Akaryakıtta fiyat maliyete göre belirlensin
TBF Başkanı, fiyatları maliyete göre belirleyip vergide de indirim yaparak akaryakıt fiyatlarının yüzde 30’a varan oranlarda düşürülebileceğini söyledi
Akaryakıt fiyatları en son 23 Haziran'da güncellendi. İstanbul Beşiktaş'ta bir litre benzinin fiyatı 27.26 TL olurken, motorinin fiyatı da 29.99 TL'ye çıkarıldı. O gün itibarıyla Brent petrolün varili 110 dolar, dolar/TL kuru 17.35'di. Bugün itibarıyla akaryakıt fiyatları aynı. Petrol fiyatı ise dün itibarıyla 116 dolara çıktı. Dolar/TL 16.63 düzeyinde. Vatandaş döviz fiyatındaki düşüş sonrası akaryakıtta indirim bekliyor. Ancak fiyatlar İstanbul'da 30 liranın altında tutuluyor olsa da Anadolu'nun birçok ilinde 30 lirayı aşmış durumda. Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) ise, akaryakıt fiyatlarının düşürülmesi için bir kampanya yapmaya hazırlanıyor. TBF Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, önceki hafta bir açıklama yaparak ilk adımı atmıştı. TBF’nin açıklaması toplumda büyük ilgi gördü. Mehmet Bülent Deniz ikinci adım olarak, önümüzdeki günlerde imza kampanyası başlatacaklarını belirtti. Deniz, “Kamuoyu oluşturabilirsek, belki Cumhurbaşkanlığı kabinesi dikkate alır. Vatandaşın tepkisi, isyanı var.” dedi.
‘HESABI UZMANLAR YAPTI’
Deniz, hem Petrol Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılarak akaryakıt fiyatlarının maliyete göre hesaplanması, hem de vergilerin düşürülmesi yoluyla akaryakıt fiyatlarında yüzde 20- 30 oranında indirim sağlanabileceğini söyledi. Bu hesabı nasıl yaptılar? Mehmet Bülent Deniz, “uzmanların tahmini” dedi. Uzmanlarla, eski bürokratlarla bir ay kadar süren bir çalışma yaptıklarını belirten TBF Başkanı şöyle sürdürdü: “Uzmanlarla görüştük, gelen bilgileri analiz ettik, değerlendirdik. Ama uzmanlar deşifre olmak istemiyorlar. Petrol ithalatıyla ilgili konular devlet sırrı olarak görülüyor, bundan çekiniyorlar.”
‘BUNDAN SONRASI ANKARA’NIN KUCAĞINDA’
Mehmet Bülent Deniz, “Yasa değişikliği teklifini hükümet çevrelerine ilettiniz mi?” sorumuzu şöyle yanıtladı: “Yok, henüz açıkladık ama çok ilgi gördü. Biz teklif ettik, bundan sonrası artık Ankara’nın kucağında.” Deniz, diğer kitle örgütlerini kampanyaya dahil etme konusunda ise şunları söyledi: “İmza kampanyası sırasında destek isteyeceğiz. Çalışma yöntemimiz, sınırlarımız belli, STK mantığıyla yürüyeceğiz. Bu sınırı aştığımız zaman ticari veya siyasi baskı ya da destek gelebilir ki bağımsızlığımızı korumak adına bunu arzu etmiyoruz. Ama imza kampanyası açıldıktan sonra diğer STK’ların topa gireceğini düşünüyoruz. İmza kampanyasının sosyal medyada da bir ses getireceğine inanıyoruz. Biz kamuoyu oluştururuz, karar mekanizması ne kadar etki altında kalır, daha önce bunun olumlu-olumsuz örnekleri gördük, inşallah bu kez olumlu olur.
YASA DEĞİŞİKLİĞİ NEDEN GEREKLİ
Mehmet Bülent Deniz, yasa değişikliği talebini şöyle açıklıyor: “Petrol Piyasası Kanunu, fiyatların belirlenmesinde ‘en yakın havzanın’ esas alınmasını öngörmüş. Bizim en yakın olduğumuz havza olarak Akdeniz Havzası tespit edilmiş. İtalya’daki Genova/Lavera’da oluşan günlük fiyatlara göre, Merkez Bankası’nın ABD doları döviz satış fiyatı üzerinden, alınan ürünün yoğunluğuna göre fiyatlandırma yapılıyor. Siz petrolü nereden alırsanız alın, yurt içindeki fiyatı belirlerken Genova/Lavera’dan almış gibi fiyatlandırıyorsunuz ve tüketiciye öyle satıyorsunuz. Halbuki şu anda Rusya’dan, Irak’tan petrol ve petrol ürünleri alınıyor, fakat yasa gereği bunların fiyatlandırması Genova/Lavera’dan gelen gösterge fiyata göre tespit ediliyor.”
