Akar açıkladı! Askeri hastaneler açılıyor mu?

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Haber Global ekranlarında canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Akar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"HERKESİN SANDIĞA GİDİP OY VERMESİ GEREKİYOR"

- İnsanların kafasına girip oylarını ölçmek mümkün olsa, sayın Cumhurbaşkanımızı desteklediklerini göreceğiz. Herkesin sandığa gidip oy vermesi gerekiyor. Sahada aleni bir şekilde üstünlük var, insanlar "Ben gitmesem de Cumhurbaşkanımız kazanır" diyebilir. Bütün vatandaşlarımıza muhakkak sandığa gitmelerini salık veriyoruz, telkin esiyoruz. Bu seçim bir zihniyet meselesi, çalışmalarımızda hep bunu anlatmaya çalışıyoruz.

"REHAVET OLMAMASI LAZIM, RAHAT OLMAMAK LAZIM"

- Vatandaşlarımız millilik ve yerlilikten taraf oldular. Bazı partilerin bazı kişilerin terörle iltisaklı olduğunu alenen görüyoruz. Açık ve net bir şekilde adaylarını belirlediler. Bebek katillerini bırakmaktan bahsediyorlar, özerklikten söz ediyorlar. Rehavet olmaması lazım, rahat olmamak lazım, mutlaka herkesin sandığa gitmesi ve oylarını kullanmaları lazım.

"OYU YÜZDE 8-10 OLAN HDP'YE NELER VERİLMİŞTİR?"

- Büyük ve güçlü bir Türkiye peşinde koşuyoruz, onun için çalışıyoruz. Bugünlere gelmemiz kolay olmadı, terörle mücadele kolay olmadı. Bizim elimize çok açık seçik beyanlar var istihbarat kaynaklarından aldığımız. Teröristlerin ele başlarının yaptığı açıklamalar var. Bunları nereye koyacağız? Gözümüzle görüyoruz, kulağımızla duyuyoruz. Vatandaşımızın sorusu şu: Binde bir oyu olan bir partiye cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık veriliyorsa, oyu yüzde 8-10 olan HDP'ye neler verilmiştir? Buna cevap versinler.

"Normalin üstünde büyük bir oy çoğunluğu ile Cumhurbaşkanımızın yeniden seçileceğini görüyoruz"
- Bizim gördüğümüz duyduğumuz şeyler var. Vatandaşımızın algısı, görgüsü, bilgisi var. Vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun sayın Cumhurbaşkanımıza destek vereceğini açıkça görüyoruz. Normalin üstünde büyük bir oy çoğunluğu ile sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden seçileceğini görüyoruz, bunun alametleri var.

"TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN ARASINDA SORUNLAR

VAR AMA BUNLARI ÇÖZECEK OLAN BİZİZ"

- Deprem felaketinde ölenlere Allah rahmet eylesin. Yunanistan'da da o sırada elim bir tren kazası oldu. Yunan savunma bakanı arkadaşımızla görüştük konuştuk. En önemli konumuz, diyaloğun devam etmesi. Önlemler çerçevesinde görüşmelerimiz zaten başlamıştı. Dördüncü toplantının Ankara'da olması lazım. Olumlu beyanlarda bulunuldu. Temennimiz seçimden sonra tekrar masaya oturup konuları ele almak. Türkiye ile Yunanistan arasında sorunlar var ama bunları çözecek olan biziz. Bunları çözelim. Epey bir mesafe kat edildi. Temennimiz görüşmeler sonucunda Ege Denizi'nin iki ülke arasında barış denizi olması, herkesin güven ve refah içinde yaşaması.

"ÜLKELER ARASINDAKİ İLİŞKİLERDE ESAS OLAN,

ÜLKELERİN HAKLI MENFAATLERİ"

- Ege'de biz tatbikatların kısıtlanmasını, bazen iptal edilmesini dahi konuştuk, görüşüyoruz. Olumlu her adıma olumlu tepki veriyoruz. Tatbikatlarla tehdit oluşturmak değil, Türkiye'nin güçlü bir müttefik olduğunu hatırlatalım diye beyanlarda bulunuyoruz. Ülkeler arasındaki ilişkilerde esas olan, ülkelerin haklı menfaatleri.

F-16 MESELESİNDE SON DURUM NE?

