Akıncı'ya rest: Türkiye karşıtlığıyla oy devşiremezsin
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Doğu Akdeniz'de yaşananlarla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın sessiz kalmasına tepki gösterdi. Taçoy, 'Türkiye karşıtlığı üzerinden oy devşirme girişimleri kimseye yarar sağlamaz, Sayın Akıncı'ya da sağlamayacaktır.' ifadelerini kullandı.
KKTC'de 11 Ekim'de gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kala, siyasette tansiyon artıyor. Türkiye'yi sık sık eleştiren KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya bir cevap da KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy'dan geldi. KKTC Enerji Bakanı Taçoy yaptığı yazılı açıklamada, "Anavatan Türkiye, Doğu Akdeniz’de yedi düvelle karşı karşıyadır. Neden? Sadece Türkiye’nin yetki alanları ile ilgili mi? Hayır. KKTC’nin de haklarını korumak maksadıyla buradadır. Bununla her KKTC vatandaşının gurur duyması gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.
"KKTC'NİN EN BÜYÜK MAKAMI TÜRKİYE YOKMUŞ GİBİ DAVRANAMAZ"
Taçoy, "Ülkenin en büyük makamında olan bir kişinin, Türkiye Akdeniz’de yedi düvelle mücadele ederken, Türkiye yokmuş gibi davranması, KKTC insanının hukukuna sahip çıkmaması, üstüne de 'Türkiye’ye biat' tartışması başlatması bizi, bize kırdırmaktan başka bir işe yaramaz. Sadece Anavatan Türkiye’yi değil, Anadolu insanını değil, hepimizi yaralar" diye konuştu.
"SAYIN AKINCI TÜRKİYE KARŞITLIĞIYLA OY DEVŞİREMEZSİN"
KKTC'li Bakan Taçoy, Cumhurbaşkanı Akıncı'ya yönelik eleştirilerine şu sözlerle sürdürdü: "KKTC’den, Türkiye’nin bölgedeki haklı ve uluslararası hukuka dayanan mücadelesine her KKTC vatandaşı destek vermelidir. Türkiye’nin ve bizlerin haklılığı uluslararası anlaşmalardan kaynaklanmaktadır. 'İlle de federasyon, sadece federasyon' diyerek seçim kampanyası yapan sayın Akıncı, belli ki bölgemizdeki siyasi gelişmeleri takip etmek yerine, sadece oy toplamaya odaklanmıştır. Halkımızın hakkını savunmaktan aciz bir görüntü ile sadece Türkiye karşıtlığı üzerinden oy devşirme girişimleri kimseye yarar sağlamaz, Sayın Akıncı’ya da sağlamayacaktır. Türkiye bizden biat etmemizi değil, eşit bir iş birliği çabası içerisinde, haklarımıza sahip çıkmamızı istiyor. Bu nedenle ben Sayın Akıncı’yı anlayamadığım gibi anlama çabası ortaya koymayı da bıraktım. Halkımız 11 Ekim’de UBP’nin hakkını teslim edecek, Sayın Akıncı’ya da uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarımızı müzakere masasına hapsetmemesi gerektiğini öğretecektir. Bunu anlatmaya, bunun için çok çalışmaya devam edeceğiz."