‘RUSYA’DAN ALIM FİYATI MALİYET ORTALAMASINI DÜŞÜRÜR’
İşte, TBF’nin talebi, “en yakın havza” fiyatları yerine, petrol hangi ülkelerden, hangi fiyattan alındıysa, maliyet hesabı yapılıp, akaryakıt fiyatının ona göre hesaplanması. Deniz’in ifadesiyle “Biz de diyoruz ki bizim 100 birimlik petrol ithalatımız varsa, bunun bir kısmını Akdeniz havzasından alıyoruz, bir kısmını Rusya’dan, Irak’tan alıyoruz, bunların maliyet ortalamaları bulunarak yurt içi satış fiyatı maliyete göre belirlenebilir. Buna maliyet bazlı fiyatlandırma deniyor.” Türkiye’nin toplam akaryakıt ithalatının yüzde 30’u aşkın kısmı Irak’tan, yüzde 25’i aşan kısmı Rusya Federasyonu’ndan yapılıyor. Hindistan’ın Rusya’dan çok ciddi miktarda petrol alımına giderek ülke içinde akaryakıt fiyatlarını düşürdüğünü anımsatan Mehmet Bülent Deniz, şöyle konuşuyor: “Rusya’dan alınan petrol ürünleri, maliyet ortalamasını düşürecek. Böylece yüzde 20’lik, hatta yüzde 30’luk bir fiyat indirimi söz konusu olacak. Fakat bunu yapmak için kanunda bir değişiklik yapılması gerekiyor.”
AYDIN AĞAOĞLU: TEMEL İHTİYAÇLAR VAHŞİ KAPİTALİZMİN İNSAFINA TERK EDİLEMEZ
Tüketici Konfederasyonu (TÜRKOFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu da, demokratik bir sosyal hukuk devletinde halkın temel ihtiyaçlarının serbest piyasa ekonomisinin, vahşi kapitalizmin insafına terk edilemeyeceğini belirterek akaryakıt fiyatlarının düşürülmesi gerektiğini söyledi.
TBF’nin yasa değişikliği önerisine katılmadığını, akaryakıt fiyatlarının zaten EPDK’nın düzenleme ve denetlemelerine tabi olduğunu, şirketlerin kafalarına göre fiyat belirleyemediklerini ifade eden Ağaoğlu, “Akaryakıt fiyatları üzerinde üçte iki vergi var, KDV ve ÖTV, bunlar kaldırılsın” dedi. Akaryakıt fiyatlarının önemli olduğunu, domatesten salatalığa kadar yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz tüm ürünleri etkilediğini belirten Ağaoğlu şöyle konuştu: “Enflasyonun frenine basılması için dolaylı vergilerden olan akaryakıt vergilerinin azaltılması, 30 liralık benzindeki 20 liralık verginin 10 lirasının hiç değilse alınmamasını, buradan ortaya çıkacak kaybın, Anayasamızda öngörüldüğü üzere ‘herkesin mali gücüne göre kamu giderlerine katkı sağlamasını’ gerçekleştirmek amacıyla, kazanç üzerinden alınması lazım. Çok para kazananlar, limanlarda tekneleri olanlar, villalarda, yalılarda yaşayanlar az vergi ödüyorlar. Çünkü denetim eksik. Denetimi oraya yöneltsinler, tüketim üzerindeki dolaylı vergileri azaltsınlar ki enflasyon üzerindeki baskılar azalsın.”
‘ASIL ÖNEMLİ DESTEK ÜRETİCİLERE YAPILMALI’
Asıl önemli desteğin üreticilere yapılması gerektiğini vurgulayan Aydın Ağaoğlu, “Destekleniyor deniyorsa da destek çiftçiyi tarlanın sınırına kadar götürüyor” dedi. Ağaoğlu, sırasıyla şu adımların atılması gerektiğini söyledi: “İki, vergiler düşürülmeli. Üç, fırınları- pastane demiyorum bakın, üretiminin yüzde 50’sinden fazlası sadece halkın tükettiği standart beyaz ekmek olan fırınları- desteklemek lazım. Ekmeği beş lira yaptılar, yasak ama fırıncı da dayanamadı. Dört kişilik ailenin günlük ekmek masrafı 40 lira, aylık bin 200 lira. Asgari ücretin dörtte biri kuru ekmeğe gitti!” TÜRKOFED Başkanı Ağaoğlu ilaçta, sağlıkta, özel okullarda, ulaşımda, iletişimde, ekmekte kamu otoritesinin onayı olmadan fiyat belirlenemediğini vurguladı. Ancak Ağaoğlu, “İnceleme layıkıyla yapılıyor mu, o başka konu” dedi.
‘KDV İNDİRİMLERİ SINIRLI KALDI’
İktidarın dolaylı vergilerde kısmen indirime gittiğini belirten Ağaoğlu, meskenlerde elektrik fiyatları ve temel gıda ürünleri üzerindeki KDV’nin indirildiğini hatırlattı ve şöyle sürdürdü: “Ama bu adımlar yeterli olmadı. Çünkü küresel konjonktürde ortaya çıkan enflasyonist baskı ve emtia fiyatlarının küresel ölçekte hızla yükselmesi, ülkemiz tüketicisinin tenceresini de ciddi anlamda olumsuz etkilemiştir. O halde tedbirlerin artırılarak sürdürülmesi, Hazinenin, Maliyenin ihtiyaçlarının Anayasada öngörüldüğü şekilde çok kazanandan çok, az kazanandan az vergiyle sağlanması gerektiğine inanıyorum.”