- Biz 71 yıldan beri NATO üyesiyiz ve ABD müttefikimiz. Ortaklık biraz soğukluk olmakla birlikte devam ediyor. Türkiye artık uluslararası arenada bir özne haline geldi. Kendi hak ve menfaatlerimiz var. Prosedür gereği müracaat yaptık. ABD'nin somut adımları şu: ABD Silahlı Kuvvetleri bunu olumlu karşıladı, Beyaz Saray da, dolayısıyla bu konu Kongre'de. Bu süreç biraz uzadı. Süratle somut sonuç beklediğimizi söylüyoruz, kararınız neyse söyleyin diyoruz. Bu konuda tek pazarın ABD olmadığını da hatırlatıyoruz. Bizim zaten bütün çalışmalarımız B planları, C planlı. Yaz var kış var, yağmur var çamur var. F-16 filomuz var, dünyanın en büyük filolarından biri. Talebimiz 40 F-16'nın teminatı, 79'unun modernizasyonu. Olursa iyi olur, olmazsa başka yollara gireriz. Sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Biz Kongre'de "evet" denileceğini bekliyoruz. Hayır çıkarsa herkes yoluna gidecek.

"İKİ TARAFLA GÖRÜŞEBİLEN TEK ÜLKE TÜRKİYE"

- Savaş çıkmasın diye sayın cumhurbaşkanımız diplomasi yürüttü. Hiçbir liderin göstermediği kadar gayret gösterdi. Savaş çıktıktan sonra Türkiye olarak Rus Savunma Bakanı ve Ukrayna Altyapı Bakanı ile çeşitli temaslarımız oldu. Anlaşma mümkün oldu ve yapıldı. Bu noktaya gelmek epeyce zordu ama aşıldı. Anlaşma metninde çeşitli taahhütler var. Biz bu çalışmaları yaptığımızda bu anlaşma yürüdü geldi. 18 Mayıs öncesinde sayın Kubrakov Kayseri'ye geldi, bazı ihtiyaçlardan bahsetti. O bilgi ve talepleriyle birlikte Moskova'ya gittik. Hem orada Suriye, İran, Rusya, Türkiye dörtlü toplantı yaptık, hem de daha sonra Şoygu ile ikili Ukrayna konusunu konuştuk. Ortaya çıkan manzarada süratle hemen tarih dolmadan önce ikinci bir toplantı ihtiyacı doğdu. 10 Mayıs'ta bakan yardımcıları toplantı ve konuşma sonucunda belli bir noktaya gelindi. Metinler başkentlere gönderildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlerle çeşitli temasları oldu. Çalışma sonrasında Cumhurbaşkanımıza sürecin uzatıldığını ilan ettiler. İki tarafla görüşebilen tek ülke Türkiye.

TÜRKAKIM VE MAVİ AKIM SALDIRISI

- İhtiyatlı davranmak gerekiyor. Arkadaşlarımızla beraber takip ediyoruz. gerilimin artmaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İhtiyaç olduğu takdirde katkılarımızı sağlamaya hazırız. Bölgeyi yakından takip ediyoruz. Kiev'den bir izahat gelmedi.

"BİZ SURİYELİLERİ GÖNDERMEYECEĞİZ DEMİYORUZ,

USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE GİDECEKLER"

- 2011'den sonra iç savaş sebebiyle Suriye'de kaotik bir ortam ortaya çıktı. Akabinde binlerce insan varil bombalarıyla, uçak ve tanklarla öldürüldü ve o insanlar can havliyle Türkiye'ye kadar geldiler. Bir dönem misafir ettiğimiz Suriyeli sayısı 4 milyona kadar çıktı. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarını icra ettik. en son da barış kalkanını icra ettik. Barış Kalkanındaki özel amacımız ilave bir şekilde baskı olmasın, insanlar tekrar evlerini terk etmeye mecbur bırakılmasın. Buna tahammülümüz kalmadığını söyledik herkese. Bölgede normalleşme için büyük gayret sarf ediyoruz. Yol, su, elektrik, okul, oradaki kilise ve camilerin onarılması dahil yapılabilecek her şeyi yapıyoruz. Dönüşe imkan sağlanacak her türlü iyileştirme yapılıyor. 600 bin Suriyeli kendi isteğiyle ülkesine döndü, bu dönüş devam edecek. Biz göndermeyeceğiz demiyoruz, usulüne uygun şekilde gidecekler.

AKŞENER'İN "GÜNEY ORDUSU" ÖNERİSİ VE

"10 MİLYON SIĞINMACI" MESELESİ

- Sayın Akşener'e ben kabalık yapmayı tabii ki arzu etmem fakat Güney Ordusunu kurmak demek bir ordunun kurulmasının bir süreci var. Eğer öyle bir ihtiyaç varsa bunlar söylensin ama zaten buradan sorumlu olan insanlar var. Bunlar gece gündüz bu işle uğraşıyorlar. Müsaade etsinler de biz değerlendirelim. Cumhurbaşkanımız bunlar ilelebet kalacak demiyor ama her şeyin usulü var, bunları kovacak halimiz yok. Biz onlara ev sahipliği yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Suriye'nin kuzeyinde hayatın normalleşmesiyle birlikte insanlar topraklarına dönecekler. 10 milyon mültecinin gelmesi matematik bakımından mümkün değil. Sosyal medyadaki görüntüler bana da geldi, hepsi inceleniyor. Diğer ülkeleri rencide etmemek için ülke adlarını kullanmıyoruz. Sınıra engel sistemleri koyuldu, tel örgü ve hendekler var. Gece ve gündüz kontrol etmek için elektrik sistemlerimiz var, gözlemliyoruz. İleri teknoloji ürünlerin hepsini kullanıyoruz.

SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR DEVAM EDECEK Mİ?

- Oradaki teröristlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Sınır güvenliğimizi sağlamakta kararlıyız. Teröristlerin serbest hareket etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Vazgeçmek ya da durmak söz konusu değil. Her şeyin zamanı ve yeri var. Çocuklarımız ölmüşken vazgeçmek mümkün mü? Şu soruya cevap vermesi lazım: TSK Suriye'nin kuzeyini terk ettikten sonra oraya kim gelecek, kim kontrol edecek? Bizim sınır güvenliğimiz sağlanabilecek mi? Şu anda dahi Suriye'nin topraklarının üçte birini teröristler kontrol ediyor. Şartlar ne olursa olsun, yapılması gereken ne varsa, yeri ve zamanı geldiğinde yaptık, yapacağız. Bunu kimse durduramaz. Bizim şu anda muhatabımız Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas. Görüşmeler devam ediyor. Somut ve olumlu adımlar atılması konusunda gayretimizi gösterdik.

"TERÖRİST TERÖRİSTTİR, TERÖR 'SANA GÖRE', 'BANA GÖRE' OLMAZ"

- Bizim üzüntümüz ABD gibi bir müttefikimizin bizim terörist dediğimiz, herkesin terörist olarak gördüğü PKK-YPG'nin farklı olduğu görüşü. Bunların farklı olmadığı kesin, bu teyitli bir konu. Terör "sana göre", "bana göre" olmaz. Terörist, teröristtir. PKK=YPG. Biz ABD'den kesin tavır bekliyoruz. Bu müttefiklik hukukuna da, taktiğe de, mantığa da aykırı. Burnumuzun dibinde oluşan bir oluşumu kabul etmiyoruz.

"ABD'nin Türkiye ile müttefiklik yazılımına geçmesini bekliyoruz"
- Terörü bitirmekte kararlıyız. Bizim hava kuvvetlerimiz, radarlarımız, İHA'larımız ne varsa hava sahamızı kontrol ediyoruz. Bunu da taraflarımız biliyor. ABD'nin Türkiye ile müttefiklik yazılımına geçmesini bekliyoruz.

"Kötü komşu ev sahibi yapar misali, İHA ve SİHA'larımızı yapmaya başladık"
- Türkiye savunma sanayinde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştı. Bu konuda ciddi bir atılım yapıldı. Düne kadar tüfeklerimiz dahi yabancı patentliydi. İHA ve SİHA'lar bizim için çok önemli. Biz daha önce bunları satın alamadık, kiraladık ama istediğimiz verimi alamadık. Kötü komşu ev sahibi yapar misali, İHA ve SİHA'larımızı yapmaya başladık. Artık büyüyen ve güçlü bir Türkiye'den bahsediyoruz. Biz bu terör belasından asil milletimizi kurtarmak konusunda kararlıyız.

TANK PALET FABRİKASI SATILDI MI?

- Bunlar birçok kez konuşuldu. Tank palet fabrikası satılmadı, 25 yıllık kullanım hakkı verildi. Mülkiyet hala Savunma Bakanlığına ait. Bizim orada bir kontrol heyetimiz var. Orada rakamlar var, hepsi açık ve net. Satış söz konusu değil, burada bir ortaklık var.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

- Süleyman Şah türbesi gayet başarılı bir operasyonla Suriye topraklarında 120 dönümlük bir alanda bütün vatandaşlarımızın ziyaretine açık. Gayet anlı şanlı korunmakta.

ASKERİ HASTANELER YENİDEN AÇILACAK MI?

- 15 Temmuz'dan sonra askeri hastaneler konusunda bazı tedbirler alındı. Şu anda yaptığımız operasyonlar var. Bu konuda yapılması gereken ne varsa zaten Cumhurbaşkanımız gerekli direktifleri verdi. Gerekli tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz.

"ŞU ANA KADAR TSK'DAN 24 BİN 724 FETÖ MENSUBUNU İHRAÇ ETTİK"

- Şu ana kadar TSK'dan 24 bin 724 FETÖ mensubunu ihraç ettik. Yılbaşından itibaren 551, 24 temmuz 2015'ten beri 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi.