzerine Küçüköncü'nün sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçunu işlediğini kabul ederek cezalandırılması istemiyle hakkında iddianame düzenledi. Asliye Ceza Mahkemesi ise Küçüköncü'nün hakaret suçunu işlediği kanaatine vararak 2 bin 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
İlk derece mahkemesi, Küçüköncü'nün, meslektaşı olan akademisyen öğretim üyesi müştekinin görev yaptığı üniversitenin rektör ve rektör yardımcılarına göndermiş olduğu elektronik postalarda müştekinin FETÖ/PDY'ye üye olduğunu iddia ettiğini belirterek bir kimsenin FETÖ/PDY üyesi olduğunu ileri sürmenin görev yaptığı kurum nezdinde onur ve haysiyetini kırdığını ve burada asıl amacın müştekiyi zor durumda bırakmak olduğunu değerlendirdi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN İHLALİ
Tansu Küçüköncü, yerel mahkeme kararının ardından Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen AYM İkinci Bölümü, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:
"Başvurucunun ifade özgürlüğü ile ifadelerin muhatabının şeref ve itibarının korunması hakkı arasında bir denge kurmaya çalışmayan; yalnızca soyut bir değerlendirmeyle somut olayda hakaret suçunun oluştuğunu kabul eden ilk derece mahkemesinin başvurucunun mahkûmiyeti bakımından ileri sürdüğü gerekçenin, mahkûmiyetin zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiğini ortaya koyacak nitelikte, başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahale bakımından ilgili ve yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir."